MERSİN (İHA) - Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, YTL'ye değer kazandırılarak enflasyonu dizginleme kolaycılığından Türkiye'nin artık vazgeçmesi gerektiğini belirterek, Merkez Bankası'nın mevcut dolar rezervinin de 140 milyar dolar seviyesine ulaşması gerektiğini bildirdi.
"Eğitime Yüzde 100 Destek Projesi" kapsamında yapılacak olan 32 derslikli Anadolu Lisesi'nin temel atma töreni kapsamında Mersin'e gelen Bakan Tüzmen, YTL'nin dolara karşı değer kazanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Tüzmen, paritenin korunması noktasında doların hangi seviyede olacağı şeklinde değerlendirmeler yapıldığına işaret ederek, ekonomistlerin doların yüzde 57'lik bir reel artışla daha yüksek bir yerde olması gerektiği şeklinde görüş beyan ettiğini hatırlattı. Tüzmen, "Yaşanılan gelişmelere baktığımız zaman YTL'nin aşırı değerliliği, ihracatımızın aşağıya çekilmesi ithalatımızın da daha yüksek seviyeye çıkmasına yönelik bir çalışma olduğunu, bunun etki ve sıkıntılarının da günden güne arttığını, herkesçe kabul edilebilir bir hale geldiğini gördük" dedi.
YTL'nin değer kazanması konusunu yıllardır dile getirdiklerini ve üzerinde durduklarını, ancak bu konunun Türkiye'de yeterince anlaşılamadığını belirten Tüzmen, "Eğer bir şey doğruysa, bu doğru ekseninde birleşip ortak hareket etmek lazım. Benim şu anda söylediğim, tabi bunun birden bire gelişen bir hareket olarak yapmamak lazım. YTL'nin değer kazanması önemlidir. Ancak bu aşırı değerlilikle birlikte enflasyonun aşağıya çekilemeyeceği de anlaşıldı. Bunu belki de bu şekilde görmek gerekiyordu. Parayı, yani YTL'yi değerli hale getirip, enflasyonu bu şekilde dizginleme kolaycılığını sürdürdük. Şu anda artık bu kolaycılıktan vazgeçmemiz gerektiği ortada" diye konuştu.
Türkiye'de artık para dengelerinin muhafaza edilmesi gerektiğini ifade eden Tüzmen, "Bunun için de Türkiye'de artık herkesin kulağından, burnundan fışkıran doları, Merkez Bankası rezervi haline getirmemiz lazım. Rezervleri yükseltmemiz lazım. Bunu yaparken de alınan dolar karşılığında YTL hafif terk edilerek, biraz olsun dengeleri sağlamaya çalışırsınız. Bugün dünyada ihracata dayalı kalkınma modelini benimseyen bütün ülkeler, bu şekilde yüksek dolar rezervini ellerinde tutarlar. Bugün Çin'in rezervine bakın 2 trilyon dolardır. Bakın Amerika'ya, Almanya'ya, Güney Kore'ye hep aynı durum hakimdir. Dolayısıyla Türkiye'nin en az 140 milyar dolarlık bir rezerv seviyesine gelecek şekilde, kademe kademe rezervlerini artırması gerekir" ifadesini kullandı.