Bakan Yazıcı: ODTÜ'deki Saldırı Bir Eksiklik, Zaafiyettir

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, ODTÜ'de başörtülü öğrencilere yapılan sözlü saldırı ile ilgili olarak, "Saldırı bir eksiklik zaafiyettir. Bunları üzüntüyle karşılıyor ve kınıyorum. Herkes neye inanıyor ve düşünüyorsa; bir başkasının özgürlük alanına saldırı teşkil etmeden kişilik hakları konusunda hassasiyet göstererek ifade edebilmeli. Bunu aşacak davranışları, kanunlar hukuk devletinde suç sayar. Yaptırımları kanunlarda var." dedi.Yazıcı, Rize'nin Çayeli ilçesinde esnafı dolaşarak vatandaşlarla sohbet etti. Çayeli Belediyesi ve Çayeli Kaymakamlığı'nın yeni hizmet binasının yapılacağı alanda incelemelerde bulunan Bakan Yazıcı, çalışmalar hakkında ilgililerden bilgi aldı. Cuma namazını Sahil Camii'nde kılan Yazıcı daha sonra Çayeli Kültür Merkezi'ne geçti.Yazıcı, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 2020 Olimpiyatları'na aday olduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oylamanın yapılacağı ülkeye gideceğini, olimpiyatların Türkiye'de yapılmasını temenni ettiklerini belirtti.Çağın iletişim ve teknoloji çağı olduğunu, sınır kapılarında giriş çıkışlarda 'POLNET' sistemindeki arıza nedeniyle dün sıkıntı yaşandığını ifade eden Yazıcı, "Vatandaşların pasaport işlemleri için İçişleri Bakanlığ,ı Emniyet Genel Müdürlüğü ile bakanlığımız arasında bir protokol sözkonusu. Bunun pilot uygulamasını Sarp Sınır Kapısı'nda yapmıştık. Dün öğlen saatlerinde başta Türkiye'nin en büyük kapılarından olan Kapıkule Kapısı'nda POLNET yazılım programı devre dışı kaldı. Eş zamanlı olarak Karkamış ve belli kapılarda devre dışı kalması süreciyle giriş çıkış hizmetleri bir süre aksadı. Daha sonra sorun 4-5 saat sonra aşılarak sistem devreye girdi." diye konuştu.Neden devre dışı kaldığının henüz belirlenmediğini vurgulayan, Yazıcı, "Gerçekten teknik bir sorun mu? Yoksa siber bir müdahale mi var? Onu bilemiyorum. O konuda araştırmayı yapacak 'POLNET' sisteminin birinci derece uygulayıcısı Emniyet Genel Müdürlüğümüzdür. Kapılarda uygulama durunca ilk sorumlu Gümrük ve Ticaret Bakanlığıdır. Ortak uygulamamız vardır" şeklinde konuştu.Cilvegözü Sınır Kapısı'nda yaşanan terörist saldırı sonucu gümrüklü sahada bazı vatandaşların hayatını kaybettiğini anımsatan Yazıcı, şöyle devam etti: "Bu saldırı sonucu sınır kapılarımızdaki önlemlerimizi daha da yoğunlaştırdık. 2 bin 900 metrelik ara bölgede kontrol kuleleri oluşturmuştuk. Takviyeleri artırdık. Mobil tarama cihazını oraya yönlendirdik. O bölgedeki Türkiye'ye giriş çıkışları daha etkin hale getirdik. Kara hudut kapılarında yanıcı, parlayıcı kimyasal madde ihtiva eden ürünlerin sokulup sokulmadığı ile ilgili radyoaktif arama tarama çalışmalarını Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ile birlikte Gümrük ve Ticaret Bakanlığı birlikte yürütüyor. Elbetteki hudutlarımızın güvenliğinden sorumlu güvenlik güçlerimiz de önlemleri alıp sürdürüyoruz. Meydana gelen son olaylar dolayısıyla gerçekten Suriye ile olan gümrük kapılarımız ile alakalı hudutlarda mücadeleyi başarılı kılacak etkin işlemler devrede aktif olarak devam ediyor.""SALDIRI BİR EKSİKLİK, ZAAFİYETTİR"Bir gazetecinin "Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) öğrenciler arasında yaşanan olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruya Yazıcı, şunları söyledi: "Türkiye'de herkes 76 milyonun her biri birbirine tahammül etmek zorundadır. Hiç kimse diğerini ötekileştirme lüksüne sahip değildir. Ötekileştirme bir hak değil. Herkes birbirine tahammül etmeli. Tahammülün yanında insanların ifade etme özgürlüğü kapsamında eleştiri haklarını da kullanabilir. Eleştiri hakkını kullanırken bir başkasına taciz, saldırı ya da tahkir edecek sözcükleri kullanacak davranışlardan son derece uzak durmalıyız. İnsanların kafaları üretkendir. Beynin ürettiklerini dil dışa vurur. İnsanın beyni ya doğru ya yanlış üretir. İnsanın kafasında ya fikir var ya küfür var. Tahkir eden, küçük gören insanın kafasında demek ki; küfür var. "İnsanların eğitim hakkının elinden alınmayacağını ancak üniversitelerde yaşanan olayların sorumlularının sadece öğretim üyelerinin idarecilerinin olmadığını kaydeden Yazıcı, şöyle devam etti: "Üniversitelere kayıt yaptırmak için gidenler bir dönem başı kapalı olarak kayıt yaptırdığı halde başı kapalı olarak gitmiş olmasından dolayı üniversitelerden çıkarmalar yaşandı. Bir başka olay eylem yapmak suretiyle üniversite kampuslerine girmiş olan insaların eğitim ve öğrenim imkanları yapılan eylemlerle ihlal ediliyorsa; anayasanın kuralı o kişiler için devreye girer. 'Hiç kimse eğitim ve öğretim hakkından mahrum bırakılamaz' sözünün muhatabı idarecilerdir. Kampusunde eylem yapanlar ve eylem yapmayı tasarlayanlar için elbetteki devletin önemli görevleri var. Devletin en önemli görevi kamu düzenini tahsis etmektir. Kamu düzeni hepimizle alakalıdır.