Bakan Zeybekçi:"edilgen Değil Etken Ekonomi Olacağız"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Çırağan Sarayı’nda, “Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye” konulu G-20 açılış törenine katıldı. Törendi bir konuşma yapan Bakan Zeybekçi,"Küresel ekonomi yeni bir döneme girdi. 2013 dünya ekonomisindeki artışın önümüzdeki yılda hız kazanmasını beklemekteyiz. Bu da Türkiye ekonomisi için oldukça olumludur. Kısa vadede ekonomik büyümede ılımlı bir yavaşlama söz konusu olabilir. Orta ve uzun vadede ise tekrar bizim hedeflerimiz olan büyüme oranlarına ulaşacağımıza eminiz" dedi.“Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye” konulu G-20 açılış töreninde konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Küresel ekonomi için yeni bir döneme girildiğini belirterek "Milli bir para birimi olarak olmaması gerektiği halde dünyada hala rezerv para niteliğini koruyan doların bolluğu yeni dönemde artık olmayacaktır. Sermayenin giderek artan oranda gelişmiş ülkelere daha fazla akmasını biz buna rağmen halen daha bekleyebiliriz. Hatta sürecin sonunda ABD ekonomisindeki gelişmelere göre ABD tarafında bir faiz artırımının da gelmesini bekleyebiliriz. Bütün bunlar esasında beklenen süreçlerdir. Bugün yeni duruma ilişkin gelişmekte olan piyasalarla ilgili kriz senaryoları üretenler var. Benim bunlara iştirak etmem mümkün değildir. Şunun altını çizmek istiyorum, aşırı para bolluğu esasen bir ekonomik kriz döneminin sonucuydu. bugün tersine bir toparlanma söz konusudur. ABD ekonomisindeki toparlanmanın işaretleri zaten bir süredir görülmekteydi. Amerikan ekonomisi son 11 çeyrekte pozitif büyüme kaydetmiş, 2012’de yüzde 1.9, 2013’te 2.8 düzeyinde büyümeleri kaydetmiştir. Avrupa’da da ekonomik toparlanma işaretleri vardır. 2014 yılında Avrupa bölgesinde pozitif büyüme görebiliriz diye düşünüyoruz. Almanya ve Kuzey Avrupa bölgesinde ise bu pozitif büyümenin daha üst oranlarda olacağını öngörüyoruz. Diğer taraftan gelişmekte olan ekonomilerin dünya rolünün arttığını da tanık olmaktayız" dedi.Gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomi içerisindeki payı, 2013’de ilk kez yüzde 50’yi aştığını ifade edene Bakan Zeybekci "Bugün dünya ekonomisinin birinci ve ikinci büyük ekonomileri Çin ve Hindistan haline gelmiştir. Gelişmekte olan ekonomiler, en önde Çin 2013’te 2.2 trilyon dolarlık ihracatı ile dünyada en büyük ihracatçı konumuna gelmiştir. Gelişmekte olan ekonomiler dünya ekonomisinin büyümesine dinamizm kazandırmaya büyük ölçüde devam etmektedirler. 2014 yılında gelişmiş ekonomilerin yüzde 2.2, gelişmekte olan ekonomilerinse yüzde 5.1 ve dünya ekonomisinin de ortalama da yüzde 3.7 büyümesi beklenmektedir. 2013 dünya ekonomisindeki artışın önümüzdeki yılda hız kazanmasını beklemekteyiz. Bu da Türkiye ekonomisi için oldukça olumludur" dedi."ORTA VE UZUN VADEDE HEDEFLEDİĞİMİZ BÜYÜME ORANINA ULAŞACAĞIZ"Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler açısından küreselliklerin azalmasının büyüme oranlarını aşağı çekebilme riskinin olduğunu belirten Bakan Zeybekci, "Şunu da unutmamalıyız. ABD ve AB’deki toparlanma bizlere ciddi fırsatlar sunmaktadır. Gelişmekte olan ülkeler için ucuz finansman yerine ticarette ihracata odaklanarak küresel ekonomisinin motoru olan bu ülkelere bizlerin daha fazla mal satmanın olanaklarını sunmaktadır. Türkiye için de bu durum tam olarak söz konusudur. İçinde bulunduğumuz süreçte diğer tüm gelişmekte olan ülkeler gibi Türk lirası da değer kaybına uğramıştır. Kısa vadede ekonomik büyümede ılımlı bir yavaşlama söz konusu olabilir. Orta ve uzun vadede ise tekrar bizim hedeflerimiz olan büyüme oranlarına ulaşacağımıza eminiz. Bu büyümenin dinamosu yeniden ihracat olacaktır. İç piyasada biraz daha ayağını yorganına göre uzat telkinlerinde bulunan Türkiye dış pazarlara odaklanacaktır. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023 yılındaki hedeflerimizin tutturulması hedef olarak ihracata dayalı büyümeyle gerçekleşecektir" dedi."EDİLGEN DEĞİL ETKEN EKONOMİ OLACAĞIZ"Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci önümüzdeki süreçte bugüne kadarki edilgen ekonomi olmaktan etken ekonomi olma yönünde güçlü adımlar atılacağını belirterek, "Daha çok ihracat ve ihracatla birlikte üretim daha çok üretimle daha çok istihdam, daha çok istihdamla Türkiye’nin toplam refahının artması ve milli kaynaklara dayalı bir büyüme yolunda güçlü adımlar atacağız. Önümüzdeki dönem bize ihracatımızın niteliği konusunda adımlar atmamızı sağlayacaktır. Yüksek büyümeyle sürdürebilir bir cari açığın hatta dengeye giden bir ödemeler dengesinin yollarını da Türkiye olarak araştırıyoruz. Bu araştırma sonuçlarımızda önemli sonuçlar illaki alacağız. Türkiye’de yüksek büyüme ve yüksek cari açığın birarada yürüdüğü algısını önümüzdeki dönemde kıracağız. Elbette Türkiye’nin bir net hammadde ithalatçısı olduğu dikkate alındığında bu yönde bir dezavantajımızın olduğu da düşünebilir. Ancak ben bu dönemde ihracatımızın sadece nicelik değil nitelikte de bir sıçrama gerçekleştirerek bu dezavantajı avantaja dönüştürerek, yüksek teknolojisi ürünlerin payını artırarak bunu başarabileceğine inanıyoruz" dedi.