Balıkesir'deki 40 Sivil Toplum Kuruluşu: Dershanelerin Kapatılmasını Istemiyoruz

Balıkesir'de 40 sivil toplum kuruluşu (STK), ortak bir açıklama yaparak dershanelerin kapatılmaması için ilgililere çağrıda bulundu. Merkez ve ilçelerde faaliyet gösteren STK'lerin biraraya gelmesiyle oluşturulan Eğitime Destek Platformu'nun açıklamasında, "Şu anda 2 milyon 107 bin öğrenci dershanelere, 720 bin öğrenci etüt merkezlerine devam etmektedir. Bu öğrencilerden 105 bini, ücretsiz olarak dershanelerden yararlanmaktadır. Bu durum, ekonomik anlamda dershanelerin eşitsizlik oluşturmadığının göstergesidir." denildi. Platform üyesi yaklaşık 100 kişi, Otel Basri'de biraraya geldi. Dinamik Çalışanlar Derneği Başkanı Alaattin Gökhan, platform adına yaptığı açıklamada, günlerdir ülke gündemini meşgul eden dershanelerin kapatılması konusunun eğitim ve ülke meselesi olduğunu ifade etti. Balıkesir'deki 40 dernek olarak, telafisi imkansız zararların ortaya çıkmaması adına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ildeki siyasetçilere seslendi. Sıkıntının kaynağının dershaneler olmadığını savunan Gökhan, onların bir sonuç olduğunu söyledi. Temel eğitim kurumlarının okullar olduğunu belirterek, "Dershaneler, yardımcı öğretim kurumlarıdır. Zorunlu değildir, isteyen gider, istemeyen gitmez. Aynı zamanda yürürlükteki mevzuata uygun kurulmuş, ticaret odalarına kayıtlı, vergi veren, istihdam sağlayan ticari eğitim kurumlarıdır. Dershanelere devam eden öğrenci ailelerinin yüzde 85'i orta ve dar gelirlidir. 2013-2014 eğitim yılında 2 milyon 107 bin öğrenci dershanelere, 720 bin öğrenci etüt merkezlerine devam etmektedir. Her dershanenin yüzde 5 oranında ücretsiz öğrenci barındırdığı düşünüldüğünde, 105 bin öğrencinin ücretsiz yararlandığı görülmektedir. Bu durum, ekonomik anlamda dershanelerin eşitsizlik oluşturmadığını göstermektedir. Diğer yandan değişik nedenlerle okullarının donanımı eksik olan öğrenciler, okullarında görsünler veya görmesinler müfredattaki tüm konuları dershanelerde tekrar görmektedir. Bu durum da öğrenciler arasındaki eğitim eşitsizliğini bırakın arttırmayı, önemli oranda ortadan kaldırmaktadır." şeklinde konuştu.'TASFİYE GİRİŞİMİ DÖRT KEZ HUKUKA AYKIRIDIR' Dershanelerin eğitim, sosyal ve ticari kimlikleri sebebiyle toplumda çok boyutlu bir hukuki statüye sahip olduğuna işaret eden Alaattin Gökhan, özel okullara dönüştürülmek suretiyle de olsa dershanelerin tasfiyesi girişiminde dört defa hukuka aykırılık olduğunu iddia etti: "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve anayasal çerçevede eğitim ve öğrenim hakkını kısıtlama, çalışma ve sözleşme hürriyetini kısıtlama, kişi hakları sadedinde kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkını kısıtlama, mülkiyet hakkının ihlâl edilmesi gibi konularda hukuka aykırı davranılmaktadır." STK'ler olarak kendilerini rahatsız eden konuları da sıralayan Gökhan, "İmkânı olmayan aileler, çocuklarını koleje nasıl gönderecekler? Bu çocuklar, maddi imkânları iyi olan ailelerin çocuklarıyla nasıl yarışacaklar? İvrindi, Kepsut, Dursunbey gibi kırsal kesimin ağırlıklı olduğu yerlerde kolej açma imkânı olacak mı? Doğudaki ve batıdaki okullar arasında eğitim eşitsizliği varken, hattâ Balıkesir'in okulları arasında bile bu fark mevcutken aynı imtihana tâbi tutulan çocuklar için bu bir eşitsizlik olmayacak mı? Dershanelerin kapatılması durumunda dershane öğretmenleri, neden diğer öğretmen adayları gibi sınavla değil de mülakatla alınacak? Mülakatta öğretmenlere, hangi objektif kriterlere göre soru sorulacak? Birçoğumuzun liseyi bitirmiş ama halen üniversite sınavına hazırlanan çocukları var, bu çocukların durumu ne olacak? Dershanelerde çalışan 70 bin öğretmen ve 40 bin personel işsiz kalacak. Devlet 10 bin kişiyi almayı düşünüyor, geriye kalan kişilerin durumu ne olacak? Çalışanların ayrılırken alacakları tazminatları nasıl ödenecek? Dershaneye ihtiyaç olmayacaksa Halk Eğitim merkezleri niçin ve kime kurs verecek?" dedi.'BU SÖZLERİN KARŞILIK BULMASINI BEKLİYORUZ' Toplumun her kesiminden insanların, batıdan ve doğudan kanaat önderleri dahil, "Aman ha dershaneler kapanmasın." öne süren Gökhan, sosyolog, siyasetçi ve hukukçuların bu sözlerinin iktidarda karşılık bulmasını beklediklerini ifade etti. Dershanelerin kapanmasıyla çalışanları ve ailelerle birlikte birçok yan sektörün de zarar göreceğini savunan Gökhan, şöyle devam etti: "Gerek bizim dernek üyelerimizin çocukları gerekse toplumun her kesimindeki orta ve dar gelirli ailelerin çocukları, dershaneler kapatıldığında sınavlar da devam edeceğinden nasıl hazırlanacak? Hele ki özel dersle sınava hazırlanmanın maliyeti 15-20 bin lirayken yukarıda bahsettiğimiz kesim, bu durum karşısında ne yapacak? Unutulmamalıdır ki toplumda talep olduğu sürece dershaneleri kapatmak, sadece müesseseleri merdivenaltına itecektir, çünkü toplumsal talep devam etmektedir. Yanlıştan dönmek yenilgi değil, bir erdemdir.