Balyoz'dan hapis yatan Albay Antalya İl Jandarma Komutanlığı'na atandı

Balyoz davasında 3 yıl 5 ay 15 gün tutuklu yargılandıktan sonra beraat eden Kıdemli Albay Yusuf Kelleli, Antalya İl Jandarma Komutanı olarak göreve başladı.

15 Temmuz'daki darbe girişimi soruşturması kapsamında Antalya İl JandarmaKomutanı Kıdemli Albay Ahmet Yurdagül, Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı. Yurdagül'ün yerine Kaş ilçesinde 1996 yılında teğmen olarak görev yapan Kıdemli Albay Yusuf Kelleli atandı. Kelleli, dün akşam saatlerinde kente gelerek görevine başladı.

Öte yandan, Kıdemli Albay Kelleli, 2011 yılında 'Balyoz davası' olarak bilinen davada toplam 3 yıl 5 ay 15 gün tutuklu yargılandıktan sonra beraat etmiş, Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açtığı maddi ve manevi tazminat davasında toplam 1 milyon 55 bin lira tazminat kazanmıştı.

Reklam
Reklam

DARBECİ DİYE HAPİS YATTI, ASKERİN KIŞLAYA GERİ DÖNMESİNİ SAĞLADI

Balyoz davasında 18 yıla mahkum edilen ve 40 ay hapis yatan emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, darbe girişiminin olduğu gece dışarı çıkarak birliğin geri çekilmesini sağladı.

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, daha önce Balyoz davasında 18 yıl hapse mahkum edilmiş, 40 ay hapis yatmıştı. Sabah gazetesinden Fatih Ulaş'ın haberine göre Yavuz, kanlı darbe girişimi başladığında İstanbul Beykoz'daki evindeydi. Hemen sokağa çıktı. 1'inci Ordu Komutanı Ümit Dündar'ın Harp Okulu'nda sınıf arkadaşı olan Yavuz, üstlerinden aldıkları emir çerçevesinde sokağa çıkan askerlere "Sizi kandırmışlar. Bunlar darbe yapıyor. Kışlanıza dönün" diyerek birliğin geri çekilmesini sağladı. Mahallede kendisini tanıyan vatandaşları da yatıştıran Yavuz, askerleri linç etmelerini engelledi. Onun gibi Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda tutuklu kalan birçok emekli subay ve muvazzaf arkadaşları ile irtibata geçip "Sakın darbeye katılmayın, darbecilerden gelen emirleri uygulamayın" uyarısında bulundu.

Reklam
Reklam

'DARBE PLANINI BİZDE DENEMİŞLER'

Emekli Tümgeneral Yavuz, şunları söyledi:

"Bilgiler geldikçe; İstanbul ve Ankaradışında, bir de Gölcük ve Mersin dışında bir şey olmadığını görünce, bunun Fetullahçı bir darbe olduğuna kanaat getirdim. Bunlar daha önce bizi tutuklamak için o sahte darbe planlarını yaptılar, tertipler düzenlediler, güç aldılar. Kendi yapacakları darbenin planını yapmışlar aslında. Bizi tasfiye ettirdiler, kendilerine bir darbe ortamı yarattılar ve gerçek darbeye de kendileri yeltendiler. Ama kapana kıstırdılar kendilerini. O kadar da altın çocuk değiller. Kendi iradesini başkasına bırakan bir adam, kendi komutanı yerine, meşru zeminler yerine, ne idüğü belli olmayan bir adamdan emir alan asker, asker olur mu?"