Alparslan ÇINAR/ANTALYA, (DHA) - TÜRKİYE'de güneş kolektörleri aracılığıyla sıcak suyun elde edildiği en önemli bölge olan Akdeniz'de, periyodik bakımı yapılmayan günısı sistemleri, verim kaybına neden oluyor. Makine Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı Ayşen Hamamcıoğlu, bakımı yapılmayan günısıların lejyoner hastalığına da yol açtığını söyledi.
Akdeniz Bölgesi, yıl içinde güneşli geçen gün sayısı açısından ortalama 300 günle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden sonra ikinci sırada yer alıyor. Kış aylarında kar yağışı ve don olaylarının görülmemesi, ikliminin ılıman olması ise güneş kolektörleri aracılığıyla su ısıtmada Akdeniz Bölgesi'ni ilk sıraya taşıyor. Sıcak su temin etmede ciddi oranda enerji tasarrufunun sağlandığı güneş enerjili su ısıtma sistemleri, özellikle sahil bölgelerindeki kentlerde ilk tercih oluyor. Güneş kolektörleri, sıcak ve soğuk su tankları ile buna bağlı çok sayıda borunun bir araya gelmesiyle oluşan günısıların da tıpkı motorlu taşıtlar ve klimalar gibi periyodik bakımının yapılması gerekiyor. Sahil bölgelerinde yaz- kış sıkça kullanılan, sıcak su temin ettiği sürece kullanıcıların bakım yaptırmadığı günısıların (güneş enejersinden yararlanarak sıcak su elde etmeye yarayan düzenek) içinde oluşan kireç, pas ve kirli su çeşitli hastalıklara yol açıyor. Bunların başında ise lejyoner hastalığı yer alıyor.
'YILLIK BAKIMLARA ÖNEM VERİLMİYOR'
MMO Antalya Şube Başkanı Ayşen Hamamcıoğlu, günısı alımında ilk önce mühendislik firmasına gidilmesi gerektiğini vurguladı. Kurulacak sistemin ve tesisatın yeterli olup, olmadığı konusunda mühendisin görüşüne göre, hareket edilmesi gerektiğini belirten Hamamcıoğlu, en az günısı kadar su tesisatına giden boruların yalıtımının da önemli olduğunu söyledi.
Akdeniz Bölgesi'nde genelde açık sistem günısıların kullanıldığını belirten Hamamcıoğlu, kapalı devre günısıların daha hijyenik olduğunu anlattı. Suyun kolektörlerin içinden geçip, ısındıktan sonra sıcak su tankına dolup, kullanılmasına imkan kılan açık devre günısıların bakımlarının çok önemli olduğunu vurgulayan Hamamcıoğlu, "Açık sistem günısılarda bakımların aksamadan yapılması gerekiyor. Genellikle yıllık bakımlara önem verilmiyor. Sadece arıza olunca gidiyoruz. Bakım yapılmayınca kar değil, aslında zarar ediliyor. Kireçlenen borularda tıkanma oluyor. Dolayısıyla verim düşüyor" dedi.
'LEJYONER HASTALIĞI GÜNDEMDE'
Suyun güneş kolektörleri içinden geçip, ısındıktan sonra sıcak su tankını ısıtmasıyla sıcak suyun sağlandığı kapalı devre günısıların ise daha hijyenik olduğunu belirten Hamamcıoğlu, "Lejyoner hastalığı daha çok 60 derecede suyun sabit beklemesiyle oluşuyor. 60 derece sıcaklıkta sabit bekleyen bir su her zaman hastalık üretir. Kapalı sistemlerde sıcaklık 90 derecelere çıkıyor, hatta kaynayabiliyor. Açık devre birçok gün ısıda lejyoner hastalığı gündemde diyebiliriz" diye konuştu.
'GÜNISILAR ÇATILARDA ÇÜRÜMEYE TERK EDİLİYOR'
Antalya'da 40 yıldır günısı üzerine hizmet veren Yeşilgönen güneş enerjisi firmasının satış sorumlusu Resul Özalpat, günısıların da motorlu taşıtlar gibi periyodik bakımları olduğunu belirtti. Bakımların önemsemediğini, sadece arıza halinde günısı firmalarıyla iletişime geçildiğini anlatan Özalpat, "3- 4 yıl boyunca günısı çatıda resmen çürümeye terk ediliyor. Açık devre günısıların 6 ayda bir kolektörün bir tabakasının sökülüp içerisinde biriken kirli suyun boşaltılması lazım. Kapalı devre olanlarda ise antifriz eklenmesi lazım" dedi.
Doğru malzemelerin kullanılması ve bakımlarının yapılması halinde hastalıkların çok etkili olmayacağını aktaran Özalpat, "Gemilerde deniz suyundan etkilenmeyen, günısılarda ise kireçten etkilenmeyen ama suya da zarar vermeyen krom ürünler kullanılıyor. Kromun aynı altın gibi dereceleri var. Bu derecelerin kullanım amacına uygun olup olmadığı iyi araştırılmalı. 304 dereceli krom suda çözülmez" diye konuştu.
LEJYONER HASTALIĞI NEDİR?
Lejyoner hastalığı, 'legionelle pneumophilia' adlı bakterinin neden olduğu zatürree türüdür. Lejyoner hastalığı adını, bu enfeksiyonun ilk olarak 1976 yılında 'Amerikan Lejyonu' adındaki kongreye katılan Amerikan ordusunun emekli askerlerinde görülmesi nedeniyle almıştır. Hastalığa son yıllarda en çok klimaların da neden olmasıyla 'klima hastalığı' da denilmiştiri. Bu bakteri, klimaların filtre sistemlerinde, uygun nem ve ısıda çoğalıp, buralardan ortam havasına dağılmaktadır. Bakteri, klima sistemlerinin yanı sıra otel ve hastane gibi büyük yapıların su sistemlerinde de (soğutma kuleleri, su depoları, su dağıtım kanalları) bulunabilmektedir. Havaya dağılan bakterinin, solunum yolu ile vücuda girmesiyle hastalık oluşmaktadır.