Baransel, Korutürk ve Evren'i anlattı

ANKARA (İHA) - 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in danışmanlığını yapan Ali Baransel, Korutürk'ün çok disiplinli, Evren'in ise çok sportif bir Cumhurbaşkanı olduğunu söyledi.

Baransel, Evren'in yetkilerinin yetersizliğinden şikayet ederek, 'Keşke Cumhurbaşkanı'nı halk seçseydi' serzenişinde bulunduğunu anlattı. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci yaklaşırken, Türkiye, 11. Cumhurbaşkanı'nın kim olacağına odaklandı. Çankaya Köşkü'nde 16 yıl boyunca kesintisiz görev yapan Ali Baransel, birlikte çalıştığı Cumhurbaşkanları ile yaşadığı ilginç anıları aktardı.

Reklam
Reklam

1974 yılında genç bir gazeteciyken, Fahir Korutürk'ün Cumhurbaşkanı seçildikten sonra bizzat kendisine basın sözcülüğü görevini teklif ettiğini belirten Baransel, Korutürk'ün Çankaya Köşkü'nde yaşamını asker kökenli olmanın verdiği bir disiplin içinde sürdürdüğünükaydetti. O dönemde Çankaya Köşkü içinde bulunan Pembe Köşk'ün üst katının konut, alt katının ise çalışma ofisi olarak kullanıldığını ifade eden Baransel, Korutürk'ün her sabah saat tam 09.00'da konutundan çıkarak ağır ağır merdivenlerden indiğini ve çalışma ofisinin önünde kıdem sırasına göre sıraya dizilen yakın çevresindekilerin elini sıktığını anlattı.

Korutürk'ün son derece ölçülü ve mesafeli olduğunu belirten Baransel, Köşk personeli ile de arasına mesafe koyduğunu ancak sevecen ve toleranslı davrandığını söyledi. Korutürk'ün 'ben Cumhurbaşkanıyım, en iyi ben bilirim' düşüncesinde olmadığını kaydeden Baransel, çalışma arkadaşlarının düşüncelerine her zaman önem verdiğini belirtti.

"CUMHURBAŞKANI KADAR EŞİNİN DE GÖRÜNÜMÜ, VİZYONU ÖNEM TAŞIR"

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanlarının eşlerinin de çok önemli görevleri bulunduğuna işaret eden Baransel, Cumhurbaşkanı eşlerinin dil bilmesinin görüntü olarak son derece etkili olduğunu söyledi. Baransel, "Cumhurbaşkanı kadar eşinin de görünümü, bilgisi, birikimi, vizyonu önem taşır. Birbirlerini tamamlarlar. Fahri Korutürk'ün eşi Emel hanım, İngilizce ve Fransızcayı ana dili gibi biliyordu. Türkiye'nin imajı açısından bu olumlu etkiler yapardı" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde bulunan çalışma ofisinin hemen yanında bir gül bahçesi bulunduğunu kaydeden Baransel, bu bahçede birçok anının yaşandığına işaret etti. Korutürk ve Evren'in mesailerinden vakit bulduklarında mutlaka gül bahçesinde gezdiklerini ve çay, kahve içtiklerini belirten Baransel, Korutürk'ün büyük oğlu Osman Korutürk'ün nişan ve nikahının da bu gül bahçesinde yapıldığını söyledi. Baransel, Kenan Evren'in küçük kızı Miray'ın ise Köşk'ün içinde bulunan havuzlu salonda evlendiğini anlattı.

Korutürk'ün sinemaya tutkun olduğunu dile getiren Baransel, Fransız filmlerine çok ilgi duyduğunu ve o dönemde büyükelçilerin kabul edildiği küçük salonda açık hava sinemalarında kullanılan film makinesiyle sinema gösterimi yaptırdığını söyledi. Baransel, haftada bir gün Köşk'te Korutürk'le birlikte sinema seyrettiklerini ifade etti.

Reklam
Reklam

"BİLEĞİNİ İNCİTİNCE TENİS OYNAMAKTAN VAZGEÇTİ"

7. Cumhurbaşkanı Evren'in çok sportif bir insan olduğunu ve her sabah Köşk'te spor yaptığını kaydeden Baransel, futbola da meraklı olduğunu ve Fenerbahçe'yi tuttuğunu söyledi. Evren'in çok iyi tenis oynadığını ifade eden Baransel, bir gün tenis oynarken ani bir hareket yaptığını ve kolunun üzerine düşerek bileğini incittiğini belirtti. Baransel, Evren'in bu olaydan sonra bir daha tenis oynamadığını dile getirdi. Evren'in aynı zamanda çok iyi bir yüzücü olduğunu belirten Baransel, sinema, tiyatro ve Türkmüziği ile de yakından ilgili olduğunu kaydetti.

Çalıştığı iki Cumhurbaşkanı'nın da asker kökenli olduğuna dikkat çeken Baransel, çalışmaların Cumhurbaşkanlığı Köşkü ile sınırlı tutulmadığını, iki Cumhurbaşkanı'nın da Türkiye'yi adım adım dolaştıklarını söyledi. Baransel, Korutürk'ün de, Evren'in de sık sık Bakanlar Kurulu'na başkanlık ettiklerini ifade etti.
Kenan Evren'in çok daha hareketli bir yapıya sahip olduğuna işaret eden Baransel, Çankaya Köşkü'nün katı protokol kurallarından yakındığını hatırlattı. Evren'in bir gün Kızılay'da dolaşma arzusunu kendisine ilettiğini belirten Baransel, bir gece 6-7 kişilik bir grupla tedbil-i kıyafet Kızılay'a indiklerini ve Bulvar Palas'ın önünde arabadan inerek dolaştıklarını söyledi. Baransel olayı şöyle anlattı: "Kenan Evren'in başında kasket, gözünde gözlük vardı. Sokaktan geçen kimse onu tanımadı. Karşıdan iki
sarhoş sallana sallana geliyordu. Biz Evren'in arkasından yürüdüğümüz için konuştuklarını duyduk. Bir tanesi diğerine dönüp, 'Yahu kardeşim sanki Evren Paşa'nın burnundan düşmüş, ne kadar da benziyor' dedi".

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hep sancılı olduğunu ifade eden Baransel, Cumhurbaşkanlığı makamının bir insan için çok onurlu bir makam olduğunu söyledi. Kenan Evren'in sık sık taleplerle karşı karşıya kaldığını anlatan Baransel, bu talepleri daha sonra Başbakan'a iletmek zorunda kaldığını belirtti. Evren'in 'Cumhurbaşkanı dışardan sanki çok güçlü bir konumda gibi gözükür ama Anayasa Başbakan'ı çok daha etkili bir çerçeve içine almış' dediğini söyleyen Baransel, şöyle konuştu:
" 'Bu tür istekleri Başbakan'a rica yoluyla iletmek durumunda kalmaktan eziklik duyuyorum, keşke Cumhurbaşkanı'nı halk seçse, keşke 1982 Anayasası'na bunu koysaydım' diye yakındığını hatırlıyo e7esi bulunduğunu kaydeden Bararum. Fahri Korutürk de yetkilerinin azlığından şikayet ederdi. Cumhurbaşkanlığı çok önemli ama Başbakanlık çok daha yaptırım gücüne sahip bir makam".