Bakan Yazıcı: "türkiye'de Otomotiv Sektörü Ekonominin İtici Gücüdür"

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Otomotiv sektörü dünyanın her yerinde yüksek katma değer oluşturan bir sektördür. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de otomotiv sektörü hem ekonominin itici gücü hem de ekonomik durumun göstergesidir" dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Plaza'da gerçekleştirilen "Otomotiv Distribütörleri Derneği Genel Kurul Toplantısı"na Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Otomotiv Distribütörleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar ve otomotiv sektöründeki temsilciler katıldı. Toplantı divan üyelerinin seçimi ile başlarken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da kısa bir mektubu toplantıda okundu.

Toplantıda konuşma yapan Bakan Yazıcı, "Türkiye; Avrupa, Asya, Kafkasya, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Rusya Federasyonu'nun da yer aldığı 1,5 milyar nüfuslu ve yaklaşık 25 trilyon dolarlık bir pazara giriş yapabilecek potansiyele sahiptir. Otomotiv sektörü dünyanın her yerinde yüksek katma değer oluşturan bir sektördür. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de otomotiv sektörü hem ekonominin itici gücü hem de ekonomik durumun göstergesidir. Sizin yüksek üretim ve satış rakamlarına ulaşıp yüzünüzün gülmesi, ülke genelinde refahın artmasına işarettir. Bizde yıllarca otomobil zenginliğin bir göstergesiydi, bugün ise ihtiyaçtır. Bugün otomobil orta gelir grubunun sahip olduğu bir araçtır. 2002'de bin kişiye 65 araç düşerken 2011 sonunda bin kişiye 141 araç düşmektedir. 10 yılda yüzde 100'ün üzerinde bir artış gerçekleşmiştir" dedi.

Dünyada otomotiv sektörü, gün geçtikçe gelişen ve ülke ekonomileri için önemi artan bir sektör olduğunu ifade eden Bakan Yazıcı, "Otomotiv sektörü, dünyanın en büyük yatırımlarının gerçekleştiği sektörlerden biridir. Dünya otomotiv sektöründe dolaylı istihdam ile birlikte 50 milyondan daha fazla kişinin istihdam edildiği tahmin edilmektedir. Dünyadakine benzer bir yapı, ülkemiz otomotiv sanayi için de geçerlidir. Türkiye'de otomotiv sektörünün sürdürülebilir küresel rekabet gücünü artırmak ve ileri teknoloji kullanımının ağırlıklı olduğu katma değeri yüksek bir yapıya dönüşümünü sağlamak; hükümetimizin stratejik hedeflerinden biridir. Otomotiv, ülkemizin ihracatında ve dış ticaretinde en büyük paya sahip sektörlerin başında yer almaktadır. Otomotiv sektörümüzün Avrupa ülkelerine olan bağımlılığını azaltmanın ve yeni pazarlar bulmak bu noktada son derece önemlidir.Bu kapsamda Asya, Pasifik ve Amerika kıtası ülkelerine yapılan ihracatın artırılması için girişimlerde bulunmak sektörün dünya pazarlarına açılmasını ve büyümesini sağlayacaktır. Kanaatimce bu ülkemizin biraz geç kaldığı bir konudur. Zira Türkiye yerli otomobili üretebilecek fiziki ve beşeri sermayeye sahiptir" diye konuştu.

Bakan Yazıcı, çevre dostu otomobil üretiminin de dünyanın gündeminde olduğuna dikkat çekerek, "Ülkemizde çevre dostu elektrikli otomobiller bundan 123 yıl önce Yıldız Sarayı'nda ilk kez kullanılmıştı. Osmanlı belgeleri ilk elektrikli arabayı ülkemize getirenin II. Abdülhamid Han olduğunu ortaya koymaktadır. 1888 yılında II. Abdülhamid, İngiltere'den ilk elektrikli arabayı sipariş etti. Deniz yoluyla İstanbul'a getirilen ilk aracın deneme sürüşünü de dönemin Maliye Bakanı yaptı. Abdülhamid Han da arabayı

Yıldız Sarayı'nda bizzat kendisi denedi. Sultan'ın elektrikli arabayla küçük bir kaza yaptığı da rivayetler arasındadır. Otomotiv sektörü son iki yıldır dış ticaret açığı vermektedir. Bu durum da bize otomotiv sektörünün üretiminde ithal girdi oranının oldukça yüksek olduğunu göstermektedir. Sağlıklı bir trafik akışı için ekonomik ve teknik ömrünü tamamlamış ticari motorlu taşıtların piyasadan çekilmesi amacıyla hükümetimizin titizlikle üzerinde durduğu bir konudur. 2007'den bugüne bunun için 5 ayrı tebliğ

ile bu araçların trafikten çekilmesine yönelik düzenlemeler yapılmıştır" dedi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, otomotiv sektörünü geliştirmek için güçlü ve zayıf yönlerini de dikkat çekerek sözlerini şu şekilde tamamladı;

"Her alanda AR-GE'ye önem vermek durumundayız. Ancak bu ihtiyaç otomotiv sektöründe çok daha güçlü biçimde öne çıkıyor. Şirketlerin tasarım, üretim, markalaşma beceri ve kapasitelerini artırmak Bugün dünyada en önemli şey markalaşmadır. Biz kendi markalarımızı oluşturmalıyız. Bunun zamanı geldi. Artık otomotiv sektörü olarak bu yöne ağırlık vermeliyiz. Türkiye'nin tüm alanlarda gösterdiği hızlı gelişme sürecinin otomotiv sektöründe de artarak devam edeceğine inanıyorum. Bizim görevimiz de sizlerin yolunuzu açmak, işlerinizi kolaylaştırmaktır. Gümrük ve ticaret politikalarının oluşturulması, uygulanması ile ilgili görüş bildirmek, bu konularda araştırma ve çalışmalar yapmak üzere danışma organı

niteliğinde görev yapacak "Gümrük ve Ticaret Konseyi"ni hayata geçiriyoruz."

Daha sonra konuşma yapan Otomotiv Distribütörleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, "Derneğimizin 30 Mart 2010 tarihli Genel Kurulu sonucunda Yönetim Kurulu olarak hizmet etmeye başladığımızdan bu yana geçen süreçte, rekorların yaşandığı, oldukça hareketli iki yılı tamamladık. Ülkemizde küresel kriz nedeniyle dört çeyreklik ekonomik daralmadan sonra 2009'un son çeyreğiyle birlikte yeniden büyüme başladı. Bu büyüme, 2011 yılının üçüncü çeyreğine kadar sekiz çeyrek boyunca aralıksız sürdü.

Bu olumlu gelişmelerin istihdamımız dahil birçok alanda olumlu yansımaları oldu" dedi.

Otomotiv sektörü tüm sanayileşmiş ülkelerde ekonominin lokomotifi konumunda olduğunu ifade eden Bayraktar, "Otomotiv, demir çelikten petrokimyaya, servis sektöründen ulaşıma, eğitimden medyaya kadar birçok sektörün üretimini ve ticaretini arkasından sürükler. Gururla söylüyorum ki sektörümüz, yıllar içerisinde kurumsallaşan yapısıyla, gerek teknik bakımdan gerekse insan gücü ve çalışan kalitesi bakımından önemli bir konuma geldi. Bununla beraber, Türkiye'deki araç kullanabilecek genç nüfusun payı Avrupa ortalamalarının çok üzerinde bir orana sahip olmasına rağmen, araç sahipliği oran'timinin de dünyanın gündeminde olduğuna dikkat çekerek, "Üı Türkiye'de hala bin kişide 141, Batı Avrupa'da 611, Doğu Avrupa'da ise 318 adet. Yani Türkiye otomotiv pazarı potansiyelinin çok gerisinde" diye konuştu.