İSTANBUL(ANKA) - İstanbul Baro Meclisi, 17 Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda Anayasa değişiklikleri konusunu gündemine aldı. Konunun siyasal bir öz taşıdığı yönünde görüş belirten Baro Meclisi, toplumsal yaşantıda derin ayrımcılık ve giderek artan bir rejim bunalımı yaratacağına dikkat çekti. Meclis, ayrıca, demokrasinin altyapısı niteliği taşıyan Cumhuriyet ilkelerinin, tahrip edilmesiyle, rejimin bir bunalım yaşayacağını öngördü.
-"HUKUKİ TEMELLERİ İTİBARİYLE BU YAKLAŞIM KABUL EDİLEMEZ"-
Yapılan açıklamada, Baro Meclisi'nin Anayasa yapılmak istenen değişikliklerle, laiklik ilkesinin içinin boşaltıldığı belirtildi. Değişikliklerin, Anayasa'nın başlangıç 2. ve 174. maddelerine aykırı olduğu öngörülen açıklamada, "Bu tespit, Anayasa Mahkemesi'nin kararları itibariyle tartışmasız bir hukuki gerçekliktir. Söz konusu aykırılığın, Anayasa'nın 148. maddesi nedeniyle esastan denetime tabi olamayacağı iddiası ise, sadece siyasal bir yaklaşım olabilir. Çünkü hukuki temelleri itibariyle bu yaklaşım kabul edilemez" denildi.
Açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkındaki Yasanın, mahkemeye ve üyelerine verdiği yetki ve sorumluluğun, bu açık aykırılığa hukukun göz yummayacağını anlatmaya yeterli olduğu vurgulandı. Baro Meclisi'nin siyasal bir öz taşıyan sorun olarak nitelendirdiği konunun hukuksal boyutuna işaret edilen açıklamada, bu boyut dışında, konunun toplumsal yaşantıda oluşturacağı derin ayrımcılık ve giderek artan bir rejim bunalımı yaratacağına dikkat çekildi. Ayrıca, Başbakan'ın siyasi simge nitelemesinin de ayrımcılığı daha da körükleyeceği ifade edildi.
-"DEĞİŞİKLİK, CUMHURİYET'İN KURULUŞ FELSEFESİNDEKİ İLKELERİ DEĞİŞTİRİYOR"-
Açıklamada, değişikliklerin, Cumhuriyet'in temel niteliklerini başkalaştırması yanı sıra kuruluş felsefesindeki ilkelerini de değiştirdiği dile getirilerek, "Her biri demokrasinin altyapısı niteliği taşıyan Cumhuriyet ilkeleri, giderek tahrip edildikçe, rejimin bir bunalım yaşaması kaçınılmaz olacaktır. Baro Meclis Üyeleri, Cumhuriyet ve demokrasiye ilişkin inançlarını yinelerken, bunalımdan çıkışın da sadece ve ancak aynı ilkeleri koruma iradesinin güçlendirilmesi ile olası bulunduğunu vurgulamayı tarihsel bir görev saymaktadır" denildi.