Erzincan Barosu Başkanı Av. Adem Aktürk İstanbul Küçükçekmece’de 5 yaşındaki bir kız çocuğunun cinsel tacize uğraması üzerine açıklamada bulunarak Erzincan Barosu’nun her zaman çocukların yanında olduğunu söyledi.
Aktürk, "Küçükçekmece’de, 5 yaşında bir kız çocuğunun cinsel tacize uğradığı haberini basından öğrenmiş bulunmaktayız. Aziz Milletimizin her ferdini dehşete düşüren bu menfur olay, hepimizi ve toplum vicdanını derinden yaralamıştır. Bu üzücü olay, kabul edilemez bir vahşettir ve bu vahşete sessiz kalamayız. Çocuklarımızın yaşam hakkı ve gelecekleri ellerinden alınamaz. Çocukların güvenli bir yaşama sahip olma hakkı yok edilemez. Dünyanın en masum canlıları olan çocukların, tecavüz edilmesi, öldürülmesi insanlığın en büyük utancıdır. Çocuklarının üzerinde titreyen anneler babalar, geleceğe umutla bakan çocuklar yetiştirirken; böylesi canilerin, sapıkların aramızda kol gezmesine, çocuk istismarına ve cinayetine toplum olarak tahammülümüz kalmamıştır. Artık yeter!!! Çocuklarımızın hayatları, gelecekleri kararmasın. Her geçen gün artan çocuk tecavüzleri ve cinayetleri artık son bulsun. Tüm kurum, kuruluş ve STK’lara, çocuk istismarının önlenmesi konusunda üzerine düşen görevi yapmaları için çağrıda bulunuyoruz. Çocuk istismarının dünyada milyonlarca çocuğun ve ailelerinin hayatını karartan toplumsal bir sorundur. Bu nedenle, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın korunması ve doğru yetiştirilmesi için toplumsal bilinçlendirme ve eğitim şarttır. Çocuklarımıza ve ailelerine, cinsel istismardan korunma yöntemleri anlatılmalıdır. Anne ve babalara da büyük görevler düşüyor. Çocuklarını iyi takip etmeli ve duyarlı olmalıdırlar.
Önleyici tedbirlerin ve cezaların artırılması gereklidir. Çocuk istismarına karşı cezai yaptırımlar yetersizdir. Cezai yaptırımların ivedilikle artırılması gerekmektedir. Yaptırımın gücü ve ağırlığı ne kadar az olursa, kişinin suç işleme meyli ve toplumda işlenen suç vakaları o kadar artar. Çocuklarımızın geleceğini karartan cinsel istismar olaylarında suçlular ve sorumlular; yargı önüne çıkarılıp en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Çocuk katillerinin, tecavüzcülerin en ağır, en şiddetli ölçüde cezalandırılması kaçınılmaz bir adalet ihtiyacı, ihmal edilemeyecek insanlık ve şeref görevidir. Bir çocuk dahi istismara uğradığında tüm düzen yerinden oynamalıdır, çocukları korumak toplumun görevidir, sorumluluğudur. Çocukların güçsüzlüğünden ve çaresizliğinden faydalanmaya çalışanları, çocukluğunu yok etmeye çalışanlara engellemek herkesin görevidir.
Gün, istismarcıları değil, çocukları koruma günüdür. Çocuklar bizim umudumuz, çocuklar bizim geleceğimiz, çocuklar bizim ışığımız; bu hayattaki en masum varlıklar onlar. Atılabilecek en önemli adımlardan biri de TBMM’de kurulacak daimi bir çocuk komisyonudur. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne ilk imza koyan devletlerden biri olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası taahhütlerine de bağlı kalarak çocuğun yaşama ve sağlıklı gelişimde bulunma hakkını her şeyin üstünde tutmasının asli görevleri arasında olduğu asla unutulmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 41. maddesinde, "Devlet, her türlü şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır." Denilmektedir. Ülkenin geleceği çocuklar böyle vahşice öldürülürken yaşayacakları onca şeyden mahrum kalarak daha büyümeden daha okuldaki başarısıyla ailesini mutlu edemeden daha bir çok güzel şeyi yaşayamadan bu hayattan koparıldıkça geleceğimiz kirlenmeye devam edecektir. Canilerin, sapıkların aramızda dolaşıp, yarınlarımız olan masum çocuklarımızın geleceğini yok etmelerine sessiz kalmayacağız.
Çocuklar susar ama bizler susmayacağız. Bir çocuğu savunmak; temelde adalet mekanizması içerisinde çocuğa yönelen tüm tehditlere çocuk adına göğüs germek demektir. Bir çocuğu savunmak; bütün sistem tersini bile düşünse, bütün koşulları hesap edip gerçekten çocuğun yararına olan hukuki sonuç için yılmadan çabalamak demektir. Bir çocuğu savunmak; her şeyden daha öte, çocuklar için daha güvenli bir dünyayı savunmak demektir.
Çevrenizdeki bir çocuk veya çocuğunuz; İhmal veya istismara uğradıysa, şiddet görüyorsa, eğitimine devam edemiyorsa, çocuk ticaretine, fuhuşa ve pornografiye maruz kalıyorsa, çalıştırılmaması gereken yaşta zorla çalıştırılıyorsa, dili, dini, ırkı, cinsiyeti sebebiyle ayrımcılığa uğruyorsa ve avukata veya devam eden bir davada avukata ihtiyacı varsa; hukuki yardım ve danışmanlık için bize ulaşın. Erzincan Barosu çocuklarımızın yanındadır. Küçükçekmece’de gerçekleşen bu menfur olayla ilgili adli süreci yakından takip etmekteyiz, davanın takipçisi olacağız. Suçlunun ya da suçluların yargı önüne çıkarılıp en ağır cezayı almaları için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Erzincan Barosu; sadece Erzincan’da değil, Türkiye’nin neresinde olursa olsun, toplumumuzu derinden sarsan çocuk istismarı ve cinayetlerini önlemek için çalışacak, davalarının takipçisi olacaktır. Kamuoyuna saygıyla sunarız." dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz