Çanakkale Baro Başkanı Tülay Ömercioğlu, Balyoz davası ile ilgili bazı tartışmaları “trajikomik” bulduklarını söyledi.
Balyoz davası sonrasında Türkiye’nin iki kutba ayrıldığını söyleyen Ömercioğlu, “Bir taraf ‘kesinlikle suçsuzlar’ diyor, diğer taraf ‘hepsi suçlu’ diyor. Bir de medyada ateşli tartışmalar yapılıyor ki, hukukçu olarak bazı değerlendirmeleri trajikomik olarak izliyoruz” dedi.
Evrensel hukuk açısından da bu davaya “uydurma” denilemeyeceğini söyleyen Ömercioğlu, “Türk hukuku, AHİM’le sözleşme imzalamış kurallar çerçevesindedir. Kararı bu hususta değerlendirdiğimizde davanın içeriğinden bazı örnekler alarak açıklama yapmak istiyorum ki, birçoğu Çetin Doğan tarafından imzalanmış 2 bin 229 sayfa belge, 19 adet CD, 10 adet teyp kaseti, ses kayıtları. Ayrıca bir casusluk soruşturmasıyla ilgili arama sırasında Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçen çok sayıda ek belge. AİHM’ye göre bu deliller, sanıklar hakkında soruşturma açmak ve tutuklamak için ‘ciddi neden ve emarelerdir. Soruşturma, yakalama ve tutuklama kararı ciddi neden ve emarelerin varlığını da dikkate alarak ve somut delil unsurlarına dayanarak verilmiştir. AİHM sonuçta Çetin Doğan’ın itiraz başvurusu hakkında şu kararı veriyor; ‘Başvurunun bu kısmı açıkça dayanaktan yoksundur.’ Yani evrensel hukuk açısından da bu davaya uydurma denilemez” dedi.
“TARTIŞILMAMIŞ DELİLLER MEVCUT”
Davadaki bazı konuların Yargıtay’dan dönebileceğine de dikkat çeken Ömercioğlu, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi adil yargılanma hakkını düzenliyor. AİHM, Çetin Doğan’ın bu konudaki itirazlarını ‘dayanaktan yoksun’ saymamış, fakat yargılama sürdüğü için ‘olası ihlalleri’ şimdiden görmenin mümkün olmadığına karar vermiştir. Sanıkların istediği bazı şahitleri, mesela Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’ı dinlemeyi mahkemenin reddetmesi, önemli bazı CD’lerin sahih mi sahte mi olduğuna dair çelişkili bilirkişi raporlarının bulunması ve mahkemenin ‘sahih’ diyen bilirkişi raporlarını tercih etmesi. Avukatların ‘delillerin tartışılması yapılmadı’ şeklindeki eleştirileri. Bunlar hukuken çok önemlidir. Zira CMK’nın 217. maddesine göre ‘Hakim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir.’ Gerçekten, mahkeme tartışılmamış delillere dayanarak mahkumiyet vermişse ki; tartışılmamış deliller mevcuttur, bu konular Yargıtay’dan dönecektir. Böyle ince ayrıntılı bir dosyada Yargıtay en ince noktaları ile incelemeyi gerçekleştireceği inancı ile toplumda bilgi kirliliği yaratmadan, Yargıtay’ın neticesini beklememiz gereği ile bu açıklamada bulunma gereğimiz doğmuştur” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz