Baş dönmesi ve mide bulantısı şikayetiyle gitti, acı gerçeği askerde öğrendi

Erzurum'da baş dönmesi ve mide bulantısı şikayetiyle hastaneye başvuran 23 yaşındaki Mücahit Bingöl, hastalığına teşhis konulamayınca askere gitti. Gerçeği askerde öğrenen Bingöl, halk arasında köpek kisti olarak bilinen hastalık nedeniyle karaciğer nakli olması gerektiğini öğrendi. Bingöl, kız kardeşinden alınan karaciğerle yeniden hayata tutundu.

Erzurum’da yaşayan Bingöl ailesinin 5 çocuğundan biri olan 23 yaşındaki Mücahit, mide bulantısı ve baş dönmesi şikayetleriyle hastaneye başvurdu. Şikayetlerine müdahale edilemeyen, 3 yıl boyunca hastalığını öğrenemeyen Mücahit, Erzincan’a askere gittiğinde gerçekle yüzleşti. Askerde fenalaşan genç adama, askeriyedeki doktor acil karaciğer nakli olması gerektiğini söyledi. Bu sırada durumu ağırlaşan Bingöl’e alveoler kistik ekinokokkozis teşhisi konuldu.

Nakil arayışına giren Mücahit, babasıyla çapraz nakil olmak için İstanbul’un yolunu tuttu. Canlı vericiden nakilin olamayacağı söylenen baba oğul, tekrar Erzurum’a döndü. Kadavradan nakil için sıraya giren Mücahit’e kız kardeşi Sevcan donör olmak istedi. Kardeşinin yaşı tutmadığı için karaciğerini veremeyen genç kıza da ciğerinin nakil için yetersiz olduğu söylendi. 1 sene daha donör arayışı devam eden Mücahit’e, sevindirici haber Prof. Dr. Onur Yaprak’tan geldi. 3 yıl nakil bekleyen genç adam, riskli bir ameliyatın ardından kız kardeşinden aldığı karaciğerle yeniden hayata tutundu.

Reklam
Reklam

"YENİDEN DOĞMUŞ GİBİ OLUYORSUN"

Yaşadığı sürecin kendisini zaman zaman umutsuzluğa sürüklediğini belirten Mücahit Bingöl, “Umutsuzluk illa ki oluyor, kadavradan bağış çok az bu yüzden çok zor. Şimdiye kadar 4 hastane gezdim” dedi. Kardeşinin karaciğerini bağışlamasından dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Bingöl, “Bu duyguyu anlatmak çok zor. Tekrar hayata, her şeye yeniden bağlıyor gibi oluyor, yeniden doğmuş gibi oluyorsun” ifadelerini kullandı.

"ÇOK KORKTUK"

3 senedir canlı verici bekleyen Bingöl, organ bağışının önemine dikkat çekerek, “Aslında çok kolay bir şey. Herkesin bağış yapmasını isterim. Benim kardeşim hayatımı kurtardı. Herkes bir hayat kurtarabilir. Bir hayatı kurtarmak dünyanın en iyi duygusu” diye konuştu. Oğlunu kaybetme korkusu yaşadığını ve her gün üzüldüklerini söyleyen baba Kasım Bingöl ise, kızına teşekkür ederek, “Kızımın 18 yaşına girmesine 2 ay kalmıştı, karaciğerini verebileceğini söylediler. Ardından ‘onun ciğerleri sadece ona yeter’ dediler. Onur hoca yapabileceğini söyledi. Ailede de daha önce hiç karaciğer hastalığı yoktu. Çok korktuk. Şimdi çok mutluyuz. Burada ev kiraladık, birkaç ay burada kalıp ardından Erzurum’a döneceğiz.” dedi.

Reklam
Reklam

"UYGUN BİR ŞEKİLDE PLANLADIK"

Ameliyatı gerçekleşen Organ Nakli Bölümünden Prof. Dr. Onur Yaprak ise, süreç hakkında “Mücahit’in ameliyatının zor olacağını biliyorduk çünkü bu kist karaciğerin içerisinden geçen büyük vena cava dediğimiz damarı ve karaciğere giren portal ven damarını da tutmuştu. Damarı da değiştirmek gerekiyordu ve uygun bir şekilde planladık. Verici ile alıcının nakillerini gerçekleştirdik.” dedi.

"BU KİST BİR TÜMÖR GİBİ DAVRANIYOR VE ETRAFTAKİ DOKULARI İŞGAL EDİYOR"

Bu kistin bir tümör gibi davrandığını ve etraftaki dokuları işgal ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Yaprak, “Basit ve masum bir kist diyerek geçmemek lazım. Şanslıydı ki nakil yapabildik, başka tedavi şansı yoktu. Kistin çeşidine göre tedavisi değişiyor. Bu da diğer yöntemlerle tedavi edilemeyecek bir parazit tipiydi. Böyle bir kist olduğunda biz takip ediyoruz belli bir sınıflaması var. Ona göre hangi tedaviyi yapacağımızı belirliyoruz. Mücahit’te olan alveoler kist tipi idi. Bu kist bir tümör gibi davranıyor ve etraftaki dokuları işgal ediyor” dedi.

Reklam
Reklam

"KÖPEKLERDEN UZAK TUTULMALI Kİ BULAŞ ZİNCİRİ KIRILABİLSİN"

Halk arasında köpek kisti olarak bilinen kistik ekinokokkozisin basit bir şey olmadığını ve nakile kadar götürebileceğini söyleyen Prof. Dr. Yaprak, “Bu hastalık ülkemizde çok yaygın. Köpeklerin dışkılarının yumurtaları toprağa bulaşıyor, topraktaki iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerle insanlara bulaşıyor. Ya da yine sığır, koyun gibi hayvanların karaciğerine yerleştikten sonra onlarda da döngüye giriyor. İnsanlar risk altında olduğu gibi kesim hayvanları da risk altında. Kesim yapılan hayvanların karaciğerleri kist ile enfekte ise mutlaka yakılmalı ya da derin bir yere gömülmeli. Köpeklerden uzak tutulmalı ki bulaş zinciri kırılabilsin” diye konuştu.

TÜRKİYE'DE EN ÇOK DOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE GÖRÜLÜYOR

Dünyada belli bölgelerde yaygın olan bu hastalığın Türkiye’de en çok Doğu Anadolu bölgesinde görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Yaprak, “Toprakla temas sonrası yemek yemeden ellerini yıkarlarsa, köpekler belli aralıklarla aşılanırsa, kesim hayvanlarındaki kistik enfekte organlar çöpe atılmaz ve köpeklerin bunları yemesi engellenirse bulaş zinciri kırılabilir” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

DHA

Anahtar Kelimeler: