Birçoğumuzun severek tükettiği, Ege ve Akdeniz’in dereotlu, zeytinyağlı meşhur mezesi ‘fava’, bakla içinin haşlanıp ezilmesiyle hazırlanır. Bununla birlikte, baklanın taze yapraklarıyla çiğ olarak salata ya da kavurarak başka harika tatlar yaratmak mümkün. Fakat hemen belirtelim kuru bakla, taze baklaya kıyasla daha besleyicidir.
Zengin bitkisel protein kaynağı bakla, A, B2 ve C vitaminlerinin yanı sıra, demir ve kalsiyum gibi sağlık açısından önemli mineraller içermesiyle beslenme uzmanlarının ısrarlar tüketilmesini önerdiği sebzelerden biri olmuştur.
1. Kötü kolesterolü düşürür
Bakla kötü huylu kolesterolü düşürür, ancak bunu nasıl yaptığına bakacak olursak yöntemi biraz ilginç. Şöyle ki; bakla tüketildikten sonra kalın bağırsakta hazmedilmeden önce bir süre kalır. Bu süre içinde kalın bağırsakta hali hazırda bulunan bazı bakteriler bakla ile beslenir ve bu sırada oluşan kimyasal maddeler, karaciğere kötü huylu kolesterolü düşürmesi için bir işaret gönderir. Böylece kolesterol seviyesi normal sınırlara doğru çekilmeye başlar.
Aynı zamanda iyi huylu kolesterolün korunmasını sağlayan bu sinyaller sırasında açığa çıkan antioksidanlar, kanser riskine karşı savaşır. Yüksek kolesterol ve beslenme ile ilgili yapılan bir çalışma, bakla, nohut ve fasulye gibi besinlerin kolesterolü % 19 oranında düşürdüğünü kanıtlamıştır. Bu yüzden, haftada birkaç kez bir bardak kuru bakla tüketmek, kötü huylu kolesterolü düşürmenize yardımcı olur.
2. Kan şekerini düzenler
Bakla kötü huylu kolesterolü düşürürken, kan şekerinin de sağlıklı sınırlar içerisinde tutulmasına yardımcı olur. Eğer diyabet hastasıysanız ya da yaptırdığınız kan testlerinde şeker seviyesi üst sınıra yakın bir yerlerdeyse bakla tüketerek kan şekerinizi dengeleyebilirsiniz.
3. Kalp hastalıklarına karşı etkilidir
Bakla kötü huylu kolesterolü düşürüp kan şekerini dengelediğinden otomatik olarak kalp ve damar sağlığı için de faydalı bir hale gelir. Baklanın içeriğindeki yüksek C ve A vitaminleri kanı seyrelterek pıhtılaşmasını, dolayısıyla inme ve felç riskini azaltır. Damar tıkanıklığının önüne geçen bakla, özellikle 30’lu yaşlardan itibaren mutlaka tüketilmesi gereken besinlerden biridir.
4. Sindirim sistemini harekete geçirir
Bakla içerdiği yüksek miktardaki lif sayesinde sindirim sistemini harekete geçirir. Eğer kabızlık sorunu yaşıyorsanız, hazmı kolaylaştıran bakla yeni favori sebzeniz olmaya aday. Sindirim sistemi için yararlı olan bakla lifleri, hemoroid ya da kolon kanseri gibi başka kalın bağırsak hastalıklarına karşı da etkili faydalar sağlar.
5. Böbrekleri rahatlatır
İdrar yollarını temizleyen bakla böbrek fonksiyonlarını düzenleyerek vücudun filtresi olarak çalışan böbrekleri rahatlatır. Bakla böbrek kumlarının dökülmesinde ve taşların düşürülmesinde yardımcı etkili bir besindir. Hem kuru baklanın tüketilmesi hem de çiçeklerinin demlenerek içilmesi böbrek ağrılarına iyi gelir.
6. Bağışıklık sistemini güçlendirir
Özellikle mevsim geçişlerinde yaşanan kırgınlık, soğuk algınlığı ya da grip genellikle bağışıklık sisteminin güçsüz düşmesinden kaynaklanır. Böyle zamanlarda beslenmeye ekstra özen göstererek vücudumuzu güçlendirmemiz gerekir. İşte bakla, bağışıklık sistemini güçlendiren, doktorların tüketilmesini önerdiği besinlerden biridir. Baklanın içerdiği vitamin ve mineraller zayıf düşen bünyenin kuvvetlendirilmesini sağlar. Ayrıca baklanın balgam ve idrar söktürücü özelliği alınan ilaçların yanı sıra hastalığın da kısa bir süre içinde vücuttan atılmasına yardımcı olur.
7. Öksürüğe iyi gelir
Bakla tanelerinde yüksek miktarda bulunan nişasta ve azot göğüs hastalıklarına iyi gelir. Özellikle öksürük sorununuz varsa mutlaka bakla tüketmelisiniz. Baklanın etkili bir balgam söktürücü olduğundan bahsetmiştik, değil mi?
BONUS: KAVANOZDA MAKARNA SALATA
8. Deri hastalıklarında etkilidir
Baklanın yararlı etkileri sadece kuru olarak tüketilmesi ya da yapraklarının demlenerek içilmesiyle sağlanmıyor. Bunların yanında bakla çok eski zamanlardan beri deri hastalıklarının tedavisinde kullanılır.
Deri hastalıklarına karşı kullanmak için bakla haşlanarak lapa haline getirilir ve hastalıklı deri üzerine uygulanır. Dolama gibi cilt şikayetlerinde etkili olan bakla, lumbago, siyatik ve romatizmaya da iyi gelir.
9. Göz sağlığına faydalıdır
İlerleyen yaşlarda ortaya çıkan görme bozuklarına karşı alınacak en etkili yöntemlerden biri bakla tüketmektir. Yaşlandıkça yeterince mineral ve vitamin alamamaya başlayan vücut göz hastalıklarını tetikler. Bakla içerdiği ‘lutein’ sayesinde sizi ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilecek göz hastalıklarına karşı korur.
10. Parkinson’a birebir
Bazı beyin enfeksiyonları, kullanılan ilaçların yan etkileri, genetik nedenler, travma ya da tümörler orta yaşlarda ortaya çıkan bir sinir sistemi hastalığı olan Parkinson’un sebepleri olabilir
. Bakla; Parkinson hastalığını engelleyebilecek, etkilerini azaltabilecek yüksek oranda vitamin ve minerale sahiptir. Özellikle içerdiği fosfor, demir ve magnezyum sayesinde sinir sistemini güçlendirir.
Baklanın, Parkinson’un gördüğümüz titreme etkilerini azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Son olarak, baklanın özellikle 1-7 yaş arası çocuklarda fazla miktarda tüketilmemesi gerektiğini belirtelim. Beslenme uzmanları vücutta su tutma özelliği olan baklanın pişirildiği gün tüketilmesini öneriyor. Buzdolabında beklettiğiniz bakla karaciğerinizi yorabilir. Özellikle et tüketmeyenler için harika bir protein deposu olan bakla aşırıya kaçmadan tüketilmelidir.