Bakan Soylu AA Editör Masasına konuk oldu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: (4) - "CHP, bundan sonraki yıllarda, Kılıçdaroğlu'nun yönettiği ve PKK ile ilintisinin en üst noktaya çıktığı bu dönemi, kendi tarihleri içerisinde bir kara dönem olarak nitelendirecektir. Gelecekte CHP'liler Kılıçdaroğlu döneminden bahsetmeyecekler, 'Bu bizim için ayıplı bir dönem' diyecekler" - "Bu bir akıl, vicdan tutulmasıdır. Bu tam anlamıyla siyaset hırsının, memleket geleceğiyle ilgili bütün meseleleri mağlup etmesi, dumura uğratması demektir" - "Mustafa Karasu işte Kandil'den talimat veriyor, 'Bizim mutabık olduğumuz sol siyasettir. Türkiye'nin her tarafında sol siyasetle beraber, kimse bunun karşısında itiraz etmesin, CHP bugün bizim partnerimizdir ve biz bu partnerler beraber bu işi yürüteceğiz' diyor. Buna ne denilebilir? Ankara Büyükşehir Belediyesini, İstanbul Büyükşehir Belediyesini PKK'ya bulaştırmaya çalışmak. Ondan sonra da 'İçişleri Bakanı konuşmasın' diyorlar, niye konuşmayacağım? Bu ülkenin güvenliği, huzuru nasıl sağlanacak. Bir güvenlik meselesine doğru akıyor bu iş"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "CHP, bundan sonraki yıllarda, Kılıçdaroğlu'nun yönettiği ve PKK ile ilintisinin en üst noktaya çıktığı bu dönemi, kendi tarihleri içerisinde bir kara dönem olarak nitelendirecektir. Gelecekte CHP'liler Kılıçdaroğlu döneminden bahsetmeyecekler, 'Bu bizim için ayıplı bir dönem' diyecekler." değerlendirmesinde bulundu.

Soylu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, son dönemdeki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Terör örgütü PKK'nın Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kayyumların yaptığı hizmetlerin kaynağının Avrupa Birliğinden geldiğine dair propaganda yaptığının anımsatılması üzerine, Soylu, bunun halkta karşılık bulmadığını vurguladı.

Reklam
Reklam

Ağrı'daki altyapı çalışmalarından örnekler gösteren Soylu, bütün bunları devletin yaptığına dikkati çekti. Soylu, önceki belediyeleri kast ederek, "Bunlar lambalarını takamazlar." ifadesini kullandı.

Bakan Soylu, Ağrı'da ilkokul, ortaokul ve liselerde eğitim alan 186 bin çocuktan 70 binine kodlama eğitimi verildiğini, anaokullarının tamamında kodlama eğitimlerinin başladığını bildirdi. Soylu, "Bu ne demektir? Bu bir felsefe. Bir felsefe ortaya koyuyor Türkiye; 'artık bu çocukların dağa gönderilmesine müsaade etmeyeceğim. Bu çocuğu yarınlara hazırlayacağım. Hemşire, doktor, bilgisayar, uzay mühendisi olarak bu çocukları yarınlara hazırlayacağım' diyor." açıklamasını yaptı.

Bu kapsamda yürütülen çalışmaların fotoğraflarını gösteren Soylu, çocukların bilgisayar üzerinden akıllı şehirler tasarladıklarını, çocuk oyunları yaptıklarını ve anne babalarının da bundan çok memnun olduğunu anlattı.

Benzer şekilde Şırnak'ın Cizre, Siirt'in Eruh ilçelerini de örnek gösteren Soylu, "Kimse kusura bakmasın. Şu andaki Eruh, Trabzon'un Hayrat ilçesinden üç gömlek daha ilerdedir." dedi.

Reklam
Reklam

Devletin de milletin de bölgede elinden gelen bütün kucaklayıcılığı ortaya koymaya çalıştığının altını çizen Soylu, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'ye, "Kürdistan'da biz kazanacağız' diyen sözde, o adam ne söylüyor? Ömründe ne yapmış bugüne kadar, ideolojiden, kardeş kavgasından, kan akıtmaktan. Aklımızla oynuyorlar." tepkisini gösterdi.

- "40 yıllık mücadelesine CHP ve zillet ittifakını da ortak ediyor"

İçişleri Bakanı Soylu, "Her seçim öncesi HDP'nin özellikle Kürt kimlik siyaseti üzerinden bir propaganda yürüttüğünü görüyoruz. Burada da yine benzer bir durum var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Halk bu kimlik siyasetine teveccüh ediyor mu?" şeklindeki soruya, "Onu zaten Pervin Buldan Hanımefendi zat-ı alileri söylüyorlar; '40 yıldır yürüttüğümüz bu mücadeleyi 31 Mart'ta taçlandıracağız. Batıda da doğuda da taçlandıracağız' diyor. Yani 40 yıllık mücadelesine CHP ve zillet ittifakını da ortak ediyor." yanıtını verdi.

Diyarbakır'ın tarihte 35 farklı medeniyete ev sahipliği yaptığını, bu medeniyetin bir ağırlığının olduğunun altını çizen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Ömründe öldürmekten, 14 yaşındaki kız çocuklarını taciz etmekten, sapık ilişkiye girmekten başka bir şey bilmeyen PKK ne medeniyet oluşturabilir. Biz büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Diyarbakır'da, Cizre'de de öyle. Cizre'nin tarihi bizim için memleketimiz, çocuklarımız için önemli bir müktesebattır. Onlar burada bir etnik kimlik siyaseti üzerinden 'kendimize oy vereceğiz' diyor, kendimiz kimiz? Niye CHP'li, İYİ Partili, Saadet Partili 'kendimize oy vereceğiz' demiyor da HDP 'kendimize vereceğiz' diyor ve o çanağın içerisine hep beraber giriyorlar. Kendimiz ne demektir?"

Bunun vatandaşlarda, sahadaki karşılığının sorulması üzerine Soylu, şunları söyledi:

"Özellikle bazı dönemlerde ideolojik bir katılık yakalamışlar ama biz, yeni nesile, gelecek çocuklarımıza bu anlatıyoruz ve başarılı oluyoruz. Meseleyi gören esnafından okumuş yazmış insanına, çiftçisinden ilkokul mezununa kadar her birey, sağduyusuyla meseleyi görenler bunların özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ciddi bir olumsuzluk oluşturduğunu, mağduriyet yaşattığını, yoksulluk oluşturduğunu çok net bir şekilde görüyorlar."

Reklam
Reklam

Bunun sonucunu da 31 Mart'ta göreceklerini belirten Soylu, şunları kaydetti:

"Mustafa Karasu işte Kandil'den talimat veriyor, 'Bizim mutabık olduğumuz sol siyasettir. Türkiye'nin her tarafında sol siyasetle beraber, kimse bunun karşısında itiraz etmesin, CHP bugün bizim partnerimizdir ve biz bu partnerler beraber bu işi yürüteceğiz' diyor. Buna ne denilebilir? Ankara Büyükşehir Belediyesini, İstanbul Büyükşehir Belediyesini PKK'ya bulaştırmaya çalışmak. Ondan sonra da 'İçişleri Bakanı konuşmasın' diyorlar, niye konuşmayacağım. Bu ülkenin güvenliği, huzuru nasıl sağlanacak? Bir güvenlik meselesine doğru akıyor bu iş. Oradan arabayı alacaklar, geçecekler İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, Ankara Büyükşehir Belediyesinin arabasıyla Allah bilir ne taşıyacaklar, ne yapacaklar? Ben bunu bundan sonra nasıl takip edebilme kabiliyetine sahip olabilirim? Kim bizden ne bekleyebilir?"

- "Bu bir akıl, vicdan tutulmasıdır"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "YPG Türk askerine mi saldıracak?" şeklindeki ifadeleri anımsatılarak, terör örgütleri PKK/KCK-PYD/YPG'nin bağına ilişkin soruya karşılık, Soylu, elindeki dosyayı göstererek bunun PKK/KCK-PYD/YPG bağlantısıyla ilgili olduğunu anlattı.

Reklam
Reklam

Soylu, "PYD'nin de PKK'nın da sözde lideri Apo'dur. Kandil yönetir PYD'yi de PKK'yı da. Kimlerin olduğu, ortaya koyduğu, hangi eylemleri yaptıkları bu dosya bir özeti. Bu, bunun iki, üç katı kadar büyük bir külliyat. Oradaki aktörlerin ne işe yaradığı, hangi işlerin içerisinde bulundukları, nasıl yönettikleri. Sabri Ok'tan Muzaffer Ayata'ya, Muhammed Tahir'den diğer tarafta Ferhat Abdi Şahin denilen Suriye'deki silahlı organizasyonun başındaki adama kadar. Bunlar nereden peydah oldu, bunlar PKK'dan peydah oldular." ifadesini kullandı.

Ellerinde çok önemli belgelerin bulunduğunu vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:

"Kılıçdaroğlu'nun aklı bu işe yetmez ki. Sezgin Tanrıkulu ve PKK sevicilerinin dışında sorar mı bir tane vicdanlı bir adamına, 'bu nedir' diye sorar mı? Kaç defa PKK-PYD işiyle ilgilenmiş, bağlantısını ortaya koyabilmiş. Bunların hangi saldırıları yaptıklarını. Yüzlerce eylem var PYD'nin Türkiye'ye yapmış olduğu, PKK/PYD bağlantısının olduğu. Orada özellikle PYD'de komutanlık yapıp da PKK'da yetişme olan insanların itirafları var. Biz Kemal Kılıçdaroğlu'na göre Ferhat Abdi Şahin'den, Muzaffer Ayata'dan daha tehlikeli adamlarız, onlar daha makbul adamlar. Kimse kusura bakmasın, lafı ölünce mi söyleyeceğiz? Bunu da kabul edenlere hayırlı uğurlu olsun.

Reklam
Reklam

Ben Sabri Ok'tan Murat Karayılan'dan daha tehlikeli bir adamım onlar için. Eğer öyleyse yapılacak bir şey yok, biz de mücadelemizi ona göre yapıyoruz zaten. Bu bir akıl, vicdan tutulmasıdır. Bu tam anlamıyla siyaset hırsının, memleket geleceğiyle ilgili bütün meseleleri mağlup etmesi, dumura uğratması demektir. Cumhuriyet Halk Partisi, bundan sonraki yıllarda Kılıçdaroğlu'nun yönettiği ve PKK'yla ilintisinin en üst noktaya çıktığı bu dönemi, kendi tarihleri içerisinde bir kara dönem, kabus dönem olarak nitelendirecektir. Gelecekte CHP'liler Kılıçdaroğlu döneminden bahsetmeyecekler, 'Bu bizim için ayıplı bir dönem' diyecekler."

(Sürecek)