Bakır: "deprem Konusunda Yasal Düzenleme Yapılmalı"

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, "Doğal afet olan depremlerde can ve...

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, "Doğal afet olan depremlerde can ve mal kayıplarının azaltılmasının tek yolu, mühendis, mimar ve şehir plancılarının yapı üretim sürecinin içinde olmasıdır" dedi.

Bakır, Adana-Ceyhan Depreminin üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen hiçbir önlem alınmadığını savunarak, “Türkiye dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerindedir. Bir doğa olayı olan deprem ne yazık ki ülkemizde doğal afete dönüşmekte ve telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açmaktadır. Büyük ölçekli depremlerin meydana geldiği ülkelerde, depremin zararlarının en aza indirgenmesi ancak depreme karşı dayanıklı binalar inşa edilmesi ve bunu sağlayacak olan yasal düzenlemeler ile mümkündür" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Araştırmaların İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerdeki yapı stokunun yaklaşık yüzde 70'inin, ülke genelinde ise yüzde 50'sinin kaçak olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Bakır, 20 milyon konuttan yaklaşık 6,5 milyon konutun depreme dayanıksız olduğunun tahmin edildiğini belirtti.

Hükümetin, iktidarda bulundukları onca yılda Türkiye‘deki çarpık yapılaşmaya, plansız kentleşmeye karşı hiçbir somut adım atmadığını ileri süren Bakır, şöyle devam etti:

"Hükümet, Van depremi sonrası hızla, deprem tehlikesi gerekçesiyle tüm ülke topraklarını hiçbir kurala ve koşula bağlı olmaksızın ranta açan "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunu” çıkardı. Yasanın içeriğine ve uygulamalarına bakıldığında bilimsellikten, uygulanabilirlikten uzak ve sosyal yönleri neredeyse olmayan bir yasa ile karşı karşıya olduğumuz görülmektedir. Ve kentsel dönüşüm uygulamalarına rantın yüksek olduğu yerlerden başladılar. Ne yazıktır ki, bu projelerle, deprem tehlikesi ve yapı stokunun haldeki durumu gerekçe gösterilerek, kentlerimiz birer rant alanı gibi görülerek sermayeye sunulmaktadır"

Reklam
Reklam

"KENTLİNİN YARARI DÜŞÜNÜLMÜYOR"

Adana’da da tablonun farklı olmadığını söyleyen Bakır, "Şehrimizde kentsel dönüşüme riskli, iyileştirilmenin gerçek bir ihtiyaç olduğu bölgelerden değil, rant getirisine göre belirlenen bölgelerden başlanılmıştır. Kentsel dönüşüm alanları konunun gerçek paydaşlarının düşünceleri alınmadan, bilimsel verilere dayanmadan tespit edilmiştir. İsmetpaşa’da, üzerinde yapılaşma bulunmayan portakal bahçelerinde, ağaçlar kesilerek kentsel dönüşüm yapılmak istenmesi bile başlı başına, yetkililerin bilimsellikten, kent ve kentlinin yararını düşünmekten ne denli uzak olduklarını göstermektedir" ifadelerini kullandı.

"Doğal afet olan depremlerde can ve mal kayıplarının azaltılmasının tek yolu, mühendis, mimar ve şehir plancılarının yapı üretim sürecinin içinde olmasıdır" diyen Bakır şunları kaydetti:

"Barınma ve kullanma amaçlı yaşam alanlarının deprem şartnamesine uygun projelendirilmesi ve yapım aşamasının denetiminin doğru yapılmasının önemi bilinmelidir. Bunun için, deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalarda kamu yararı ve ülke çıkarı bağlamında ulusal bir deprem politikası ve stratejisi belirlenerek ciddi programlar oluşturulmalı ve daha da önemlisi bunlar yaşama geçirilmelidir. Doğanın bir gerçeği olan depremler önlenemez. Bizim amacımız; depremin her yıl dönümünde acıların depreştirilmesi değil, sorumlulara sorumluluklarını hatırlamaya davet etmektir. Bir doğa olayı olan depremlerin afete dönüşmesinin, bizim ülkemizde felaket olarak yaşanmasının halkımızın yazgısı olmadığını söylemektir.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: