Barzaniye "siyasi fahişe" benzetmesi

ANKARA (İHA) - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin Türkiye'nin Kuzey Irak'a olası bir sınır ötesi operasyon yapması konusundaki açıklamalarıyla ilgili olarak, "Türkiye yıllardır kucağına oturtup sakalını yoldurduğu 'siyasi fahişe'nin haddini bildirmelidir" diyerek sert tepki gösterdi.

BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yazıcıoğlu, konuşmasında Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin Türkiye'nin olası bir sınır ötesi operasyonu yapması konusundaki açıklamalarını sert bir dille eleştirerek, Barzani için 'siyahi fahişe' benzetmesi yaptı. Yazıcıoğlu, Talabani'nin, 'Irak Türkiye'ye Kürdün kedisini bile vermez' sözlerini de hatırlatarak, "Kürdün keçisi de kedisi de bizim için değerlidir. Bizim Kürt, Türkmen, Alevi ve Sünni problemimiz yoktur. Bizim istediğimiz kedi falan değildir. Bizim istediğimiz PKK terör örgütünün ele başlarıdır. Devlet 'ya bunu vereceksin ya da onun ele başı olarak seni göreceğiz' demek mecburiyetindedir" dedi. Türkiye'nin hiç kimseden kedi istemediğinin altını çizen Yazıcıoğlu, "Bizim eşkıyanın, PKK'nın haddinin bildirilmesi sorunumuz var. Onu kucağında besliyorsan sen de onlarla birlikte cezasını göreceksin" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"TÜRKİYE-IRAK SINIRI YENİDEN ÇİZİLMELİDİR" BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Türkiye ve Irak arasındaki sınırın yeniden çizilmesi gerektiğini belirterek, "Irak ve Türkiye arasındaki sınır tam çizilememiştir. Biz karşılıklı barış içerisinde yaşamak istiyorsak bu sınırın yeniden çizilmesi gerekiyor. Türkiye güvenliğini dağa vererek sağlamalıdır" dedi. Türkiye'nin Irak'a sınır ötesi operasyon yapması konusunda ABD ve diğer ülkelerden gelen tepkileri anımsatan Yazıcıoğlu, ABD'nin 11 Eylül saldırılarının ardından yaptığı operasyonlar için kimsenin
tepki göstermediğini söyledi. ABD'nin Türk hükümetine terör konusunda güven vermediğine işaret eden Yazıcıoğlu, "Terörün yok edilmesi için ABD'nin terörü himayesinden vazgeçmesi gerekiyor" dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dün siyasi parti liderleri ile biraraya geldiğini hatırlatan Yazıcıoğlu, Cumhurbaşkanı Gül'e çözüm yollarının yer aldığı bir rapor sunduklarını kaydetti. Raporda, terör örgütünün yapısı, iç ve dış bağlantıları, finans kaynakları, istismar alanları, eylem metotları konusundaki tespitlerini ifade ettiklerini belirten Yazıcıoğlu, önerilerini şöyle sıraladı:

Reklam
Reklam

"Habur Sınır Kapısı kapatılmalıdır. Ovacık, Nusaybin, Akçapınar ve Öncüpınar'ın kapasitelerinin artırılması gerekmektedir. Bölgenin jeopolitiğine uygun olan su şişirme sistemi baraj yapımına bir an önce başlanmalıdır. Tezkerenin gereği yapılmalıdır. Irak sınırı fiziki şartları itibariyle güvenliği sağlamaya müsait olmadığından askeri ve diplomatik yolla mevcut sınırımızın yeniden düzenlenmesi sağlanıp, Irak içinde asgari 35 kilometrede bir tampon bölge oluşturulmalıdır. Mobil birlikler oluşturulmalı ve
terör örgütünün içerideki ve dışarıdaki destekçileri bir an önce yok edilmelidir. Barzani açıkça terör örgütünü himaye etmektedir. Bu davranışın Türkiye'ye karşı düşmanlık olduğu kabul edilmeli ve bu küstahlığın haddi bildirilmelidir. Irak yönetimine bu konuda kesin bir ültimatom verilmelidir. Sınırlarımızın uydu teknolojisinden yararlanılarak kontrol edilmesi için derhal imkan sağlanmalıdır. Türkiye'deki üsler, ABD'nin gerçekte güven oluşturması sağlanana kadar kapatılmalıdır. Terörle mücadele yasası yeniden düzenlenmeli ve terör mahkemeleri kurulmalıdır. Terör suçları için idam cezası getirilmelidir".

Reklam
Reklam

Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Yazıcıoğlu, bir gazetecinin 'Hakkari'de kendilerinden haber alınamayan askerler için DTP milletvekilleri bizden bir talep gelirse üzerimize düşeni yaparız' açıklamalarını hatırlatması üzerine, "Siyasi partinin terör örgütü ile ara bulucu rolüne soyunması ve terör örgütünün sözcülüğünü yapması asla kabul edilebilir bir durum değildir. Bu kişilerin demokratik hayatın imkanlarından yararlanıp terör örgütünün sözcülüğünü yapmasını kabul etmek mümkün değildir"
şeklinde konuştu.