Bakan Yılmaz’dan Partililere Antipropaganda Uyarısı

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, AK Parti hakkında antipropaganda yapanlara karşı teşkilatları uyararak, “Antipropaganda yapılarak hiçbir şekilde AK Parti’ye ait olmayan düşünceleri insanların zihnine yerleştirmek isteyenlere karşı birebir görüşmelerin önemi büyük. Teşkilatlarımıza son derece önemli sorumluluklar düşüyor” dedi.

İzmir’de katıldıkları 5. Uluslararası İzmir İktisat Kongresi İstişare ve Bilgilendirme Toplantısı sonrasında AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İzmir’in yerelde hak ettiği noktada olmadığını dile getirdiler. Bakan Yılmaz, teşkilatlara kılcal damar benzetmesi yaparak, “AK Parti millete dayanan bir parti. Burada da teşkilatların kritik bir önemi var. Adeta kılcal damarlar gibi toplumun tüm kesimlerine yayılmış durumdalar. Toplumun bizden beklentilerini almada son derece etkili organlar. Biz de son derece önem veriyoruz. Buradan gelen fikirlerle politikalarımızı şekillendiriyoruz. Her ay teşkilatlar Ankara’da toplanıyor. Her gittiğimiz yerde teşkilata uğruyoruz. Teşkilatların topluma gitmesi, kapı kapı dolaşması, sokakta, iş yerinde, sivil toplum kuruluşlarında, çok değişik platformlarda insanımızın düşüncelerini alması son derece önemli. Bir taraftan da AK Parti’nin zihniyetini topluma anlatmamız gerekiyor. Yüz yüze iletişimin, muhabbetin yerini bir şey tutmuyor. Birebir dokunarak, değerek AK Parti’yi anlatmak son derece önemli. Özellikle AK Parti hakkında kafasında yanlış izlenimler, önyargılar olan, kurgusal fikirlerle, anlatılarla AK Parti’yi tanıyanlara birebir gidip partiyi tanıtmak son derece önemli. Antipropaganda yaparak AK Parti zihniyetine ait olmayan hususları insanların zihnine yerleştirme çabasında olanlar var. En etkili yöntem birebir anlatmak. Bu anlamda teşkilatın üzerine büyük sorumluluk düşüyor. Mahalle organizasyonlarıyla bu faaliyetleri yapmayı tavsiye ve temenni ediyoruz” dedi.

“TÜRKİYE İÇİN İYİ İŞLER BAŞARDIK”

Hangi göstergeye bakılırsa bakılsın Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler konumuna eriştiğini söyleyen Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“AK Parti, Türkiye için çok önemli işler başardı. Dünyada söz sahibi ülkeler arasında yükselen bir ülke konumuna eriştiyse AK Parti’nin payı büyük. Ekonomi ile gelinen noktayı hepimiz biliyoruz. Türkiye küresel krizde sağlam adımlarla ilerliyor. 230 milyar dolardan 800 milyar dolara gelmiş durumda Türkiye. Yurtiçi hasılatını üç kat artırmış durumda, ihracatını dörde katlamış durumda. Hangi göstergeye bakarsanız bakın Türkiye şu anda çok iyi durumda. Birçok ülke borç batağına düşmüşken, Türkiye’de Avrupa tanımlı borç stokumuz düşmüş durumda. Yatırımlarımız devam ediyor.”

İzmir’in yerelde hak ettiği noktada olmadığını belirten Bakan Yılmaz, yenilikçi bir İzmir vizyonunun olduğunu söyledi. Yılmaz, “Türkiye’nin potansiyeli İzmir. Yeterince bu potansiyeli değerlendirilebilmiş değil. İzmir’i çok daha iyi yerlere taşıdığımız zaman katma değer olarak da İzmir’imiz inşallah çok daha iyi noktalara taşınabilir. Yenilikçi bir İzmir vizyonu var. İzmir 2023 hedeflerimizde önemli üslerimizden bir il. Hep birlikte tek kaygımız İzmir olursa, başka kaygılar değil, ideolojik değil, inanıyorum ki daha iyi noktalara ulaşacağız” diye konuştu.

“DUDAK BÜKENLER MAHCUPLAR”

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise, ‘35 İzmir 35 Proje’ hareketinin Türkiye’nin 2023 hedeflerine alt yapı sağlayan nitelikte olduğunu aktardı. İzmir’in yerelde hak ettiği noktaya erişemediğini söyleyen Bakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz ‘35 İzmir 35 Proje’ derken dudak bükenler, bugün mahcubiyetlerini gizleyemiyorlar. İzmir’de genelde yapılan bu çalışmalarla yereldeki hizmetlerin yarışamadığını herkes biliyor. Bunun bizim söylememizin anlamı yok. 4 milyon İzmirli bunu iyi biliyor. İzmir’in birçok yere hizmetlerinin geç kalmış olduğunu biliyor. Biz istiyoruz ki ulusal düzeyde yaptığımız bu gelişme yerelde bütünlük içinde eş zamanlı olarak tamamlansın. 2023’e giderken EXPO’yu kazanmış bir İzmir’in sadece diğer kentlerle olan entegrasyonu değil, aynı zamanda büyük etkinliklerin yapılacağı metropol için de hazır olması gerek. Kentsel dönüşüm, liman, toplu taşıma sistemleri, kongre kültür organizasyonlarını yapacak yatak kapasitesi ile topyekün bir kalkınmanın gerçekleşmesi gerekir. Bizim amacımız çalışmak, gayret etmek. Amacımızın ne olduğunu Türkiye’deki çalışmamıza bakan herkes görüyor. Biz istiyoruz ki İzmir geri kalmasın, hatta bir adım öne çıksın.”

“EXPO’YU KAZANDIĞIMIZDA BİZ ALDIK DERİZ”

Bakan Yıldırım, basın mensuplarının Konak Tünelleri yapım çalışmaları sırasında bölgedeki ikamet yerlerinde oluşan çatlakların CHP’li vekiller tarafından Meclis’e taşınmasını ve Bahri Baba Parkı’nda tünel çalışmalarının ne zaman başlayacağı yönündeki sorularına ise, “Bahri Baba Parkı’nda kamulaştırma vardı, tamamlandı. Önümüzdeki hafta çalışmalara fiilen başlayacağız. Çok önemli ve zor bir proje. Yeraltına giriyoruz, en riskli yapılar bunlar. Ya hiçbir şey yapılmayacak ya da risk alınacak. Biz risk alıyoruz. Kimin için yapıyoruz, İzmir için. Sanki bu yaptığımız işler İzmir’in hayrına değil. ‘Konak Tüneli’ne başladınız binada çatlak oldu’ diyorlar. Yer altı suları yer değiştirirken bunlar olur. Oradaki yapılaşmalar dolgu üzerine yapılmış. Bu lafları söyleyenler hiçbir şekilde yapılaşma olmaması gereken o yerlere neden göz yumduklarının yanıtını versinler. Orada İzmirliler yaşıyor, o çatlaklar önceden de vardı, kazı çalışması sırasında yürüdü arttı. Büyük bir projeyi bir kenara bırakıp oluşan ufak tefek sıkıntıları İzmir’in gündemine taşımak, İzmir’in iyiliğine değil. Bu anlamsız tartışmaları İzmir duymak istemiyor” yanıtını verdi.

Bakan Yıldırım, EXPO’nun yapılacağı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan 1/25 bin ölçekli çevre düzeni planına Şehir Plancıları Odası’nın yaptığı itirazın mahkeme tarafından kabul edilip, yürütmenin durdurulmasına ilişkin olarak da, “Hayırlı olsun. İzmir’de buna alıştık. Ama bunu yapanlar yarın tarihe karşı hesap veremez. Kanun çıkardık, olmadı. ‘Şöyle düzenleme yapın’ dediler, yaptık. Bundan sonra da olmuyorsa kendileri bilir. Onlar ‘olmuyor’ dedi diye 4 milyon İzmirli’nin geleceğini kimse etkileyemez. Aynı hızla devam. Önemli olan EXPO’yu almak. Ondan sonrası kendiliğinden gelir merak etmeyin, EXPO’yu alırsak ‘biz aldık’ deriz” dedi.