Bal ve tarçın yüzyıllardır çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanıldı. Geleneksel Çin tıbbı uygulamasında, hastalık veya enfeksiyonun neden olduğu ısı dengesizliklerini düzeltmenin bir yolu olarak tarçın kullanılıyor. Bazı kaynaklarda bal, patojenik ateşi dağıtmanın, toksinleri ortadan kaldırmanın, ağrıyı hafifletmenin ve dehidrasyonu önlemenin bir yolu olarak görülüyor. Bu iki besini daha iyi anlamak için ikisini ayrı ayrı ele alalım…
Bal, sadece petek ya da süzülmüş olarak satın aldığımız bir şey değildir. Aslında ona iyileştirici özellikler veren büyülü bir süreçle oluşur. İşçi arılar en sağlıklı çiçeklerden balözü toplar, sonra bunları biriktirir kovana getirir. Kovanda başka bir işçi arı bu özü yutar ve vücuttaki enzimler şekeri parçalar. Sindirilen öz peteklere yerleştirilir. Arılar kanatlarını çırparak tüm suyun buharlaşmasına izin verir ve sindirilen balözü o sevdiğimiz lezzetli bal olur.
Sürekli enerji için karbonhidratları genellikle kompleks karbonhidratlar şeklinde almak isteseniz de basit karbonhidratlar (özellikle balda bulunanlar gibi sağlıklı olanlar) tüketmek önemlidir. Örneğin, bir yarış sırasında hızlı koşmanız gerektiğinde, yoğun bir çalışma temponuz varsa veya enerjiye ihtiyacınız olan herhangi bir anda. Bal, hızla sindirilen ve gerektiğinde kullanıma hazır enerji sağlayan doğal bitki kaynaklı basit karbonhidratlar sağlar.
Arılar özlerini bitkilerden aldıkları için doğal olarak bu bitkilerde bulunan antioksidanların çoğu öze ve sonunda da bala geçer. Antioksidanlar, vücutta hücrelere zarar veren ve kanser dahil sistemik hastalıklara neden olan serbest radikalleri ortadan kaldırmanın anahtarıdır. Araştırmalar, antioksidanların daha düşük kalp krizi, felç ve belirli kanser türlerinin yanı sıra göz sağlığı riskiyle de ilişkili olduğunu göstermiştir. Bilim adamları, balın daha fazla antioksidan içermesini istiyorsanız, daha koyu kıvamlı balları tercih etmeniz gerekiyor.
Bal, uzun süredir öksürüğü hafifletmek için kullanılmaktadır ve bu nedenle birçok öksürük şurubunun da ana bileşenidir. Boğaz ağrınız veya öksürüğünüz varsa doktorlar (ve babaanneniz) bal ve limon karışımını önerebilir. Balın antibakteriyel ve antienflamatuar özelliklerinden iyi bir bileşen olabileceği de ortaya çıkmıştır. Journal of Family Practice’de yayınlanan bir araştırma, karabuğday balının çocuklarda ve dolayısıyla ebeveynlerde öksürük ve uykusuzluğu azalttığını ortaya koymuştur.
Tarçın size balın sağladığı enerji artışını vermese de antioksidan özellikli polifenoller enerji seviyenizi dengelemeye yardımcı olabilir ve şekerli ürünleri tükettikten sonra meydana gelen kan şekeri sorunlarını da önleyebilir. Tarçın, kan şekerini dengeleme yeteneği nedeniyle, tip 2 diyabetli kişiler için iyi bir gıdadır. Konuyla ilgili çok sayıda çalışma, tarçın tüketiminin açlık kan şekerini azalttığını ortaya koymuştur.
Bal gibi tarçın da önemli antioksidanlara sahiptir. Tarçın, özellikle polifenollerle doludur ve Hong Kong Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, tarçını 26 baharat arasında ilk sıraya taşıyan da bu güçlü antioksidan içeriğidir. Bu çalışmada tarçın, sarımsak ve kekik gibi “süper gıdaları” bile geride bırakmıştır.
Romatoid artrit, astım, tüberküloz, diş eti çekilmesi, ülseratif kolit ve Crohn hastalığı ve sinüzit gibi birçok vakada inflamasyon, hastalığın ortaya çıkmasında ve hatta kalıcılığında rol oynar. Tarçın, bu tür hastalıkları önlemeye yardımcı olan anti-inflamatuar özelliklere sahip bir gıdadır.
Tarçının ana bileşenlerinden biri olan sinnamaldehit, çeşitli enfeksiyon türleriyle savaşmaya yardımcı olabilir. Özellikle, tarçın yağının mantarların neden olduğu solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde etkili olduğu belirtilmiştir. Ayrıca Listeria ve Salmonella gibi belirli bakterilerin büyümesini yavaşlatabilir veya tamamen durdurabilir.