Baro, Torba Yasalara Karşı

Isparta Baro Başkanı Avukat Gökmen Gökmenoğlu birinci, ikinci, üçüncü olarak çıkarılan yargı paketlerine karşı olduklarını söyledi. Gazetecilerin dördüncü yargı paketine ilişkin sorusuna karşılık açıklamada bulunan Gökmenoğlu, yasalarda yapılacak değişikliklerin mutlaka o yasa üzerinde net olarak yapılması gerektiğine dikkat çekerek, yargı paketlerinin bu ilkeyle uyuşmadığını öne sürdü.

Yasada ‘Kanunu bilmemek, mazeret değil’ dendiğini anımsatan Gökmenoğlu, “Vatandaşlarımızdan, hukukçulardan kanunu ve hukuku bilmemiz isteniyor. Aslında Türkiye?Cumhuriyeti vatandaşlarının hepsinin kanunu ve hukuku bildiği kabul ediliyor. ‘Kanunu bilmemek, mazeret değil’. Şu dönemde hukukçular, avukatlar bile hukuku ve yasaları takip edemezken, vatandaşların bu yasaları nasıl takip edebileceğini ben Isparta Baro Başkanı olarak merak ediyorum. Çünkü adı torba denilen hatta buna torba değil çuval yasa demek lazım, elinize ne gelirse içine atıyorsunuz, karıştırıyorsunuz, şimdi buradan çıkan yemeği ve kokuları düşünün. Gerçeği söylemek gerekirse, bu düzenlemeleri biz takip edemez hale geldik. Neyi değiştirmek istiyorlarsa, Bakanlık düzeyinde bir torba yasa yapılıyor.Bir çuval yasa yapılıyor. İçine atılıyor ve siz bunu cımbızlayarak netice elde etmeye çalışıyorsunuz. Yasa üzerinde net değişiklikler yapmıyorsunuz. Üç madde bu yasadan, dört madde bu yasadan düzeltiyorsunuz.?Bu aslında kanunun ruhuna da aykırı. Torba yasalar kanunun bütünlüğünü ve ruhunu bozuyor. Çünkü bir kanun yapılırken birinci maddesinden sonuncu maddesine kadar bir ahenk içerisinde olması gerekir. İçerisinde en ufak taşların oynaması o kanunun zedelenmesi ve bozulmasına neden olur” dedi.

Bu tür torba yasalarla aslında kanun bütünlüğünün bozulduğunu ileten Gökmenoğlu,sözlerini şöyle sürdürdü:

“Önceden yapıldığı belirtilen yasaların uygulamalarında çıkan aksaklıklar nedeniyle kanunun bazı maddeleri değiştiriliyor ancak bu yapılırken, yasanın tamamına zarar veriliyor. Oysa bu şekilde değil, sistematik olarak yasa koyucunun ayrı tekliflerle Meclis’te görüşülerek bir bütün halinde yasa değişikliğinin yapılması lazım. Bu durum biz hukukçulara ne kadar zarar veriyorsa, vatandaşlarımıza da çok büyük zarar veriyor. Çünkü yasa ‘Kanunu bilmemek, mazeret değil’ diyor ama biz bile zorlanırken, bir?Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ne kadar çok zorlandığını tahmin edebiliyorum. Vatandaşlarımız için çok çok daha zor. Vatandaş çok yanlış bilgilerle donatılıyor. Bizler bu konuları her ne kadar irdeliyor, araştırıyorsak da her konuda yeterli olamıyoruz. Bize gelen vatandaşlara bazı açıklamalarda bulunmak zorunda kalıyoruz. Bunu ilan edemiyoruz. Bir konuda çok seri değişiklik yapıldığı için bundan vatandaşların haberdar olması mümkün değil. Bundan dolayı da uygulamada çok büyük usul eksiklikleri oluyor. Hatta yeri geliyor elde edilen içtihatlarda bile birliktelik sağlanamıyor. Neden çünkü, bu yasa değişikliğinden dolayı uygulama zaman içerisinde oturuyor. Çeşitli yargı mercilerinde çeşitli farklı kararlarda dahi elde edilebiliyor. Bunların belirlenmesi bir içtihat birlikteliğinin sağlanması da tabi ki zaman alıyor. Bu zaman sürecinde vatandaşların?adaletten aldıkları hizmet, zayıfladığı gibi adil yargılanma hakkı da bir nebze toplu değişikliklerle zedeleniyor. Adil yargılanma hakkı ortadan kaldırılıyor. Çok seri ve hızlı değişiklikler torbalar, çuval yasa değişiklikleri yapılması yerine daha nizami daha düzgün ve yasalar üzerinde deşiklikler yapılması gerekir. Bu yasalar Avrupa Birliği uyum sürecinde çıkarılan yasalar ve yasaları çıkarttıktan sonra da aksayan noktalar oluyor. Yasa toplum içerisinde yaşayamıyor.”