Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Liseye geçiş sınavı, 8. sınıf öğrencilerinin okulda öğrendikleri akademik bilgileri günlük hayatta kullanabilme becerilerinin ölçüldüğü bir sınav olarak kurgulanmıştır. Bu sınavda okuyan, okudukları hakkında analiz yapan, irdeleyen başarılı olacaktır." dedi.
Yılmaz, Başbakan Binali Yıldırım'ın 81 ilden gelen öğretmenlere Çankaya Köşkü'nde verdiği iftarda, eğitimde 15 yılda yapılan yatırımları anlattı, liselere girişte 2 Haziran'da yapılan merkezi sınava ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sınava 1 milyon öğrencinin girdiğini belirten Yılmaz, "Sınav süreci ve sorularla ilgili olarak kamuoyundaki-bilenlerin söylediği-genel algı olumludur." diye konuştu.
Sorulara yönelik eleştirilere değinen Yılmaz, eleştirilerin soruların daha önceki sınavlardan farklı olarak analitik düşünmeyi ölçen, yorum yapma yeteneğini görmek isteyen ve ezbere dayanmayan nitelikte olmasından kaynaklandığını ifade etti.
Eğitim sisteminde yer alan öğretim programlarının hedeflerinin sadece öğrencilere bilgi kazandırmak olmadığının altını çizen Yılmaz, kazanılan bilgilerin hayatta kullanılmasının ve işlevsel hale getirilmiş olmasının önemine işaret etti.
Yılmaz, her alanda okuyan, okuduklarını anlayan, okuduklarından çıkarım yapabilen, yorumlayabilen, bildiklerine dayalı olarak bilmediklerini tahmin edebilen, analitik düşünebilen, bilimsel bilgi, beceri ve yöntemleri kullanan bireyler yetiştirmenin eğitim sisteminin hedefleri arasında yer aldığını kaydetti.
-"TEOG'dan mutlaka farklı olması gerekirdi"
Sınava hazırlanan değil, hayata hazırlanan bireyler yetiştirmek istediklerini vurgulayan Yılmaz, şunları söyledi:
"Liseye geçiş sınavı, 8. sınıf öğrencilerinin okulda öğrendikleri akademik bilgileri günlük hayatta kullanabilme becerilerinin de ölçüldüğü bir sınav olarak kurgulanmıştır. Bu sınavda okuyan, okudukları hakkında analiz yapan, irdeleyen başarılı olacaktır. Sınavın soruları dersin öğretim programında yer alan kazanımları ve bu kazanımların yöneldiği becerilerin değerlendirilmesi yönünde oluşturulmuştur. Üst üste düşünme becerilerine odaklanmıştır. Eğitim uzmanlarının değerlendirmesinden hiç bir tanesinde soruların müfredat dışı olduğu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın aralık ayında yayınlamış olduğu örnek sorulardan farklı olduğu söylenmemiştir. Ama şimdiye kadar TEOG ile kıyaslamalar yapılıyor. 1 milyon öğrencinin içerisinde sadece yüzde 10'unun yerleşebileceği okullara yönelik bir seçme ve sıralama sınavı olarak düzenlenen sınavın TEOG'dan mutlaka farklı olması gerekirdi. Eğer orta düzeyde bir soru sorsaydık hiç şüpheniz olmasın bu 1 milyon öğrencinin yüzde 10'nun üzerindeki bütün öğrencilerimiz bütün soruları cevaplayabileceklerdi."
Yılmaz, uzmanların sınava ilişkin yorumlarına da değindi.