Bakara Suresi 156. ayet tefsiri ve meali nedir? Bakara Suresi 156. ayeti okunuşu ve anlamı

Bakara suresi, Kuran-ı Kerim’in en uzun suresi olmasıyla bilinir. İslam dini ile ilgili pek çok konuya değindiği ve Kuran’ın bir özeti niteliğinde olduğu için merak edilir. Hicretten sonra vahyedilmiş olan Bakara suresi, yaklaşık 10 yılda tamamlanmıştır. Özellikle İslam dini araştırmacıları Bakara suresinin üzerinde oldukça durur. Bakara suresi 156. Ayeti ise faziletleri ile öne çıkar ve her Müslümanın bilmesi gereken bir ayettir. Peki Bakara suresi 156. ayet tefsiri ve meali nedir?

Kuran-ı Kerim’in 2. Suresi olan Bakara suresi, toplam 286 ayetten oluşur. 67-73. Ayetlerde geçen bakara kelimesinden aldığı ismi, sığır anlamına gelir. Müslümanlar için büyük öneme sahip olan bu sure, Musa döneminde İsrailoğullarının ineğe tapması ve peygamberin bu inancı ortadan kaldırmasını konu alır. Herhangi bir musibete karşı korunmak için Bakara suresi 156. Ayetin okunması gerekir. Allah’a koşulsuz teslim olmayı ifade eden bu ayet, oldukça sık araştırılır.

Bakara Suresi 156. ayet nasıl okunur?

Müslümanlar, Bakara Suresi 156. ayet okunuşu nasıldır diye merak eder. Çünkü bu ayeti çeşitli zamanlarda okuyarak faziletlerinden yararlanmak isterler. Bakara Suresi 156. ayet Arapça olarak yazılışı aşağıdaki gibidir:

Reklam
Reklam

Bakara suresi 156. Ayet kısa olduğu için kolayca ezberlenebilir. Ancak Arapça okumayı bilmeyenler, ayetin Türkçe okunuşuna ihtiyaç duyar. Bakara Suresi 156. ayet Türkçe okunuşu şu şekildedir:

  • Elleżîne iżâ esâbet-hum musîbetun kâlû innâ li(A)llâhi ve-innâ ileyhi râci’ûn(e)

Bakara Suresi 156. ayet ne anlama gelir?

Bakara Suresi 156. ayet anlamı ile öne çıkar ve Müslümanlar tarafından mutlaka bilinmelidir. Bakara suresinin bu ayetin daha iyi kavramak için yalnızca ayetin kendini bilmek yeterli değildir. Aynı zamanda Türkçe meali de bilinmelidir. Bakara Suresi 156. ayet meal olarak şöyledir:

  • Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz” derler.
Reklam
Reklam

Bakara Suresi 156. ayet tefsiri nedir?

Bakara Suresi 156 ayet Türkçesi ile birlikte tefsirini okumakta da fayda vardır. Bu sayede ayette asıl anlatılmak istenen şey daha detaylı öğrenilebilir. Böylece İslam dini gereklilikleri de daha kolay kavranabilir. Bakara suresi 156. Ayet tefsiri aşağıda yazılıdır:

Müslümanlar Mekke’den Medine’ye göç ederek müşriklerin saldırılarından kısmen kurtulmuşlardı. Bununla birlikte hicretin ilk yıllarında hâlâ kaygı ve korkuları vardı; yeni vatanları olan Medine de putperestlerin tehdidi altındaydı. Nitekim kısa zaman sonra çatışmalar başladı. Bu arada müslümanlar ağır maddî sıkıntı çekiyorlardı; hicret edenler mallarını geride bırakmışlardı; çatışmalarda da mal ve can kaybına uğruyorlardı. İmkânlarını kardeşçe paylaşmalarına rağmen –Peygamber ailesi de dahil olmak üzere– çok zaman günlerce karınlarını doyuramıyorlardı. Âyette özellikle Medine döneminin ilk yıllarındaki bu sıkıntılara işaret edilmekle beraber, genel anlamda Allah’ın insanları bu tür sıkıntılarla imtihan etmesi her zaman mümkün olduğundan, âyetin anlamı ve amacı da mutlak ve geneldir. Buna göre Allah müslümanları o zaman denemiştir, dilediği her zaman da dener. Allah’a dayanıp sıkıntıları altında ezilmeyenler hem dinî hem de dünyevî bakımdan hep kazanmışlardır; bu Allah’ın yasasıdır. Onun için 155. âyetin sonunda “Sabredenleri müjdele” buyurularak yeniden sabra vurgu yapılmış; 156. âyette bu sabrın imanla ve teslimiyetle bütünleşmiş bir sabır olduğu özellikle belirtilmiştir. Bu âyetler bir yandan Hz. Peygamber’le ona inanan ilk müslümanların sahip oldukları kesin imanla yüksek ahlâkı ve üstün moral gücünü yansıtmakta; bir yandan da örnek müslümanın karakteristik yapısını tanımlamaktadır. Bu yapının temel taşı Allah’a sarsılmaz iman, güven ve teslimiyettir; sadece Allah’a ait olduğumuzun ve en sonunda O’na döneceğimizin bilinci içinde, başarı ve kurtuluşu da yalnız Allah’tan beklemek, bu imanın bir ürünü olarak Allah karşısında her zaman ümitli ve iyimser olmak, düşmanlar karşısında da onurlu ve kişilikli olmaktır.

Reklam
Reklam

Meâlinde “lutuflar” şeklinde çevirdiğimiz 157. âyetteki salavât kelimesi salâtın çoğuludur. Tefsirlerde salât çoğunlukla “mağfiret” (bağış) kelimesiyle açıklanmıştır. Fahreddin er-Râzî ise bu âyetteki salât ve rahmet kelimelerini şöyle açıklar: “Salât Allah’tan olunca senâ, medih (övgü) ve yüceltme anlamına gelir; rahmet ise Allah’ın verdiği ve vereceği nimetlerdir” (IV, 155). Buna göre âyet, Hz. Peygamber ve müslümanların yaptığı gibi hayatın türlü zorluklarına karşı koyan; özellikle inançlarını, vatanlarını ve diğer yüksek değerlerini koruma uğruna karşılaştıkları sıkıntılara sabır ve metanetle direnen; Allah’a olan inançlarını, güven ve teslimiyetlerini, iyimserliklerini, sabır ve metanetlerini her zaman koruyan yüksek karakterli müminler için, daha yücesi düşünülemeyecek güzellikte bir iltifattır. Çünkü burada müminlere övgülerde bulunup onların hidayette olduklarını bildiren bizzat Allah’tır. Bir mümin için bundan daha büyük bir lutuf ve şeref düşünülemez. (Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa: 241-242)

Reklam
Reklam

Bakara Suresi 156. ayet fazileti nedir?

Bakara Suresi 156 ayet fazileti ve sırları Müslümanlar tarafından merak edilir. Çünkü bu ayetin çok faziletli olduğu bilinir. Bakara suresi 156. Ayetin faziletleri arasında şunlar yer alır:

Reklam
Reklam
  • Bakara suresi 156. Ayeti okuyanların Allah yar ve yardımcısı olur.
  • Ruhsal sıkıntılardan kurtulmak için Bakara suresi 156. Ayetin okunması buyrulmuştur.
  • Bakara suresi 156. Ayeti okuyan kimselerin insan ilişkileri düzelir.
  • Meleklerin yardıma gelmesi ve kötülüğün fırsat bulmaması için Bakara suresi 156. Ayet okunmalıdır.

Bakara Suresi 156. ayeti niçin okunur?

Herhangi bir musibete karşı korunmak ve Allah’a koşulsuz teslim olmak için Bakara suresi 156. Ayet okunabilir. Ayrıca kötülüklerden uzak durmak, ruhi bunalımdan kurtulmak, insanlarla ilişkileri düzeltmek ve meleklerden yardım istemek için de bu ayetin okunması buyrulmuştur.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: