İSTANBUL (A.A) - BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, çözüm sürecine ilişkin, "Dün birinin tırnağı taşa değse süreç başka bir hal alabilirdi. Bugün hiçbirimiz dilemeyiz ama birkaç kişi hayatını kaybetse bile bu süreç yeniden eski noktasına dönmez" dedi.
Bilgi Üniversitesi Bilgi, Kültür ve Düşünce Topluluğu'nca, Santral Kampüsü'nde düzenlenen "Barış Süreci" panelinde konuşan Önder, yaşanan süreçte birkaç temel doğru olduğunu, onlardan uzaklaşmayarak, "halka yalan söylememe, mazlumdan yana olma" gibi tutumlarla süreci götürmeye çalıştıklarını söyledi.
Önder, hassasiyetler konusuna da işaret ederek, devletin alerjik bir bünyeye sahip olduğunu savundu.
Kürt siyasal hareketinde ve Abdullah Öcalan'da büyük öz güven bulunduğunu anlatan Önder, şunları kaydetti:
"Bizi, 'kargocu, postacı, ulak' gibi nitelemelerle değerlendiriyorlar. 'Ne aldılar, ne verdiler' parantezinin dışında yürüyor işler. Bu, biraz Kürt hareketinin kendine duyduğu öz güvenle, Öcalan'ın henüz kamuya sızmamış cümleleriyle oluyor. Bu kargo ya da ulaklık meselesi dışında çok önemli bir işlev görüyoruz. Kandil ve İmralı'da bir tartışma yürütüyoruz. Abdullah Öcalan KCK'ya ne istiyorsa o mektuba yazıyor. Biz de alıp götürüyoruz, sonra o mektuba cevapları alıp getiriyoruz. Bu düzen, bu süreç böyle gitmezse her mektup ve çekilen her fotoğraf için 16 yıl mahkumiyet cepte. Herkesin sandığından çok daha hararetli bir tartışma yürütüyoruz."
Önder, daha iyi bir ülke, savaşsız bir ortam, sivil siyasetin alanda genişlediği bir yapı için çaba sarf ettiklerini belirterek, "Bitmiş bir şey yok Kürtler için. Siyasal hareket açısından daha uzun soluklu bir mücadeleye bütün kurumlarıyla hazırlanmaya devam ediyorlar, dönüşüm pratiği yaşıyorlar. Düne kadar sabotaja açık bir süreçti. Dün itibariyle çok önemli bir merhaleyi geride bıraktığımızı düşünüyorum. Dün birinin tırnağı taşa değse süreç başka bir hal alabilirdi. Bugün hiçbirimiz dilemeyiz ama birkaç kişi hayatını kaybetse bile bu süreç yeniden eski noktasına dönmez" değerlendirmesinde bulundu.
Önder, sürecin üç aşamalı olduğunu vurgulayarak, "İlk aşamadan sonra ikincisine geçilecekti ancak taraflar birbirine o kadar güven veriyor ki ilk aşama sırasında ikinci aşamanın da adımları atılmaya başlandı" diye konuştu.
-Kürşat Bumin-
Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Üyesi Kürşat Bumin de Türkiye'de 30 yıldır devam eden bir savaş ve 40 bin can kaybı olduğunu söyledi.
Bumin, "Toplumun aklının, bu felaketin bitmesi konusuna yatmış olduğunu, toplumun 'bitsin' dediğini duyuyorum. Şimdiye kadar bu konunun çözümü devlete, hükümete bırakılmıştı. İlk kez toplum bunu kendi meselesi olarak görmeye başladı. Bu sağduyuyu, katıldığım toplantılarda görüyorum" ifadesini kullandı.
Toplumda, "Bu böyle devam edemez" fikrinin hakim olduğunu kaydeden Bumin, yarı yoldan dönülmesi halinde toplumun buna tepki göstereceğini bildirdi.
Bumin, akil insanların tüm Türkiye'ye yayılmasını olumlu karşıladığını belirterek, şöyle konuştu:
"Sinop'taydık geçen günlerde. İnsanlar merakla bizi bekliyorlardı. Protesto da edildik. Ziyaretlerimizin bu sürece dair daha bir dikkat ve ilgi sağladığını düşünüyorum. Toplumu bir biçimde bu sürece katmak çok iyi ama bu, sonu hayal kırıklığıyla sonuçlanmayacaksa iyi bir şey olacak. Çekilme süreci başladı. Bilgim yok ama mevzuat konusunda bir anlaşmaya varıldığını düşünüyorum. Hükümet bu konuda ipucu vermiyor ama birinci aşama çekilme sonbahara kadar bitecek."
Eski İstanbul Milletvekili Ufuk Uras da barış sürecinden çok ümitli olduğunu, bundan geri dönüş olacağını düşünmediğini söyledi.
Bilgi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gencer Özcan da yaşanan sorunların yıllardır depolitize edilerek, bir asayiş sorunu gibi gösterilmesinin yanlış olduğunu kaydetti.
Özcan, İmralı sürecinin sıfırdan başlamadığını, önceki süreçlerin geçtiği aşamaların üzerine geldiğini bildirdi.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nazan Üstündağ ise son 20 yılda dünyanın farklı yerlerinde 108 barış süreci yürütüldüğünü hatırlatarak, "Barış süreci dediğimiz süreç, bir son değil bir başlangıç. Barış bir şeyin sonu, herkesin birbirine kucak açacağı bir dönem değil. Bu konuda da dikkatli olmak lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Alptekin Soykan / Erdal Turanlı
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz