Balyoz Davasında Yargılanan Subaylar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler, Balyoz Davası’ndan...

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler, Balyoz Davası’ndan hüküm giyen komutanların aileleri ve yakınları tarafından kurulan Vardiya Bizde Platformu’nun ‘Sesiz Çığlık’ eylemine katıldı. Platform tarafından her hafta düzenlenen eylemle eşlerine ve ailelerine destek olmak için bir araya gelen Balyoz Davası yakınlarının eylemine katılanlar arasında ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan da vardı.

Adil yargılanmanın Balyoz Davası’nda ihlal edildiğini belirten Güler, “Şimdi Yargıtay aşamasında olan davanın hataların ortaya çıkması ve haksız hükümlerin ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. Bunun için aileler her hafta bir saatlik sessiz direniş gerçekleştiriyor. Ailelere ve subaylarımıza destek için buradayız” dedi.

Reklam
Reklam

DAVADA BÜYÜK BİR SAVUNMA AÇIĞI VAR

Yargıtay aşamasında olan Balyoz Davası’nın geçen günlerde uzun tutukluluk şikâyetlerini ortadan kaldırmak için kabul edilemez bir şekilde hızlandırıldığını belirten Güler, şöyle konuştu: “Davada hiç kimsenin anlayamadığı müebbet hapislere; 18 yıl, 16 yıl gibi cezalara hükmedildi. Ortada sahte deliller var, sanıkların çağırılmasını istedikleri tanıkların çağırılmaması gerçeği var. Avukatlar, Balyoz duruşmalarına savunmanın hakkı gasp edildiği için, duruşmalara uzun süre katılmayı ret etmişlerdir. Bu davada büyük bir savunma açığı var. Bunlara bir de sanıkların eşlerine duruşma sırasındaki tavırları nedeniyle açılan davaları eklemek mümkün”

DENİZ KUVVETLERİMİZ TÜRKİYE'NİN ÇIKARLARINA AYKIRI OLAN KARARLARA DİRENDİ

Balyoz Davası’nın en önemli özelliğinin hüküm giyenlerin büyük kısmının denizci olması olduğunu anlatan Güler, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Dünyanın hiçbir yerinde denizcilerin darbe yaptığı görülmemiştir. O zaman büyük soru şu; darbe iddiası ile tutuklanan bu subayların neden büyük çoğunluğu denizcilerden oluşuyor. Tutuklular bunun çok önemle dikkate alınması gereken bir açıklamasını yapıyor, ‘çünkü 2006 yılından bu yana Karadeniz, Ege ve Doğu Akdeniz’de dış dünyanın Türkiye’nin çıkarlarına aykırı olan taleplerine direnen bir kurumdur Türk Deniz Kuvvetleri.”

Reklam
Reklam

Balyoz Davası’ndaki tutukluların büyük kısmının denizcilerden oluşmasının nedenlerini sıralayan Vekil Güler, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Birinci önemli nokta denizcilerimiz Karadeniz’de NATO’nun getirmek istediği eylem planına karşı çıkıp Türkiye’nin ulusal çıkarlarını savunmuşlardır. Karadeniz bize göre bir iç deniz olduğu için orada seyreden tüm gemilerin komutası Türk donanmasında. NATO’nun yeni planıysa bu komutanın diğer ülkeler tarafından da yapılmasını ön görüyordu. O çalışmanın sonunda Türk Donanması kendi görüşünü NATO’ya kabul ettirmiş, NATO geri adım atmıştı."

İkinci önemli noktanın Ege Denizi’ndeki adalar sorunu olduğunu belirten Güler, şunları söyledi: "Adalarda Türk egemenliğini savunan askerler cezalandırılmış durumda. Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs Rum Kesimi, doğalgaz ve petrol aramaları yapmak istemiş buna donanma burnunu göstererek engel olmuştur. Bu 2009 Avrupa Birliği İlerleme Raporu’nda yazıldı, bu raporda Türk Donanması Doğu Akdeniz’de enerji aramalarına engel olmaktadır cümlesi o kitabı açan herkesin görebileceği bir cümledir. Sonuçta 2009 İlerleme Raporuna giren bu yaptırımın cezası 2010 yılında açılan Balyoz soruşturmalarıyla kesildi. Haksızlıkların sona erdirilmesi için bugün Balyoz sanığı ailelerin yanındaydım hep yanlarında olacağım.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: