Bakırtepe Dağı’nda Siyanür Tehlikesi

Sivas’ın Kangal ilçesi sınırlarında bulunan Yama Dağı’nın uzantısında yer alan, bin 500 metre rakımda olan...

Sivas’ın Kangal ilçesi sınırlarında bulunan Yama Dağı’nın uzantısında yer alan, bin 500 metre rakımda olan volkanik göl Bakırtepe Dağ’ının siyanür tehdidi altında olduğu öne sürüldü.

Yöre halkı tarafından inançsal değerleri açısından kutsal sayılan Bakırtepe Dağı siyanür tehlikesine karşı Bakırtepe Çevre Platformu, jeolojik özellikleri bakımından gölün korunmasını istiyor. Konu ile ilgili yapılan açıklamada, Bakırtepe, bir yandan jeolojik özellikleri, diğer yandan yöre halkının inançsal değerleri açısından kutsal saydıkları, binlerce yıldır kurban adadıkları, dilek tuttukları yüce bir dağ olduğunu ve bu günlerde hiç olmayacak bir tehditle karşı karşıya olduğu belirtildi. Bakırtepe Çevre Platformu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

Reklam
Reklam

“Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı, temel insan haklarından biridir. Bu hak, Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin bir gereği olarak anayasamızın 56. maddesinde; ‘Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir’ şeklinde ifade edilmiştir. Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakere başlıklarından biri de ‘Çevre Hakkı’ olup, Türkiye’nin bu konuda, hukuksal ve yapısal ödevleri açıkça belirtilmiştir. Çevre Bakanlığı bu nedenle kurulmuştur. Ancak ilgili mevzuatın küçük bir kısmı yürürlüğe sokulmuştur.” Açıklamada MTA tarafından Bakırtepe Dağı’nda altın arandığı ve bulunması sonucu bir firmaya verildiğini ve kadim mekana zarar verileceğini öne sürüldü. Çevreyi savunmak, hayatı savunmak olduğu belirten Bakırtepe Çevre Platformu, açıklamasına şu şekilde devam etti;

“Bakırtepe’de altın madeni işletmeye hazırlanan Demir Export A.Ş ‘yi 1950’li yıllardan beri tanıyoruz. Yakın yörede işlettiği demir madeninde, kazma, kürekle çalışan babalarımız, amcalarımızdan hiçbiri kendi yaşantılarından daha uzun yaşamadılar, genç denilebilecek yaşlarda hayatlarını kaybettiler. Demir madeni, o ocaklarda çalışanları öldürdü, altın madeni ise, çalışan, çalışmayan yüzlerce kilometrekarelik bir çember içinde yaşamakta olan tüm canlıları öldürecektir ve yüzlerce yıl o topraklarda ot bile bitmeyecektir. Ot bile bitmeyen topraklar bizim toprağımız değildir. Köylerimiz, toprağımız, tarlalarımız, çeşmelerimiz, gözelerimiz, derelerimiz, meralarımız, mezarlarımız, anılarımız, hayatlarımız, düşlerimiz ne satılıktır ne de kiralıktır. Çevre Bakanlığı’ndan bu projeyi iptal etmesini, doğamızı biz sahiplerine bırakmasını, Demir Export firmasından, çevreye, canlılara, insana zarar vermeden hatta onların hayatlarına destek olacak işlerle uğraşmasını, bir tek yaşamın binden daha çok paradan daha kıymetli olduğunu anlamasını istiyoruz.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: