Silivri'deki İstanbul 10 Ağır Ceza Mahkemesi'nde Balyoz Davası'nda avukat Celal Ülgen, şok bir iddia ortaya attı. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek ile emekli 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında olduğu 161'i tutuklu 196 sanıklı davada sanık avukatları 22. oturumda sanıkların tahliyesini talep etti. Başkan Ömer Diken, sanık ve avukat sayısının çokluğu nedeniyle tahliye talebinde bulunacak avukatlara 4'er dakikalık süre verdi.
İŞTE ŞOK İDDİANIN AYRINTILARI
Avukat Celal Ülgen, Çetin Doğan ve Süha Tanyeri adına söz aldı ve salondaki ekrandan bir sunum yapacağını söyledi.
Davada suçlamalara kanıt olarak gösterilen CD'de son kaydedici kişinin Süha Tanyeri olarak göründüğüne dikkat çeken Celal Ülgen, "Bugün CD üzerindeki fiziki sahtekarlıkları anlatacağım. Bu durum Süha Tanyeri ve bütün sanıkları ilgilendiriyor" dedi.
Savcılığa teslim edilen 19 CD'nin fotoğraflarının kendilerine verilmesini talep etmelerine karşın verilmediğini vurgulayan Ülgen, bazı gazetelerde yayımlanan fotoğraflar üzerine çalışma yaptıklarını ve Zaman Gazetesi'nde yayınlanan CD fotoğrafları ile Tanyeri'nin el yazısı notları kıyasladıklarını söyledi. Ülgen, salondaki dev perdeye yansıttığı belgelerle ilgili şunları söyledi: "Süha Tanyeri'nin notlarındaki iki 'K' harfine, 'or' harflerine bakın. Sonraki belgedeki z, n, a, l harflerine bakın. Harfler CD'ler üzerine taşınmış. 17 No'lu CD üzerindeki ?K. Özel' yani "Komutana Özel" yazısının harfleri Tanyeri'nin notlarından taşınmış. 11 No'lu CD'deki "Or. K. Na" harfleri de Tanyeri'nin yazılarından kopya edilmiş. Bu durumu Çetin Doğan'ın kızı Pınar Doğan titiz bir araştırma sonunda tespit etti. İşte sahtekarlar işte aşağılık herifler..."
UĞULTU KOPTU
Doğan'ın ekrana yansıttığı sunumda ortaya attığı sahtecilik iddiası salonda önce uğultuya sonra da Celal Ülgen'in sözleriyle alkışlarla karşılandı ancak Ülgen izleyicileri alkışlamaması konusunda uyardı.
MAHKEME BAŞKANI: "BARANSU FALAN TANIMAM!"
Sanık avukatlarından Duygun Yarsuvat, tahliye talebi için verilen 4 dakikalık süreyi süreyi kullanırken sözünü kesen mahkeme başkanı Ömer Diken, "Lütfen bitirin" dedi. Bunun üzerine Yarsuvat, "Tabi ben şu anda Mehmet Baransu'dan bahsederken sözlerimi kesiyorsunuz" deyince Mahkeme Başkanı Ömer Diken, "Ben Baransu falan tanımam. Beni olayın bir tarafı gibi gösteriyorsunuz. Böyle bir hakkınız yok" diye tepki gösterdi. Yarsuvat ise Diken'e "Savunmayı kesemezsiniz. Böyle bi hakkınız yok" sözlerine karşılık Diken, "Bu savunma değil, tahliye taleplerinizi alıyoruz" dedi.
EŞİNİ SAVUNURKEN HEYECANLANDI
Tutuklu sanıklardan Emekli Kurmay Albay Erdal Akyazan''n eşi ve aynı zamanda avukatı olan Sevda Uğur Akyazan, "Heyetinizden heyecanımı ve kızgınlığımı hoşgörmenizi rica ediyorum. Müvekkilimin tutuklu olmasını gerektirecek tek bir delil yoktur. Adli emanete kaldırılan ve sanıkların lehine sonuçlar yaratacağı için savunmadan saklanan deliller düşünüldüğünde tüm sanıkların tahliye edilmesi gerekir" dedi.
Eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü'nün avukatı Yağız Ali Dağlı, Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen delillerin gerçek olması durumunda bile tutuklanmaya neden olan makul şüphenin bulunmadığını ifade ederek tüm sanıkların tahliyesini istedi.
MAHKEME HEYETİ TALEPLERİ REDDETTİ
''Balyoz Planı'' davasında tahliye talepleri reddedilirken, duruşma 25 Nisan'a ertelendi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, talepleri değerlendiren mahkeme heyetince alınan kararlar, üye hakim Ali Efendi Peksak tarafından açıklandı. Buna göre mahkeme heyeti, sanıklar Ergun Saygun ve Murat Ataç hakkında çıkarılan yakalama kararının kaldırılması taleplerinin reddine, yakalama emirlerinin akıbetinin sorulması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine yazı yazılmasına karar verdi.
Atılı suçun vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, delillerin henüz tam olarak toplanmamış olması, sanıkların konumları itibariyle delillere etki yapma ihtimali bulunması ve tutuklulukta geçirdikleri süreyi dikkate alarak, tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti, diğer taleplerin ise kapsamlı oluşu ve duruşma tutanaklarının tamamının yazılmaması nedeniyle celse arasında değerlendirilmesine hükmetti.
Mahkeme heyeti, duruşmayı 25 Nisan'a erteleyerek, 26, 28, 29 Nisan ve 2, 3, 5, 6 Mayıs tarihlerinde de duruşmaların yapılmasını kararlaştırdı. Bu arada, heyet salondan çıktıktan sonra sanık yakınları karara tepki göstererek, ağır ifadelerde bulundu. Bazı sanık yakınlarının da ağladığı ve fenalaştığı görüldü. Öte yandan, tutuklu sanıkların Hasdal Askeri Cezaevine sevki sırasında alınan güvenlik önlemlerinin artırıldığı gözlendi.