Bakırı Sanatla Buluşturuyor

İZMİR - ALİ RIZA KARASU - Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kaybolmaya yüz tutan meslekler arasına aldığı bakır el işçiliği, mesleğin son ustaları tarafından yaşatılıyor. İzmir'in Kızlarağası Hanı'nda bakırı sanatla buluşturan Hasan Var, mesleğin gelecek nesillere aktarılması için destek arıyor. Var, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bakır el işlemeciliğinin günümüzde mesleğin son temsilcileri tarafından sürdürüldüğünü söyledi. Bin yıllık geçmişi olan bakır el işletmeciliğinin, Türkiye'de az sayıda ustasının kaldığını kaydeden Var, yeni usta yetişmediği için bu mesleğin kaybolmak üzere olduğunu vurguladı. "Eskiden çocuğunu çırak olarak yanına alması için babama yalvarırlardı, şimdi ben çırak bulmak için yalvarıyorum" diyen Var, mesleğin yeni nesillere öğretilememesi halinde kaybolacağını söyledi. Bakır işletmeciliğine başlayanların meslekle bütünleşip bırakamadığını, fakat günümüzde getirisinin fazla olmaması nedeniyle tercih edilmediğini belirten Var, "Bu meslekte yetişen yok. Ben 47 yaşındayım, bu işi en fazla 10 yıl daha yapabilirim. Çıraklar da kazandığımızı görünce bırakıp gidiyor" diye konuştu. Kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında olmasından dolayı bu sanatı icra edenlere "devlet sanatçısı" unvanı verildiğini belirten Hasan Var, gelecek nesillere aktarılması için öncelikle cazip hale getirilmesi ve mesleki kursların açılması gerektiğini savundu. El sanatının yaygınlaşması için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan, belediyelerden ve sivil toplum kuruluşlarından destek isteyen Var, Cumhurbaşkanı Gül'ün 2010 yılında İzmir'de Kızlarağası Hanı ziyaretinde bakır kahve fincanı seti hediye ettiğini ve durum hakkında bilgi verdiğini söyledi. Var, "Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmemizde yaşanılan sıkıntıları anlattım, yurt içi ve dışında tanıtım için destek istedim. Ziyaretten bir ay kadar sonra Cumhurbaşkanlığı'ndan yazı geldi ve ilgili resmi kurumlara talebimin iletildiği bildirildi. Ama o kurumlardan bugüne kadar bir ses çıkmadı" diye konuştu. - "Yurt dışından ilgi var" Bakır işleme el sanatının geçmiş yıllarda yoğun olarak yapıldığı illerden birinin Erzincan olduğunu, Bakırcılar Çarşısı'nda geçmişte 400-500 kişinin uğraştığı işi günümüzde 4-5 kişinin sürdürmeye çalıştığını söyleyen Hasan Var, tanıtımla mesleğin yeniden cazip hale geleceğine inandığını belirtti. İzmir Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nün desteğiyle 2 yıl önce Almanya'da katıldığı fuarda ürünlerinin büyük ilgi gördüğünü dile getiren Var, ürünlerin ihracat potansiyellerinin yüksek olduğunu, Japonya, ABD ve Kanada'dan gelen sipariş aldığını bildirdi. ABD'li bir firmanın kendisine "fason üretim" önerisinde bulunduğunu kaydeden Var şunları söyledi: "Kendi markalarıyla satma önerisinde bulunan bu firma, her türlü desteği vereceğini belirtti. Ama çevremizden 'Türkiye'ye mal olmuş bir sanatın ürünlerinin ABD'li firma ürünü olarak üretilmesine' gelen tepkiler üzerine bu görüşmelerden vazgeçtik. Yurt dışında ürünlerin tanıtımıyla büyük pazara sahip olabiliriz, böylece geleceğe taşınmasını sağlarız. Bunun için bakır el işleme ürünlerinin yurt dışında tanıtımı yönünde çalışmaların yapılmasını istiyoruz." - Ürün çeşidi çok zengin Başlangıçta, vazo, ibrik, semaver, tepsi, saat, kahve fincanı gibi ürünlerle sınırlı olan üretime son yıllarda küpe, bilezik, bileklik, kolye, toka gibi aksesuarları da eklediğini anlatan Var, çok zengin ürün çeşidinin bulunduğunu, birbirlerinden farklı 800'ün üzerinde küpe üretimi yaptığını söyledi. Var, Osmanlı motifleriyle süslü bakır objeleri işleme süresinin birkaç saat ile birkaç gün arasında değiştiğini söyledi.