ANKARA (ANKA)– Hatırla Sevgili adlı dizinin yayınlanmasıyla yeniden Türkiye'nin gündemine oturan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarının 37 yıldönümü DHKP-C adlı örgütün kanlı bir eylemine sahne olacaktı. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yargılandığı ve idam kararının çıktığı davada Askeri Savcı olarak görev yapan Baki Tuğ'a 6 Mayıs'ta ya da hemen öncesinde yasadışı örgüt DHKP-C tarafından yapılması plananan bir suikast son anda önlendi.
ANKA'nın edindiği bilgiye göre, emniyet birimlerinin müthiş operasyonu şöyle gelişti:
DHKP-C'nin 6 Mayıs veya öncesinde kamuoyunda büyük ses getirecek bir eylem hazırlığı içinde olduğu istihbaratı edinildi. Bu eylem Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edildiği 6 Mayıs günü veya hemen öncesi, Denizlerin idamını isteyen ve idam kararında imzası olan eski Askeri Savcı Baki Tuğ'a suikast girişimi idi. DHKP-C suikastı silahlı saldırı olarak planladı. Baki Tuğ'un ofisi, geliş gidiş yolları ve saatleri tespit edildi. Baki Tuğ'un ofisinde veya gidiş gelişinde, yüzüne DHKP-C'nin aldığı karar okunduktan sonra silahla vurularak öldürülmesi planlandı. Ancak DHKP-C'nin planladığı bu suikast girişimi MİT tarafından istihbar edildi. Ankara ile Türkiye'nin çeşitli illerinde, MİT suikastın yapılacağı 6 Mayıs öncesi bir dizi başarılı operasyon gerçekleştirdi. Bu operasyonlarda 18 DHKP-C üyesi teknik ve yakın takibe alındı. Örgütün suikast timinin tamamı takip sonucu yakalandı, ancak iki üye uygulanan yoğun prese rağmen kaçarak izini kaybettirdi. Bu iki DHKP-C üyesinin sonradan yakalanıp yakalanmadığı öğrenilemedi. Yapılan sorgulamaların ardından MİT'in Ankara'da gerçekleştirdiği başarılı bir operasyon sonucu Baki Tuğ, mutlak bir suikasttan kıl payı kurtarıldı. Suikast planı son aşamada Baki Tuğ'a da haber verildi ve Tuğ sıkı korumaya alındı. Tuğ'un kullandığı güzergahlarda da güvenlik önlemleri de yeniden gözden geçirilerek sıkı önlemler uygulandı.
-TUĞ OLAYI DOĞRULADI-
Bu arada, Baki Tuğ, ANKA'ya olayı doğruladı. Baki Tuğ, "Siz ne kadar biliyorsanız ben de o kadar biliyorum. Böyle bir olayı değerlendirmek istemiyorum. Ancak ben inançlı bir insanım. Her şeye hazırım. Ölmek de var öldürmek de var bu yaşamda. Sözkonusu olayla ilgilenmedim, ilgilenmiyorum" dedi. "Koruma istemeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna Tuğ, "Hayır, böyle bir şeyi düşünmüyorum. Kendisini koruyamayan insanın yaşamaya hakkı da yok diye düşünüyorum. Yaşamımı bugüne kadar nasıl sürdürdüysem bundan sonra da aynen sürdüreceğim" karşılığını verdi.
-BAKİ TUĞ KİMDİR?-
Baki Tuğ adı kamuoyunda ilk kez Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde, yargılanması sırasında duyuldu. Bu mahkemede askeri savcı olarak görev yapan Baki Tuğ, 1937 yılında Şiran'da doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi, aynı fakültede master yaptı. Kıbrıs Barış Kuvvetleri Askeri Mahkemesi Baş Hakimliği görevinde bulundu. TSK'dan Hakim Albay rütbesi ile emekli oldu.
İdam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın yargılandıkları Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde askeri savcı olarak görev alan, Deniz Gezmiş ve arkadaşları hakkında idam talebinde bulunan Tuğ, Abdullah Öcalan'ı SBF öğrencisi iken gözaltına aldıktan sonra soruşturmasını yürüten ve mahkum ettiren savcı olarak da biliniyor.
Baki Tuğ 1991 seçimlerinde Ankara Keçiören bölgesinden DYP milletvekili seçildi, zaman zaman grupta dönemin DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e karşı yumuşak çıkışlarıyla tanındı. Tuğ, bir ara Cindoruk'u genel başkan seçtirmek için uğraşan milletvekilleri arasında yer aldı, Cindoruk'un genel başkanlık yarışından çekilmesi üzerine Çiller'i destekledi, Kongrede de Çiller'in kazanması için en büyük mücadeleyi verenlerden biri oldu. Ancak Baki Tuğ, kabineye giremeyince Çiller'e başkaldıran ilk milletvekilleri arasında yer aldı.