İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'da Gölbaşı Özel Harekat Başkanlığı'nda düzenlenen yemekte, şehit aileleri, gaziler ve yakınlarıyla bir araya geldi.
Bakan Soylu, buradaki konuşmasında, yıllardır bu ülkeyi bölmeye, parçalamaya çalışanlara karşı, suçlu ve teröristle mücadele ederken şehitler verildiğini söyledi.
Türk milletinin daha önce de ihanetler gördüğünü belirten Soylu, ilk kez 15 Temmuz'da devletin üniformasını giyen, ekmeğini yiyen adam müsveddeleri tarafından devletin kalleşçe sırtından vurulduğunu, onların tasmalarını tutan sahiplerinin, ortaklarının, bütün gece kulak kabartıp kendileri açısından iyi bir haber beklediğini dile getirdi. Soylu, şöyle devam etti:
"PKK, iyi bir haber bekledi. Pensilvanya'daki ruh hastası iyi bir haber bekledi. Para verenler, aklı verenler, talimat verenler, akbaba gibi, çakal gibi kenardan seyredenler, iyi bir haber bekledi ancak çok şükür Cenab-ı Allah o geceyi onlara karanlık, 82 milyon aziz milletimize ise aydınlık kılmıştır."
Soylu, 15 Temmuz'u konuşurken kullanacakları dilin, acizlik ve hüzün dili olmadığını, azamet ve zafer dili olacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Çıkın" demesiyle sokağa çıktıklarını belirten Soylu, şunları söyledi:
"Sokağa çıktık ve üç, beş tankla, iki, üç uçakla bu ülkeyi teslim alacaklarını düşünenleri, Allah nasip etti 7 saatte ezdik geçtik. Türkiye genelindeki 251 şehidin beşte birini, 51 kardeşimizi biz sadece bu mekanda şehit verdik. Türkiye genelinde 2 bin 331, şu mekanda 32 gazimiz oldu. Buraya saldırdılar, bombaladılar, yıktılar ama teslim alamadılar. Gördünüz, işte yeniden yaptık."
"O GECENİN HAİNLERİ, BUGÜN HALA MAHKEMEDE İLERİ GERİ KONUŞUYORLAR"
Bakan Soylu, 15 Temmuz gecesinden üzgün çıktıklarını ama boynu bükük çıkmadıklarını vurgulayarak şunları kaydetti:
"O gecenin hainleri, bugün hala mahkemede ileri geri konuşuyorlar. Çünkü hala o gece nasıl büyük bir duvara tosladıklarını anlamadılar. Nasıl alçakça kandırıldıklarını, nasıl bir devlete ve nasıl bir millete silah çektiklerini hala anlamadılar. Sosyal medyadaki tetikçileri hala boylarından büyük laflar ediyorlar. Çünkü artık ne ahlakları, ne onurları, ne insan olarak itibarları kaldı. 'Vatansız serseriler' olarak oradan oraya savruluyorlar. Şunu herkesin bilmesini isterim ki 15 Temmuz'da sadece ihaneti bastırıp, gidip evimizde oturmadık. O gece verilen emekleri heba etmedik. Türkiye o geceden sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkenin bütün hasımlarını, bütün problemlerini karşısına alıp tek tek çözmeye başlamıştır. Bütün terör örgütlerini, PKK'yı, FETÖ'yü, DEAŞ'ı, aşırı sol terör örgütlerini tek bir yapı olarak gördük ve ezmeye başladık. 15 Temmuz'dan itibaren tüm terör örgütlerine yönelik 324 bin 243 operasyon gerçekleştirdik. Yine tüm terör örgütlerine yönelik 69 bin 496 tutuklama yaptık, 5 bin 778 teröristi etkisiz hale getirdik."
PKK'nın da FETÖ'nün de üstüne basılmış böcek gibi debelendiğini söyleyen Soylu, "DHKP-C'de üst düzey yönetici kadrosunda hemen hemen kimse kalmadı. DEAŞ'a karşı teyakkuzumuz hala sürüyor. Birileri ısrarla sulandırmaya çalışıyor, yumuşatmaya çalışıyor ama sadece bu yıl FETÖ'ye dönük 9 bin 903 operasyon yaptık. 15 Temmuz'un hesabını misliyle soruyoruz" ifadesini kullandı.
15 Temmuz'dan çıkarılan derslerle hem Türkiye'nin yönetim yapısında büyük bir değişime gittiklerine hem de İçişleri Bakanlığının yapısında, kolluk birimlerinin etkinliğini ve koordinasyonunu artıracak önemli değişikliklere imza attıklarına işaret eden Soylu, şunları kaydetti:
"Türkiye bugün küresel uyuşturucu ticaretiyle mücadele etmektedir. Türkiye bugün terörle mücadele etmektedir. Türkiye bugün düzensiz göçle mücadele etmektedir. Aynı zamanda kitlesel göçü yönetmekte, Ortadoğu'ya barış ve huzur gelmesi için her çabayı ortaya koymakta ve bir yandan da doğu Akdeniz'deki haklarını müdafaa etmektedir. Şunu herkesin bilmesini isterim, 15 Temmuz, sadece Türkiye'ye ve Türkiye'nin istikrarına karşı yapılmış bir iş değildir. 15 Temmuz, dünyada zulmün iktidarının devamı için Ortadoğu'da kimsenin yüzünün gülmemesi, kimsenin umudu olmaması için yapılmış bir iştir. İşte o gece bu gazi mekanda şehit olan, gazi olan kardeşlerimiz, böyle bir meseleye vaziyet etmiştir. Onlar için edilen dualar sadece Türkçe değildir. Onlar için dökülen gözyaşı, sadece bu ülkenin içinden, akrabalarından tanıdıklarından dökülüyor değildir."
15 Temmuz anmalarıyla ilgili çatlak sesler duyduklarını belirten Soylu, "Rahatsız olanlar, fazla görenler, işi hafifletmek, mümkünse unutturmak isteyenler var. 1960 darbesini unutturdular, sonra 1971'i gördük. 71'i unutturdular, bütün acılarıyla beraber 1980'i gördük. 1980'i unutturdular, 28 Şubat'ı gördük. Önce acıyı unutturuyorlar, sonra aynısını tekrarlıyorlar" diye konuştu.
Onun için 15 Temmuz'u unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarının altını çizen Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Çocuklarımıza, bizden sonrakilere tüm detaylarıyla her yıl daha büyük bir gayretle anlatmak zorundayız. Bu ülke ihanetlerden çok çekmiştir. Bir gecelik ihanetlerden, eşkıyalıklardan çok çekmiştir. 2023'ü, 2053'ü ve 2071'i hedefleyen Türkiye'nin geleceğinde artık bu işlerin yeri yoktur. 15 Temmuz gecesi millet bu kapıyı ebediyen kapatmıştır. Her 15 Temmuz yıl dönümünde kilidi kontrol etmek, mümkünse biraz daha perçinlemek, bu ülkenin geleceği için şarttır. Biz güçlü Türkiye hedefinden bir milim bile ayrılmış değiliz. Terörü, adı ne olursa olsun, kaynağı ne olursa olsun bu topraklarda sıfırlamaya ve Türkiye'yi dünyanın en güvenli ülkesi yapmaya kararlıyız. Asayiş noktasında, şehir güvenliği noktasında da aynı hassasiyete sahibiz."
Hiç kimsenin kurumları yıpratmasına, adımlarına çelme takmasına, milletin moralini bozmasına, şevkini kırmasına müsaade etmeyeceklerini aktaran Soylu, emniyet teşkilatının, bütün personelleriyle bir bütün olduğunu ve 174 yıldır bu millete hizmet eden bu teşkilatın, daha çok büyük başarılara imza atacağını ifade etti.
"BİZ ONLARIN BIRAKTIĞI EMANETİ ASLA UNUTAMAYIZ"
Türkiye bugün uyuşturucuya karşı dünyanın ciddi mücadelesini veren bir ülke olduğuna dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:
"Hem kendi gençlerimizin geleceği için hem terörün buradan beslenmemesi için hem de dünya gençliği için büyük mücadele içindeyiz. Aynı şekilde trafikte ölüm oranlarını önemli ölçüde aşağıya çektik. Büyük bir gayretin içindeyiz. İşte bütün bunlar, bütün bu çaba, 15 Temmuz'da aziz milletimizin, şehitlerimizin ve gazilerimizin o gece ortaya koyduğu duruşun ve fedakarlığın üzerine bina edilmiş işlerdir. O geceki ruhtan aldığımız güçle yaptığımız işlerdir. İnşallah o günden sonra olduğu gibi bundan sonra da bu gayretimiz, bu teyakkuzumuz ve geleceğe dair attığımız bu adımlar devam edecektir. Bu yolun hiçbir adımında Gölbaşı Özel Harekat ve Havacılık Dairesi Başkanlıklarımızda verilen şanlı mücadele, o gecenin şehitleri ve gazileri, ter ve kan dökenleri unutulmayacaktır. Allah onlardan razı olsun. Biz onların bıraktığı emaneti asla unutamayız."
İçişleri Bakanı Soylu, konuşmasının sonunda 15 Temmuz'da şehit olanların isimlerini tek tek okudu.
İsimleri okurken duygulanan Süleyman Soylu, "Allah bizi onlara mahcup etmesin inşallah" dedi.
"TÜRK POLİS TEŞKİLATI GÜCÜNÜ DAİMA MİLLETTEN ALIYOR"
Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya da Türk Polis Teşkilatının gücünü daima milletten aldığını belirterek, "Daima seçilmiş meşru otoritenin emrinde 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' ilkesiyle temel hak ve özgürlüklere saygılı, hukukun üstünlüğünü ilke edinmiş, teknolojik gelişmelere açık, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışını kendisine düstur edinmiştir" diye konuştu.
Türk Polis Teşkilatının, vatan, bayrak, cumhuriyet ve vazife uğruna seve seve canını feda etmekten asla çekinmediğini vurgulayan Uzunkaya, şunları kaydetti:
"Milletimizin yeniden diriliş mücadelesi verdiği 15 Temmuz hain darbe girişiminde 'vatan namustur' diyerek vatan uğruna en kıymetli varlıkları olan canlarını seve seve feda eden 251 şehidimiz bizlere vatan sevgisinin ne denli yüksek bedelli olduğunu da bir kez daha göstermişlerdir. Milletimizin ortaya koyduğu bu destansı kahramanlıkta Türk Polis Teşkilatı da milletinin yanında ve meşru otoritenin emrinde net ve kararlı bir şekilde yer almış, ülkemizin her tarafında hainlere karşı kahramanca mücadele etmiş ve bu mücadelede 63 şehit ve 283 gazisiyle çok büyük bir görev ve rol üstlenmiştir.
Bugün burada, tüm sevdiklerini geride bırakarak kanlarını ve canlarını vatan için feda eden tüm şehitlerimizin manevi huzurunda söz veriyoruz. Türk Polis Teşkilatı ülkemizin bekası ve milletin istikbali için yine milletimizden ve onun şanlı tarihinden aldığı güç ve sarsılmaz imanla ülkemizin huzurunu bozmaya ve güvenliğini sarsmaya yeltenen tüm şer odaklarına, onların taşeron örgütlerine ve arkalarındaki dahili ve harici karanlık güçlere ve mahfillere karşı canı ve kanı pahasına kararlı, azimli ve onurlu mücadelesini sürdürmeye devam edecektir."
(AA)