Bakanlar Ergin Ve Yıldırım'ın Cezaevi Ziyareti

İZMİR (A.A) - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Aliağa Şakran'daki İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda incelemelerde bulundu.

Cezaevinde buluşan iki bakan, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak'dan brifing aldı. Önce İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı İnfaz Kurumu'nu gezen bakanlar, buradaki çocuklarla sohbet etti.

Bakan Yıldırım, sesli ve görüntülü bağlantı sağlanan ve tutuklu ve hükümlülerin taşınmadan ifade verebilmelerini sağlayan SEGBİS odasında Ankara'daki bilgi işlem merkezine bağlandı.

Tutuklu ve hükümlüler için oluşturulan iş atölyelerini gezen Bakanlar Ergin ve Yıldırım, unlu mamuller atölyesinde mahkumlarca hazırlanan ve üzerinde kendi resimlerinin bulunduğu pastayı kesti. Bakan Ergin kestiği pastadan Bakan Yıldırım'a ikram etti.

Futbol sahasında penaltı atışı yapan Yıldırım'a mahkumlar tarafından adının yazılı olduğu 35 numaralı forma hediye edildi. Bakan Yıldırım daha sonra dijital kitap kayıt stüdyosunda görme engelliler için kitap okudu.

Bakanlar, ceza infaz kurumundaki gençlerle masa tenisi de oynadı, doğumgünü olan gençlerin doğumgünü partisine katılarak yapboz ve giysi armağan etti, gençler de kendi yaptıkları "Ulaştırma Bakanlığı" yazılı tabelayı hediye etti.

Daha sonra kampüs içindeki PTT şubesine geçen Ergin ve Yıldırım, burada PTT Genel Müdürü Osman Tural'dan şubenin çalışmaları hakkında bilgi aldı.

Bakanlar, TTNET Genel Müdürü Abdullah Orkun Kaya ile beraber TTNET'in "İnternetle Hayat Kolay Projesi" kapsamında çocuk ve gençlere internet eğitimi veren TIR'ı da gezdi, yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı.

-"Burası Cezaevi" şiiri-

Bakan Yıldırım ve Ergin daha sonra İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Spor Salonu'nda kadın mahkumlar için TRT tarafından düzenlenen "Radyo Günleri" programını izledi.

Programa İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürü Mustafa Onuk, Adalet Komisyonu Başkanı Akar Karasu, TTNET Genel Müdürü Abdullah Orkun Kaya, Türk Telekom Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, PTT Genel Müdürü Osman Tural, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de katıldı.

Yıldırım, burada yaptığı konuşmasına, "Bir şairimiz diyor ki 'Burası cezaevi kadınlar koğuşu. Burada yürekler, gözler buğulu. Her camda farklı öykü yazılı. Burada tezgahlarda ömür dokunur, burada tezgahlarda sevda dokunur' 2013 yılının ilk günlerinde bu kahırların, acıların bittiği hasretin sona erdiği güzel bir yıl olmasını diliyorum" sözleriyle başladı.

Cezaevi ziyaretlerinde insanın kendini nasıl ifade edeceğini bilemediğini belirten Bakan Yıldırım, "Allah düşürmesin diyorum. Daha sonra da 'Allah kurtarsın' temennileri ve gözyaşları ile buradan ayrılıyoruz. Burada sizleri görmeye, acılarınıza ortak olmaya, acıyı bal etmeye geldik" dedi.

Yıldırım, son 10 yılda "insanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışıyla yola çıktıklarını ve gerçekleştirdikleri her türlü faaliyette ve hizmette insanı yücelten, devleti yücelten bir anlayışla çalıştıklarını söyledi.

İnfaz kurumu tesislerini gezdiklerini, kurumda 7 ayrı cezaevinin bulunduğunu ifade eden Bakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buraya gelmeden önce çocukların olduğu bölümü gezdik. Gerçekten Allah düşürmesin ama düştükten sonra burada günlerini geçirirken yavrularımızın en iyi şekilde hayattan kopmadan bu süreyi en verimli şekilde tamamlamaları için çok güzel tesisler yapmışlar. Oyun salonlarından okuma odalarına kadar bütün alanları, ayrıntıları düzenlemişler. Anne ve babaların yavrularıyla bir araya gelmesi, geceyi birlikte geçirmesi için misafir konaklama yerleri yapmışlar. Ülkemize, insanımıza yakışan bir hizmet.

Sayın Bakanım (Adalet Bakanı) 2009'da başladınız, 1 yıllık zamanda burası hizmet veriyor. İzmir hemşehrisi olarak sizlere İzmirliler adına sizlere teşekkür ediyoruz. İzmir bölgesinde mahpus hayatını sürdüren yavrulara, hanımefendilere ve diğer tutuklu kardeşlerimize hayatı kolaylaştıracak her türlü tedbiri aldığınız için, insanımıza sahip çıktığınız için sizlere teşekkür ediyorum."

Bakan Yıldırım, ünlü filozof Konfüçyus'un sözlerini hatırlatmak istediğini belirterek, "Elmas nasıl yontulmadan mükemmelleşmezse insan da acı çekmeden olgunlaşamaz der Konfüçyus. Size "mutluluk nedir" diye sorsam bana vereceğiniz cevabı merak ediyorum. Mutluluğun sırrı sabır. Anne 9 ay sabrederek mutlu sona ulaşabiliyor. Sabır Arapçada hapis anlamına geliyor. Dinimiz de sabra çok önem veriyor. Her şeyin anahtarı sabır. Burada geçirdiğiniz her an sizin için çok zor ama her gecenin sabahı, her inişin çıkışı, her kışın bir baharı vardır. Kader arkadaşlarınızla dayanışma içinde bu zorlu günlerin üstesinden geleceksiniz. Sabredilen geleceği beklemek güzeldir" diye konuştu.

-İnternet eğitim TIR'ı-

Tesislerin sadece burada bulunan tutuklulara, hükümlülere sunduğu imkanları görmediklerini, aynı zamanda insana verilen değeri de gördüklerini vurgulayan Bakan Yıldırım, "Hayat, avucumuzdaki su gibidir, sen tutmaya çalıştıkça o akar gider diyor Mevlana. Hayallerimizden tutuklu da olsak asla ve asla vazgeçmeyelim. Evlatlarınıza da bu telkinleri yapmanızı rica ediyorum" dedi.

Bakan Yıldırım, cezaevlerinde duygu yükünün ağır olduğunu, bu duygusallığın mektuplara da yansıdığını, mektuplarda hüzün, hasret ve duygu seli bulunduğunu, dışardakiler için de mektup yazmak ve almak apayrı bir duygu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Buraya gelirken sizlerin mektuplarınızı daha kolay göndermeniz ve mektupları gecikmeden almanız için de elimiz boş gelmedik. Bir PTT bank şubesini az önce birlikte açtık. Bütün gönderilerinizi buradan yapma imkanına sahip olacaksınız. Bu tesislerin daha etkin kullanılması burada yaşayan, günlerini geçiren kardeşlerimizin daha çok donanımlı olarak, hapishane sonrası günlerine hazırlanması için de müjdelerle geldik.

Bir süredir İzmir'de başlattığımız proje var. TTNET bu projede bize destek oluyor. Projenin adı 'İnternetle Hayat Kolay'. Eğitim TIR'ımız var. Birlikte geldik, orada hemen eğitime başlandı. İnternetin nasıl kullanılacağını kısa sürede uzman hocalar vasıtası ile burada yaşayan tutuklularımız öğrenecek ve iletişimin gelişmesinden kısıtlı cezaevi şartlarına rağmen en geniş şekilde faydalanacaksınız. Bu TIR bir ay burada kalacak.

Cezaevinde tutuklarımızın kadın erkek çocuk üretime yönelik faaliyetleri var. El sanatları, resim gibi. Çok önemli ürünler meydana getiriyorlar. Muazzam eserler üretmişler. Biz de bu eğitim ve üretim sürecine bir katkımız olur mu diye kara verdik ve mikro kredi uygulamasına biz de 50 bin lira ile katılıyoruz. Türk Telekom bize destek oluyor. Sizlere mikro kredi verilecek, bu kredi ile üreteceğiniz her türlü ürünler insanlarımıza hizmet olarak geri dönecek."

(Sürecek)

Muhabir: Gülcan Kaplan / Halil Şahin