"Balyoz, Suga, Çarşaf TSK’ya Ait Belgeler Değildir"

Balyoz davasında kumpas iddialarına ilişkin soruşturmada tutuklanan Mehmet Baransu'nun ifade tutanağında yer alan Genelkurmay'ın yazısı ve Ergin Saygun'un ifadeleri dikkat çekti.

Baransu'nun sorgu tutanağına giren Genelkurmay yazısında "Belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda Balyoz, Suga, Çarşaf vb. isimlerle hazırlanmış olanlar TSK'ya ait belgeler değildir” ifadelerine yer verildi. İfade tutanağında Ergin Saygun'un "Çalınan CD'lerdeki gizli bilgilerin Yunanistan'ın eline geçtiği” şeklindeki ifadeler dikkat çekti.

Balyoz davasında yargılanan bazı sanıklara ‘kumpas' kurulduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, gazeteci Mehmet Baransu Nöbetçi 5. Sulh Ceza Hakimliğindeki sorgusunun ardından, "devletin güvenliğine ilişkin gizli bilgileri temin etme” suçlamasıyla tutuklandı.

Reklam
Reklam

Baransu'ya emniyetteki sorgusunda Emekli Orgeneral Ergin Saygun'un soruşturma kapsamında Aralık 2014 tarihinde müşteki sıfatıyla verdiği ifadeler de soruldu. Saygun'un, ifadesinin şu bölümleri Baransu'ya sorgu tutanağında şöyle yer aldı:

"3. Kolordu Komutanı iken, 3-5 Mart 2013'te 1. Ordu'da yapılan Plan Semineri sırasında bir savaş durumunda Yunanistan'a karşı icra edilecek harekat planlarını da sözlü olarak anlattım. 1. Ordu Komutanlığı Harekat Başkanlığı Plan Harekat Şubesi'ndeki Plan Odasında bulunması gereken ve Mehmet Baransu tarafından, Taraf Gazetesi'nde yapılan yayınlar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edilen 19 adet CD'nin 16 adeti gerçek olup askeri bilgiler ihtiva etmektedir. Bu bilgiler arasında Egemen Harekat Planı ve ekleri de bulunmaktadır. Çalınan CD'lerdeki gizli bilgiler, Yunanistan'ın eline geçmesinden dolayı, Yunan basını da harekat planı ile ilgili değerlendirmeler yapmıştır. Ordunun savaş durumunda asıl taarruzunun olacağını değerlendirdikleri Karaağaç Bölgesi'nde harekatı imkansız hale getirmek için, kaçak göçmenleri bahane ederek hendekler kazmıştır. Mehmet Baransu tarafından savcılığa teslim edilen seminer ses kayıtları savaş durumundaki kara harekatı ile ilgili takdimin tamamını kapsamamaktadır. Savcılıktan gizlenen ve nerede olduğu bilinmeyen kayıtla ilgili savaş durumunda uygulanacak çok gizli stratejiler yer almaktadır.”

Reklam
Reklam

"SES KAYDINI NEDEN TESLİM ETMEDİN?”

Saygun'un bu ifadeleri doğrultusunda Baransu'ya, "Bavul içinde 10 adet seminer ses kaydının da bulunduğu kasetleri teslim ettiğini belirtiyorsunuz. Ses kasetleri üzerinde 1/10'dan 10/10'a kadar numaralandırılmıştır. Ses kasetinin üzerinde sıralama gereğince 1/6 yazılı olması gereken ve içinde Ergin Saygun'un, Egemen Hareket Planı'na ilişkin devletin güvenliğini ve askeri yaraları için ‘Çok Gizli' bilgileri barındıran ses kaydını niçin savcılığa teslim etmediniz?” diye soruldu.

Kasetlere herhangi bir surette müdahale etmediğini öne süren Baransu, "Egemen planı adı altında hükümeti yıkmaya yönelik eylemler yapıldığı tespit edildi. Saygun'un ses kayıtlarına bakıldığında hükümeti düşürmeye yönelik bir hareket olduğu planlama yapıldığı görülecektir” dedi.

"BALYOZ, SUGA, ÇARŞAF İSİMLERİYLE HAZIRLANAN BELGELER TSK'YA AİT DEĞİLDİR”

Genelkurmay'ın, savcılığın ‘Soruşturma kapsamında Mehmet Baransu tarafından savcılığa teslim edilen belgeler arasında gizli belge olup olmadığı' şeklindeki sorusuna verdiği yanıtta Baransu'ya sorulan sorular arasında yer aldı.

Reklam
Reklam

Genelkurmay'dan "Belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda Balyoz, Suga, Çarşaf vb. isimlerle hazırlanmış olanlar TSK'ya ait belgeler değildir” ifadeleri sorgu tutanağına yansıdı.

"DEVLETİN SAVAŞ HAZIRLIKLARINI, TEHLİKEYE SOKABİLECEK NİTELİKTE”

Genelkurmay'ın savcılığın sorusuna verdiği yanıtta ayrıca şu çarpıcı ifadeler yer aldı: "CD'lerde yer alan açık ismi Egemen Harekat Planı olan Ertuğrul Harekat Planının yenisinin meydana getirilmesi nedeniyle 18 Aralık 2008 tarihinde imha edildiği, imha edilen bu harekat planının ‘Çok Gizli' gizlilik derecesinde olduğunun tespit edilmiş ve harekat planındaki bilgilerin devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarını, askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikte olduğu değerlendirilmiştir.”

Genelkurmay'dan gönderilen cevabi yazıda, belgeler arasında 118 adet ‘çok gizli' belge olduğu da vurgulandı.

"BELGELERİ KİMDEN, NE ZAMAN, NEREDE ALDIN?"

Emniyet sorgusunda Baransu'ya Balyoz haberlerine konu olan belgeleri kimin verdiği de soruldu. Taraf Gazetesi'ne giderken yolda gördüğü bir kişinin, kendisine bir haber için görüşmek istediğini söylemesi üzerine görüştüğünü ve belgeleri verdiğini öne süren Baransu, bu kişinin kendisini emekli asker olarak tanıttığını söyledi.

Reklam
Reklam

Belgelerin orijinalini imha etmediklerini belirten Baransu, söz konusu belgeleri o dönem İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Turan Çolakkadı'ya teslim ettiğini belirtti.

"UZUN ZAMAN OLDU HATIRLAMIYORUM”

Emniyet sorusunda ‘Bunları kim ya da kimlerden hangi tarihte teslim aldınız?' sorusunu yöneltilen Baransu bu soruya, ‘Bu belgeleri bir kişiden aldım, uzun zaman oldu tam tarihini hatırlamıyorum' diye yanıt verdi. Baransu bu kişiyle Taraf Gazetesi'ne yakın bir yerde görüştüğünü söyledi. Sorguda ‘Çok gizli belgeleri gazetede kimlerle incelediniz?' sorusu da yöneltildi. Baransu, belgeleri Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur, Kurtuluş Tayiz ile birlikte incelediklerini belirtti.

"SAHTE VERİLERİ SİZ Mİ ÜRETTİNİZ?”

Baransu, devletin askeri hareketini tehlikeye sokacak belgelerin yayınlanmadığını da belirtti. Balyoz davası kapsamında hazırlanan son bilirkişi raporunda dijital verilerin sahte olduğu yönünde rapor verildiği hatırlatılarak, "Bu sahte dijital verileri siz mi ürettiniz?” diye soruldu. Mehmet Baransu, "Hayır. İddia edildiği gibi ‘sahte dijital verileri' ben ürettiysem orijinal hallerini neden savcılığa vereyim” diye yanıt verdi.

Reklam
Reklam

"O BELGELERDE SAVAŞ PLANLARI VARDI”

Polislerin "Hangi gizli ya da çok gizli belgelerin çıktısını aldınız? Bu işlemi kimlerle birlikte yaptınız?” sorusuna Baransu, "Biz Türkiye Cumhuriyeti askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek hiçbir belgenin çıktısını almadık, haber yapmadık. Bavul içerisinde bana teslim edilen belgeler arasında buna benzer belgeler, savaş planları vardı. Belgeleri teslim ettiğimiz tarih olan Ocak 2010'dan beri herhangi bir belgenin kamuoyuna yansımaması bu işi ne kadar ciddi ve duyarlı yaptığımızın kanıtıdır” dedi.