Baklava Festivali ve Altın Oklava Baklava Yarışması'nın 12'ncisi düzenlendi

İSTANBUL (AA) - Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD), baklavayı hem ulusal hem uluslararası arenada daha iyi tanıtmak hem de baklava ustalarını heveslendirip meslek kalitesini yükseltmek amacıyla "Baklava Festivali ve Altın Oklava Baklava Yarışması" düzenledi.

Salgın nedeniyle 2 yıl ara verilen Baklava Festivali ve Altın Oklava Baklava Yarışması’nın bu sene 12’ncisi Eminönü’nde gerçekleştirildi.

Etkinlikte konuşan Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, çok büyük bir emeğin ürünü baklavanın Türk yemek kültürünün en önemli unsurlarından biri olduğunu söyledi.

BAKTAD Başkanı Mehmet Yıldırım da Baklava Festivali’nin bu yıl 12'ncisini düzenlediklerini, festivale gösterilen bu yoğun ilginin kendilerini çok mutlu ettiğini kaydetti.

Festivalde geçen dönemlerde olduğu gibi yine bir baklava yarışması düzenlediklerini belirten Yıldırım, "Bu yarışmayı düzenlemekteki en önemli amacımız, büyük ustalık ve maharet gerektiren baklava yapımı ile uğraşan ustalarımızı kamuoyunun gözü önünde onurlandırmak ve onları takdir etmek. Bu yarışma ile yüzyıllar öncesinde gelen bir lezzet olan baklavayı hakkı ile yapan ustalarımızı göz önüne çıkarmak ve sarf ettikleri emeği daha da değerli hale getirmek. Ayrıca günden güne dünyaya yayılan bu lezzetin bir parçası olmak isteyen gençlerimizi de ustalık için yüreklendirmek ve onları özendirmek." dedi.

- " Baklavayı dünyaya açmak ekonomimiz için büyük bir değer yaratacak"

Baklava sektörünün temsilcileri olarak üzerlerine düşen en önemli görevlerden birinin baklavanın tüm dünya mutfaklarında tanınmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yolda devletimizin ve ilgili tüm STK'lerin de desteğini alarak baklavayı global bir yolculuğa çıkarmak ve dünya insanlarını Anadolu'nun bu gizli hazinesiyle tanıştırmak istiyoruz. Baklavayı dünyaya açmak sadece yeni bir lezzeti dünyaya sunmanın ötesinde ekonomimiz için de yeni ve büyük bir değer yaratacak. Günümüzde gastronominin ve gastro turizmin yarattığı değerin giderek yükselişte olduğu dikkate alındığında, böylesi tarihi ve yerel bir lezzete ilginin kuşkusuz çok yüksek olacağını düşünüyoruz. Sadece yakın coğrafyalar ve gurbetçiler aracılığı ile yabancı ülkelere ulaşan bir ürün olmaktan çıkarıp baklavanın markalaşmasını sağlamak ve tüketimini yayarak artırmak en büyük önceliklerimiz arasındadır. Ülke ekonomimizin temelini oluşturan ihracatta baklavacılar olarak görevimizi yapmak, payımızı artırmak ve turizme de katkıda bulunmak istiyoruz."

Yıldırım, baklava üretiminin ciddi bir ekonomi yarattığını ifade ederek şunları kaydetti:

"Her ne kadar pandeminin gölgesinde geçen son iki yılda üretim ve ihracatta düşüşler yaşansa da bu seneden başlayarak yeniden bir yükseliş ivmesine girdiğimizi görebiliyoruz. Türkiye'de pandemiden önce günde 1150 ton olan baklava üretimi günde 1450 tona çıkmış durumda. Buna imalatçısı, servisçisi, çalışanı, satıcıları ve sektör içerisindeki diğer paydaşlarla baktığımızda tam 500 bin kişilik bir çalışan ordusundan bahsediyoruz. Bu, çok önemli bir rakamdır. Baklavaya olan ilginin artması aynı zamanda sektör istihdamını büyüterek gençlere yeni iş olanakları yaratılmasını sağlayacak, baklava üzerinde uzmanlaşan Gaziantep gibi kentlerin turizmine ciddi katkılar sağlayacak. Bugün insanların Gaziantep'e gelmek istemesinin önemli nedenlerinden birinin güzel bir baklava yemek olduğunu biliyoruz. Ama gelenler elbette sadece baklava yiyerek dönmüyor, kentin tarihi ve turistik yerlerini geziyor, kentin değerlerini tanıyor, şehir ekonomisine katkı sağlıyor ve bir Antep aşığı olarak memleketlerine geri dönüyorlar. Bu anlamda bir adet baklavanın turizmde yaratacağı kelebek etkisini asla göz ardı etmeyelim."

Salgın sonrası normalleşmeyle baklava ihracatında hızlı bir artış ivmesi yakaladıklarını belirten Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

"Baklava ihracatının sene sonunda 300 milyon TL'yi aşmasını bekliyoruz. Ama tabii bunlar resmi rakamlar. Bir de ülkemize gelen turistlerin buradan satın alarak paket paket ülkelerine götürdükleri baklavalar var ki, bir 300 milyon TL de oradan gelir. Dolayısıyla toplamda 30 milyon doların üzerinde bir ihracat rakamına ulaşmış oluyoruz. Baklava ülkemizde tescil edilen ilk Türk ürünü olması vesilesiyle de ayrı bir önem arz ediyor. Yıllarca bu ürüne başka uluslar da sahip çıkmaya çalıştılar ama başaramadılar. Baklava öz be öz bu toprakların bir değeridir. Artık bu tescil sayesinde tüm dünya baklavanın bizim olduğunu bilecek ve kimse itiraz edemeyecek."

Festivalde toplam 2 ton baklava halka dağıtıldı. Ayrıca bugüne özel kurulacak baklava müzesinde 40 çeşit baklava sergilendi.

Yarışmada Türkiye'nin dört bir yanından yarışmaya katılan 40 usta arasından 4 usta finale kaldı. Birinci Orhan Öztürk 10 yarım altın, ikinci Mehmet Bozkurt 5 yarım altın, üçüncü Şahin Çelik 3 yarım altın ve dördüncü İbrahim Kara da 1 yarım altının sahibi oldu.