ANKARA (ANKA) - Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Balyoz Planı Davası'nın gerekçeli kararında, dijitallerin ele geçirilmesinden sonra kolluk veya adli makamlar elinde değiştirilmiş olduğuna ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığının açıkça anlaşıldığı belirtildi.
Dijital delillerin elde ediliş ve muhafaza şekillerinin usule uygun olduğu ve hukuka uygun delil olarak hükme alınmalarının neticesine varıldığı belirtildi. Gerekçede, 28 Şubat sürecinde elde edilen kazanımlardan istifade edilememesi ve ülkede hızlı bir zemin kayma gerekçesi yaşandığı gerekçesiyle iktidarı hükümetten uzaklaştırma ve bu amaç doğrultusunda kara, deniz ve hava unsurları olarak hareket ve eylem planları hazırlama ve hazırlanan eylem planlarını gerçekleştirebilmek için TSK'nın yasal hiyerarşik yapısı dışında ayrı bir hiyerarjik yapılanma gitme kararı aldıkları kaydedildi.
'DİJİTAL DELİLLER HUKUKA UYGUN'
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, kararının gerekçesinde, dijital delillerin elde ediliş ve muhafaza şekillerinin usule uygun olduğu ve hukuka uygun deliller olarak hükme alınmalarının isabetli olduğu neticesine varıldığı belirtildi.
Gerekçede, dijital delillerin, ele geçirilmesinden sonra kolluk veya adli makamlar elinde değiştirilmiş olduğuna ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığının açıkça anlaşıldığı belirtildi.
'DOĞAN AYRI YAPILANMAYA GİTTİ'
Kararda, Çetin Doğan'ın, iktidarı hükümetten uzaklaştırma ve bu amaç için TSK'da ayrı bir hiyerarşik yapılanmaya gitme kararı aldığının anlaşıldığı ifade edildi.
60 sayfalık gerekçesinde şu ifadeler yer alıyor:
Dijital delillerin el değiştirdiği iddiası gerçek dışı.
Dijital delillerin elde edilişi hukuka ve usule uygun.
Dijital deliller ceza muhakemesi sistemimizde bir ispat aracıdır.
Çetin Doğan iktidarı devirmek için TSK’dan ayrın bir yapılanmaya gitmiştir.
Genelkurmay eski başkanı Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri eski komutanı Org. Aytaç Yalman'ın tanık olarak dinlenilmesi sonuca etkili değildir.
20 bin kişiye ait gerçek bilgilerin kurgulanması mümkün değil.
Sanıkların sorgularında süre sınırlaması olmadan delilleri tartışarak savunma yaptıkları birçok uzman mütalaasını alıp dosyaya sundukları dikkate alınarak itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Askerin son aşamaya kadar gelmesi de cebir ve şiddettir.
Sanıklar hükümeti vazifeden men etmeye çalışmıştır.