Barışma sinyalleri verdi!

Özgü'yle yollarımız şimdilik ayrıldı

Özgü'yle yollarımız şimdilik ayrıldı Oktay Kaynarca, Özgü Namal ile barışabileceklerinin sinyallerini verdi.

Kelebek'in röportajına göre, Özgü Namal'dan ayrıldıktan sonra adı Çağla Kubat'la aşk dedikodularına karışan Oktay Kaynarca, "Çağla'yı çok sever, saygı duyarım. Ama arkadaşlıktan öte bir şey yoktur aramızda" dedi. Ünlü oyuncu, Özgü Namal ile barışabileceği sinyalini ise şu sözüyle verdi: "Yollar şimdilik ayrıldı ama zamanın ne göstereceği belli olmaz."

ÖZGÜ NAMAL'IN FOTOĞRAFLARI

Reklam
Reklam

"Teklif Var Israr Yok" şu anda tatilde. Nasıl geçiriyorsunuz tatili?

Teknem daha yeni denize indi, İstanbul’dayım şimdi ama ilerleyen günlerde güneye doğru gideceğim.

Yarışma önümüzdeki sezon da devam edecek değil mi?

Belli değil henüz. İstediğimiz perfomansı yakalayamadık o programda.

Peki yeni projeleriniz var mı?

Çok var. Bir sinema, birkaç tane de dizi projesi var. Ancak dizilerden hangisinde oynayacağıma karar vermem gerekiyor. Hatta bu sezon bir dizide oynayıp oynamayacağıma da... Yeni sezonda mutlaka bir program yapacağım. Muhtemelen biri TRT için olacak. Büyük ihtimalle de yine bir yarışma programı olur.

Oyunculuğu arka plana mı ittiniz?

Hayır ama doğrusu bu kadar yoğun bir tempoda oyunculuk yapıyor olmak insanları biraz eksiltiyor. Oyunculuğunuzdan götürmeye başlıyor bu yoğunluk.

"Kurtlar Vadisi" ve "Kuzey Rüzgárı"nda ’ağır abi’ rolleri üstlendiniz. Bu tarz rollerin üzerinize yapıştığını düşünüyor musunuz?

Herkesin üzerine yapışabilir iyi oynadığı rol. Projelerinizi doğru belirleyerek altından kalkabilirsiniz bu durumun. Yarışmalar, talk show programı ve bir komedi dizisiyle kırmaya çalıştım ben de bu imajı.

Reklam
Reklam

Gerçek hayatta nasıldır Oktay Kaynarca? Ağır abi midir?

Dürüsttür, doğru bildiğini söyler. Doğru bildiği şeyi söylediği zaman başına bir şey gelmesinden, öldürüleceğinden korkmaz. Sevdi mi adam gibi sever. Sevdiğine, ailesine, karısına, kızına sahip çıkar. Memleketini seven bir adamdır.

Genelde aktörlerin kadın hayranları fazla olur ama sizin bir hayli erkek hayranınız da var...

Maalesef! Çok özeniyorum kadın hayranları olanlara. (Gülüyor) Yok, tabi ki benim de kadın hayranlarım var. Altı kişilik bir ailede anne, baba, çoluk çocuk boynuma sarılıp tek tek öptüklerini biliyorum beni. Mesela Tarkan’a gösterdikleri hayranlıkları bana gösteremiyorlar. "Ayıp olur" düşüncesiyle yaklaşmak istemiyorlar. Ama cesaret edenler de çok.

Peki hayranlarınızla ilgili başınıza ilginç bir olay geldi mi?

Çok! Telefonumu bulan, evimin önünde bekleyen bile oldu.

Bu durum ilişkilerinize nasıl yansıyor?

Benimle birlikte olan bir insan bu durumu biliyor. O yüzden normal karşılamak zorunda.

İlişkilerinizde nasıl birisiniz Oktay Bey, romantik misiniz mesela?

Reklam
Reklam

Romantik olunca Allah’ına kadar olurum. Romantiğim diyen herkesi utandırırım. Ama genelde sağlam, ayakları yere basan bir adamımdır. Benimle birlikte olan kadının yıpranmasına, üzülmesine izin vermem. Hep arkasında dururum. Adam gibi arkasında durmak lazımdır kadının. Mesela komik bir adetim vardır, eğer masada erkek yoksa sadece kadın varsa, masada kaç kişi olursa olsun hesabı ben öderim. Ben bir kadınla hesap paylaşmam.

Günümüzdeki kadınlar bu duruma ters tepki gösterebilir...

Bu geleneklerimizle ilgili. Tepki gösterenler benimle yemeğe çıkmayacak o zaman.

Aşk dediğin fasa fiso

Çağla Kubat’la aşk yaşadığınız iddia edildi...

Çağla, işiyle, hayat tarzıyla, duruş biçimiyle, özellikle sporculuğuyla çok düzgün durmayı becerebilmiş bir kız. Şimdi Türkiye’yi sörf şampiyonasında temsil etmeye hazırlanıyor. Adının böyle haberlere karıştırılıp yıpratılması yerine ona bu konuda destek verilmesi gerekir. Genç kızlarımızın onu örnek almasını isterim. Aynı dizide oynadığımız için bizi yakıştırmış olabilirler. Çağla "Bir gün bir şey yaşarsam çıkıp mertçe yaşadığımı söylerim" diyecek bir kız ve dedi de. Arkadaşlıktan öte bir şey yoktur aramızda. Kendisini çok sever, saygı duyarım.

Reklam
Reklam

Peki hayatınızda biri var mı?

Olsa, elinden tutar sokağa çıkarım. Ama maalasef yok.

Maalesef dediniz...

Biraz daha olmayacak gibi. Dinlenme süreci geçireceğim. Biraz kendime dönmem lazım. Tevekkül diyorlar buna. Bir şeyleri sindirebilmek, hazmetmek için süre lazım.

En büyük hayaliniz nedir?

Beş çocuğum olmasını istiyorum.

Evliliği düşünüyorsunuz yani...

Keşke evlenmeden çocuk yapabilsek ama çocuk yapmak için evlenmek zorundayız.

Vazgeçilmezleriniz neler?

Ailem, işim ve çok güzel bir aşk.

Dinlenme sürecindesiniz ama aşkı da bekliyorsunuz bir yandan...

Aşkı beklerseniz, gelmez. Aşk insanı hazırlıksız yakalar. Aşk hastalanmaktır, canınızı yakar. Ama canımızın yanmasına özenip dururuz. Başımıza geldiği zaman da "Keşke yaşamasaydım" deriz. Oysa işin doğrusu, aşkı doğru dürüst bir temel üzerinden sevgiye dönüştürebilmektir. Bana göre aşk fasa fisodur. Louis Aragon’un dediği gibi "Mutlu aşk yoktur". Aşkı sevgiye çevirebilmek önemlidir.

Peki siz ayrılık süreçlerini nasıl yaşıyorsunuz?

Mümkün olduğu sürece kendi içimde halletmeye çalışırım. Benim çok değerli dostlarım zaten beni yalnız bırakmazlar. Ayrılık çok canını yakar insanın. Maalesef ilaçla da geçmez. Tek yolu zamandır.

Reklam
Reklam

Özgü Namal’la yaşadığınız ayrılık hakkında neler söyleyeceksiniz?

Bu konuya hiç girmeyelim. Tabi ki Özgü benim canım, ciğerimdir. Uzun yıllarımı paylaştığım, Türkiye’de örnek teşkil eden kızlardan biridir.

Bir kırgınlığınız yok sanırım...

Yok, birbirimizi hálá çok severiz. Son zamanlarda hakkında çıkan haberler onu çok yıprattı. Hakkında yazılıp çizilenlerin hiçbiri doğru değildir. O da bir ilişki yaşasa "Ben böyle bir şey yaşıyorum" diyebilecek bir kızdır.

Anladığım kadarıyla sizinki anlaşmalı bir ayrılık oldu...

Yollar şimdilik ayrıldı.

Şimdilik mi?

Zamanın ne göstereceği belli olmaz.

’Turgut Özal öldürüldü mü’ konulu bir film yapacağım

Sinema projenizden bahseder misiniz biraz?

Cüneyt Ülsever’in hálá tartışılan "Özal öldü mü, öldürüldü mü" sorusu ekseninde dönen polisiye romanı "Topal Devrimci Cinayeti"nden yola çıkarak çekeceğiz filmi. Senaristlerimiz Münir Karataş ve Nurcan Güzel. Yönetmen koltuğunda da Münir Karataş oturacak. Çekimlere eylül-ekim gibi başlanacak. Bizim filmlerimiz öyle suya sabuna dokunmayan filmlerden değil. Bizimkiler derdi olan, derdini anlatmaktan yana olan filmler. Filmin yapımcı ortağıyım.

Reklam
Reklam

Siz de rol alacak mısınız filmde?

Henüz karar vermedim.

Nasıl bir hazırlık süreci geçiriyorsunuz peki? Kimlere danışıyorsunuz?

Bütün hazırlıkları yönetmen Münir Karataş yapıyor. Ama birilerine danışma gibi bir durum olmayacak. Çünkü film, ütopik bir şeyi, "Acaba mı?" sorusunu ele alacak. Biraz kafa karıştıracak.

Tepkilerden çekinmiyorsunuz öyleyse...

Hayır. Bu iş biraz cesaret ister. Allah’a şükür cesaretimiz var.