Barış İçin Kültür; Kültür İçin De Barış Gerekli

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı Kültür Çalışma Grubu’nun (UCLG-MEWA) ortaklaşa düzenlediği “Barış için kültür, Kültür için barış” konulu konferans gerçekleşti.Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen, yerli ve yabancı konuşmacıların katıldığı konferansta, kültür ve barış üzerine konular ele alındı. Gaziantep’in yakın zamana kadar sadece mutfak kültürü ile anıldığını, ancak son 10 yılda kültürel bir çalışma ile ön plana çıktığını belirten Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, “Tüm bunların yanında bugün dünyada tüm insanların en çok ihtiyaç duyduğu şey barıştır” dedi.Dünya’nın ilk barış antlaşmasının Gaziantep’te yapıldığını, o tarihten bugüne kadar 1400 senenin geçmesine rağmen insanların hala en çok ihtiyaç duyduğu şeyin yine barış olduğunu dikkat çeken Güzelbey, “Bu topraklarda dünyanın ilk barış antlaşması yapılmış. Bunun için bu toplantının burada yapılması önemlidir. İkinci nedeni ise, 60 kilometre ötemizde yaşanan Suriye dramı var. Orada yaşanan insanlık dramı ve yok edilen kültürel miras varlıkları var. Bugün o savaştan dolayı bizim memleketimize sığınmacı olarak gelen 200 bin Suriyeli mülteci var. Bu insanlar da barış içinde yaşamayı hak ediyorlar” diye konuştu.Bir kent kurulurken insanların ticaret (ekonomi) eğitim, sağlık ve kültür-sanat sütunları üzerine kurulması gerektiği görüşünün hakim olduğunu belirten Güzelbey, “Nihayetinde bizim Gaziantep’te geldiğimiz noktalardan birisi kültür-sanat üzerine oldu. Bugün Zeugma mozaikleri ve bunun yanında yaptığımız birçok kültür-sanat projeleri gözler önünde” şeklinde konuştu.“BENİM HAYALLERİMİ GERÇEKLEŞTİRMİŞSİNİZ”Tarihçi, Akademisyen Yazar Prof. Dr. Nurhan Atasoy ise, Başkan Güzelbey’in tam kendisinin hayalindeki gibi bir kent gerçekleştirdiğini ifade ederek, “Başkan Güzelbey, 10 yıl içinde benim hayallerimi gerçekleştirmiş. Tam benim hayal ettiğim bir kent yapmış. Bunu bir iltifat olarak değil, gerçekten söylüyorum. Özellikle çocuklar için yapılanlar çok hoşuma gitti” diye konuştu.Programda “Osmanlı Kültürünün Avrupa’daki Yansımaları” isimli bir de sunum yapan Atasoy, Osmanlı el işlerinin ve eserlerin Avrupa’da kullanılması ve önemsenmesi üzerine açıklamalarda bulundu. Avrupa’nın neden Osmanlılar ve Türkler üzerinde bir baskı kurduğunu merak ettiğini belirten Atasoy, örneklemelerle Osmanlı’nın Avrupa’daki eserlerini anlattı.Lale devrinden bir örnek veren Prof. Dr. Nurhan Atasoy, Moldovya Prensinin giydiği giysilerin üzerindeki motiflerin Osmanlı padişahlarının giydikleri kaftanların motiflerinden oluştuğunu kaydetti. Birçok Avrupa ülkelerinin saraylarının duvarlarında Osmanlı motifli giysilerin yer aldığını ifade eden Atasoy, Osmanlı’nın Avrupa’da büyük bir etkisini olduğuna vurgu yaptı. Özellikle Macaristan, Polonya gibi ülkelerin Osmanlı motifli giysiler ve dikişler yaptığın aktaran Atasoy, İran’ın da zaman zaman bu etkide kaldığını söyledi. Avrupa’da bir topluluk içinde Osmanlı giyimli bir insanın hemen tanındığını belirten Atasoy, 90 yıllık bir müzede ay yıldız motifli bir kıyafette gördüğünü anlattı.“YEREL YÖNETİMLER KENTİN KÜLTÜREL DEĞERLERİNE DE SAHİP ÇIKMALILAR”Programa konuşmacı olarak katılan Koordinatör Vali Veysel Dalmaz da, Suriye’de yaşanın sıkıntıdan dolayı bir dramı karşılama ve seferberlik idare etmek için burada olduğunu belirtti. Dalmaz, yerel yönetimlerin kenti yönetirken kültürel değerleri de göz önünde bulundurmaları gerektiğini dile getirerek, “Eğer bir kenti dünya kentlerinden ayıran bir eseri yoksa, o kent, kent olma özelliğinden mahrumdur. Gaziantep bunları başarmış durumda. Ben bundan 20 yıl önce Gaziantep’e geldiğimde üst üste briket yığınları ile yapılmış evler ile karşılaştım. Ama şimdi kültürel varlıklara yapılan hizmetleri gördüm. Bu açıdan Gaziantep’in bir kültür ve sanat kenti olduğunu düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı.Bir kentte sevgi, barış ve huzurun muhakkak olması gerektiğine dikkat çeken Dalmaz, “Eğer bu olmazsa, o kentte diğer varlıkların gelişmesi zor olur. İşte bugün hemen yanı başımızdaki Suriye’yi gördük. Bir zamanlar medeniyetlerin ve onların temsilcilerinin sığınmaya geldikleri yer olan Suriye, bugün oradaki insanların vahşetten ve şiddetten kaçmak için can attıkları yer oldu. Bu açıdan biz diyoruz ki dünyada barış ve sevgi her zaman çok önemli ve herkesin duyduğu bir ihtiyaçtır. Bugün eli ayağı olmayan ve psikolojik bir savaş veren Suriyeler artık Gaziantep’e sığınıyor. Bizim de bu durumda bir empati yapmamız lazım. Bu açıdan biz medeniyet şehrinin insanlarına çok işler düşüyor. Uluslar arası örgütlere ve temsilcilerine, komşu ülkelere büyük görevler düşüyor” açıklamasında bulundu.Gün boyunca devam eden programda, UCGl-MEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman, kurumun çalışmalarını ve hedeflerini, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Sema Marangoz, toplantının önemi ve anlamı, Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Ertak ise, bölgedeki yerel yönetimlerin barış ve kültüre bakış açılarını anlatan birer konuşma yaptılar.Toplantıya Koordinatör Vali Veysel Dalmaz, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Irak’ın Gaziantep Başkonsolosu Sabbah El Dabbah, İran’ın Tahran Belediyesi ve Sosyal İşlerden Başkan Yardımcısı Seyed Abdollah Hosseini, Şehitkâmil Kaymakamı Mehmet Aydın ve yerel yönetimlerden sorumlu amir ve memurlar katıldı.