Sağlık Bakanlığı'nın hayata geçirdiği, ilacın üretim aşamasından kullanıcıya kadar giden süreçte takibini sağlayan 'Karekod' uygulaması sayesinde büfe, bakkal, market ve gıda toptancıları artık ilaç satamayacak.
Türkiye'de, 1 Temmuz 2010'dan itibaren karekodlu ilaç sistemine geçildi. Sistem sayesinde, ilacın üretiminden tüketimine kadar bütün evreleri izlenebiliyor. Bu sayede üretiminde hata çıkan ve son kullanma tarihi geçen ilaçların satılması engelleniyor. Sahte ve kaçak ilaçların da piyasaya çıkmasının önüne geçiliyor. Sistemde, her ilaca kimlik numarası niteliğinde 'Karekod' veriliyor. İlaçların üretimden hastaya ulaşıncaya kadarki tüm hareketleri bu sistem üzerinden takip edilebiliyor. Bu sayede, ilaç satmaları yasak olmasına rağmen aferin, vermidon, sudafed, tylol hot ve gripin gibi ilaçların satışını yapan büfe, bakkal ve marketler ile gıda toptancıları da karekodlu ilaçların satışını yapamıyor. Uygulamadan önce, ilaçları bakkal ve marketlere kimlerin sattığı belirlenemiyordu. Ancak karekodlu ilaç, bakkal ve markette bulunduğunda takibi yapılarak nereden geldiği kolaylıkla tespit edilebiliyor.
SOĞUK ALGINLIĞI İLAÇLARI MADDE BAĞIMLILARI TARAFINDAN KULLANILIYOR
Sağlık müdürlükleri ise soğuk algınlığı tedavisinde kullanılan bazı ilaçların büfe, bakkal gibi yerlerden temin edilerek, madde bağımlıları tarafından kullanılmasının önlenmesi amacıyla karekodsuz ilaçları toplamak için denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda Sakarya'da son bir yılda bakkal, market ve gıda toptancılarında satılan binlerce kutu karekodsuz ilaca el kondu. 13 işletmeci hakkında yasal işlem yapıldı. Yasak olmasına rağmen ilaç satışı yapan bakkal ve market sahipleri hakkında, 2 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Sakarya İl Sağlık Müdürü Murat Alemdar, eczaneler dışında ilaç satışının kanunla yasaklandığını söyledi. Değişik yan etkileri olabilen ilaçların kötü amaçlı kullanılabildiğini kaydeden Alemdar, "Özellikle grip ve soğuk algınlığı tedavisinde kullanılan bir takım ilaçların uyuşturucu amaçlı kullanıldığını biliyoruz. Bu ilaçların içindeki kodein gibi maddeler insanlarda hoşluk verici etkilere sahip. Özellikle genç çocuklarımız hap olarak yapılan bu ilaçları sulandırıp kendi damarlarına enjekte ederek bir uyuşturucu halinde kullanabiliyorlar. Bakanlık bu ilaçların reçetesiz satışını yasakladı. Eczaneden bile bu ilaçları reçeteyle temin edebiliyorsunuz." dedi. Alemdar, ilaç satış sistemi sayesinde sağlıkla hiçbir ilgisi olmayan bakkal, market gibi yerlerde ilaç satışının önüne geçilmeye başlandığını belirtti.
Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Pelin Tanyeri de soğuk algınlığında kullanılan ilaçların damardan alınmasının ölümle sonuçlanabileceği uyarısında bulunuyor. Tanyeri, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Bu tür ilaçların damardan kullanılması çok tehlikelidir ve ölümle sonuçlanabilir. Ağızdan alınan bir ilacın damardan verilmesi damarda hasara, tromboflebit dediğimiz damar içinde pıhtı oluşmasına neden olabilir. Pıhtı, hangi organın damarını tıkarsa o organda geri dönüşü olmayan hasara neden olur. Örneğin, akciğere giden büyük bir pıhtı ani ölüme sebep olabilir. Bunun yanında, ortak kullanılan enjektöre bağlı olarak hepatit B, hepatit C ve AIDS gibi hastalıklar bulaşabilir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz