Bakaya davalarına zamanaşımı sınırı

Anayasa Mahkemesi’nin bakaya suçları davalarına zamanaşımı kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlandı.

Mahkeme kararıyla artık bakaya suçlarında açılan davalarda zamanaşımı sürecinin işlemesi için askeri yükümlülüklerin bitmesinin beklenmesine gerek kalmadı.

Anayasa Mahkemesi, Askeri Ceza Kanunu’nun 49’uncu Maddesi’nde yer alan “fiilleri hakkında dava müruru zamanı, (zamanaşımı) bütün askeri mükellefiyetlerin….bitmesinden itibaren işlemeye başlar” bölümünü ‘bakaya suçu’ yönünden iptal etti.

Kulu Sulh Ceza Mahkemesi, Askeri Ceza Kanunu’nun, 49. maddesinin A fıkrasını Anayasa’ya aykırılık taşıdığı iddiasıyla Yüksek Mahkeme’nin gündemine taşıdı. İstemi esastan görüşen Anayasa Mahkemesi, düzenlemeyi Anayasa’ya aykırılık taşıdığı gerekçesiyle, “bakaya suçları” yönünden inceleyerek, iptal etti. Karar oybirliğiyle alındı. Böylece bakaya suçlarında akıbeti belirsiz olan dava zamanaşımına ilişkin yasa maddesi iptal edildi. Artık bakaya suçlarında açılan davalarda zamanaşımı sürecinin işlemesi için askeri yükümlülüklerin bitmesinin beklenmesine gerek kalmadı. Bakaya suçlarında zamanaşımı süreci bakaya fiilini doğuran eylemden itibaren işlemeye başlayacak.

Reklam
Reklam

-21 YIL VURGUSU-

Kararın gerekçesinde, bakaya suçunda dava zamanaşımı süresinin askerlik hizmetinin özellikleri nedeniyle bütün askeri mükellefiyetlerin bitmesinden itibaren işlemeye başlayacağı hükmünün bulunduğuna dikkat çekilerek şu değerlendirme yapıldı:

“Bütün askeri mükellefiyetlerin ne zaman biteceği ise Askerlik Kanunu’nun 2. maddesinin ilk fıkrası, “Askerlik çağı her erkeğin esas nüfus kütüğünde yazılı olan yaşına göredir ve yirmi yaşına girdiği sene Ocak ayının birinci gününden başlayarak 41 yaşına girdiği sene Ocak ayının birinci gününde bitmek üzere en çok 21 sene sürer” şeklinde belirtilmiştir. Dolayısıyla, bakaya suçunda dava zamanaşımı süresi, ilgilinin 41 yaşına girdiği Ocak ayının birinci gününden itibaren işlemeye başlayacaktır. İtiraz yoluna başvuran Mahkeme önündeki kamu davasının 1991 yılında açıldığı dikkate alındığında 23 yıl boyunca sanığın hakkındaki isnatlar için ceza davası tehdidi altında kaldığı görülmektedir.”

-EN AĞIR SUÇTA BİLE ZAMAN AŞIMI 20 YIL–

Devletin cezalandırmanın sağladığı kamu yararı ile bireyin hak ve özgürlükleri arasında adil bir dengeyi sağlamakla yükümlü olduğuna dikkat çekilen kararın gerekçesinde, “Askeri disiplinin tesisinde zafiyeti önlemek amacıyla getirilen kural, bakaya suçunun failinin asker kişi olmaması nedeniyle belirtilen amaca ulaşmada elverişli değildir. Ayrıca kesintisiz bir suç olan bakaya suçunda zamanaşımı süresinin, failin askeri hiyerarşi ve disiplin altına girdiği yakalanması veya dehaletinden değil de onun bütün askeri mükellefiyetlerinin bitmesinden itibaren başlatılması askeri disiplinin sağlanması açısından gerekli bir tedbir olarak değerlendirilemez” denildi. En ağır cezayı gerektiren suçlarda bile zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğunun anımsatıldığı gerekçede, bakaya suçlarındaki kuralın orantılı olmadığı belirtildi.

Reklam
Reklam

Kararın gerekçesinde şöyle denildi:

“İtiraz konusu kural suçun ağırlığını, ona verilen cezanın süresini, cezadan beklenen sosyal faydanın zaman içinde azalacağını dikkate almaması ve failin sivil kişi olmasına ve askeri disiplini bozma durumunda olmamasına rağmen böyle bir gerekçeye dayanması sebepleriyle kamu yararı ile bireyin hak ve özgürlükleri arasında adil bir denge oluşturamadığından ölçülülük ilkesine aykırılık içermektedir."(ANKA)