Başak Cengiz’in öldürülmesine sert tepki! Kılıçdaroğlu'ndan İstanbul Sözleşmesi açıklaması

Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da uğradığı kılıçlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Başak Cengiz'i anarak, “Cengiz, gencecik bir kadın, kadına yönelik şiddet nedir Allah aşkına. Sevgili Peygamberimiz ne diyor, 'Cennet anaların ayakları altındadır.' Peki bu kadınlara, analara yaptığımız nedir? Size sözüm söz, bütün Türkiye'ye söz. Asla ve asla kadına inen ele müsamaha göstermeyeceğiz. Kesinlikle İstanbul Sözleşmesini bir hafta içinde yürürlüğe koyacağım. Hiçbir caninin suçu hafifletilmeyecek” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’da Muhtarlar Buluşması'na katıldı. Döşemelatı İlçesi’nde Flora Arena’da düzenlenen programda Kılıçdaroğlu’na partisinin milletvekilleri, belediye başkanları, il başkanı ve ilçe başkanı ile partililer eşlik etti.

"TARİHSEL BİR KİMLİĞİ VAR"

Demokrasinin temel taşının muhtarlık olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bunu bütün muhtar kardeşlerim kullansın. Neden? Çünkü bu topraklarda yapılan ilk seçim bir muhtarlık seçimidir. Yani milletvekili seçiminden önce muhtar seçilmiştir. Bir tarihsel kimliği vardır. Bir saygınlığı vardır. Seçildiğiniz bölgede vatandaşın en rahat ulaşacağı kişi muhtardır. Belediye başkanına, milletvekiline, bakana ulaşamaz ama size ulaşır derdini anlatır” dedi.

Reklam
Reklam

"BUNUN HENÜZ BAHARINI YAŞIYORSUNUZ"

Türk lirasının çok değer kaybettiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bizim paramız. Üzerinde Türk Lirası yazıyor. Nasıl oluyor da bu kadar değer kaybediyor. Belki şu soruyu kendinize sorarsınız. TL değer kaybetse ne olur. Değer kaybettiği zaman bütün ekonomik değerlerimiz ucuzlar. Eğer dışarından ithalat yapıyorsunuz yeksek bedeller ödeyeceksiniz. Eğer bir ülke üretimden koparılırsa dışarıdan ithal edeceksiniz. Paranın değeri kayboluyor. Bugün yaşanan enflasyon. Bunun henüz daha baharını yaşıyorsunuz. Bu zamlar daha yansımadı. Soru şu, vatandaşlar nasıl geçinecek. Mutfakta yangın var. Mutfağın kendisini değil tenceresini de kaybetmek üzeresiniz. Her birinize düşen sorumluluk var. Türkiye böyle bir tabloyu hak ediyor mu? Hak etmiyoruz. Dolayısı işle her birimize sorumluluk düşüyor. Kara kış fonu kurun dedin. Fakir fukara bu kışı nasıl geçirecek? Bu insanlar nasıl yaşayacak? Bazı önlemler alındı. Ama istediklerim değil. Şimdi bir gıda krizi ile karşı karşıyayız” dedi.

Reklam
Reklam

"HUZURU GETİRECEĞİZ"

Sabah Antalya halinde gözlemlerini anlatan Kılıçadaroğlu, “Bizim günahımız yok diyorlar. Üretici komisyon ile görüştük. Mutfaktaki yangını söndürmek için ne gerekirse yapacağım. Gıdada yaşanan felaket için de aynı mücadeleyi vereceğim. Bu topraklarda hiçbir çocuğun yatağa aç girme lüksü yoktur. Her çocuğun karnı doyacak. 2 temel noktadan söz edeceğim. Komşumuzun kimliğini sorgular duruma geldik. İnsan insandır. Hepimiz kardeşiz. Neden kimliğini, yaşam tarzını sorguluyoruz. Sormamız gereken karnı aç mı tok mu? Bizim bir dayanışma kültürümüz vardı. Kavga kültürüne girdik. Türkiye’yi bu cendereden çıkaracağız. Huzuru getireceğiz” dedi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ AÇIKLAMASI

İstanbul’da bir kişi tarafından acımasızca öldürülen Başak Cengiz hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, “Başak Cengiz, gencecik bir kadın, kadına yönelik şiddet nedir Allah aşkına. Sevgili Peygamberimiz ne diyor, 'Cennet anaların ayakları altındadır.' Peki bu kadınlara, analara yaptığımız nedir? Size sözüm söz, bütün Türkiye'ye söz. Asla ve asla kadına inen eli müsamaha göstermeyeceğiz. Kesinlikle İstanbul Sözleşmesini bir hafta içinde yürürlüğe koyacağım. Cinayeti işliyorsun hakimin karşısına kravat takarak çıkıyorsun. Hiçbir caninin suçu hafifletilmeyecek” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Muhtarlık temel kanunu hakkında da bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Sizin masanızın üzerinde muhtarlık temel kanunu olmalıdır. Bu yok. Bu kardeşiniz talimat verdi ve hazırlattı. Bütün muhtarlar derneğine gönderdik. Bizim eksikliğimiz de olabilir. Belki bir şeyler unuttuk. Kontrol edilmesini istedik. Hazırladık ve meclise verdik. Arzu eden muhtar arkadaşlarımız ulaşabilir. Yeri zamanı gelince siyasiler muhtarları çok överler. Ama sadece laf olur işe gelince ortada kimse olmaz. Birleşik oy pusulası neden muhtarların yok. Size değer verilmediği için yok. Birleşik oy pusulası getirilmelidir. Şimdi bir çalışma yapıyorlar. Belediye başkanları seçimi ile muhtarlık seçimini ayıralım. Olmaz. Ayrılırsa siz sandığa kimi getireceksiniz. Meclise gelirse karşı çıkacağız. Ama siz bizden daha güçlüsünüz” ifadelerini kullandı.

Muhtarların muhtar evinin olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

“Sizin neden muhtarlık eviniz yok. Çok mu pahalı? Hayır. Bizim belediye başkanlarımızın bazıları muhtarlık evlerini yapıyorlar. Bunun genel bütçe içerisinde ilgili hükümet tarafından yapılması lazım. Ben bir ara muhtarlara birer personel görevlendireceğim dedim. Kıyameti kopardılar. Vallahi de billahi de ilk yapacağım iş sizlere birer yardımcı personel vereceğim. Dışarıda 10 milyon işsiz var. Açarsın KPSS sınavını gelir işe başlar. Siz işiniz olduğu zaman dükkanı kapatıyorsunuz. Orada kimse kalmıyor. Vatandaş kime ulaşacak. O zaman siz rahat edeceksiniz. Köy tüzel kişiliklerini yeniden inşa edeceğiz. Bir mahallede köyün en fakiri kimdir siz bilirsiniz. Dolayısı ile sosyal yardımların muhtarlar eli ile dağıtılması lazım. Bir bakıyorsunuz belediye meclisinden bir karar geçmiş haberiniz yok. Olması gereken mahallenin ile ilgili bir karar belediyede görüşecekse mahallenin muhtarı toplantıya katılacak söz ve oy hakkına sahip olacak.”

"HER MUHTARIN BİR BÜTÇESİ OLMASI LAZIM"

Kılıçdaroğlu, “Muhtarlık kurumu bir kamu kurumu değildir. Kanun öyle diyor. Belediye kamu kurumudur. Aynı kişi size oy veriyor. Belediye bu nedenle muhtarlar ile ortak iş yapamaz. Yasak. Neden yasak. İkinizde mahallenin güzelleşmesini istiyorsunuz. Kanun buna izin vermiyor. Her muhtarın bir bütçesi olması lazım. Diyelim ki fakir bir ailenin çocuğu üniversite kazandı. Otobüs parası bulamıyor aile. Nereye gidecek mahallenin muhtarına. Bütçesi olsa gider biletini alır. Asıl derdim demokrasiyi güçlendirmek. Her biriniz vergi ödüyorsunuz. Havalimanı yaptı, tünel yaptık, yol yaptık. Bir şey öğrenmek istiyoruz. Kaça yaptınız. Bunun maliyetini öğrenme hakkım var. Kul hakkı yemek en büyük günah değil mi? Siyasi kurum bunun hesabını vermeyecek mi?” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

“DEVLETİN ÜST KADEMESİNDE YÖNETİCİ EN AZ YÜZDE 35 KADIN OLACAK"

“Türkiye Muhtarlar Birliğinin kurulması lazım. Muhtarlar tek çatı altında toplanması lazım” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bizim şöyle bir sorunumuz var bunu çözün demeniz lazım. İcra dairelerinden size bol miktarda tebligat geliyor. Siz tebligat memuru musunuz? Karşılığında bir şey almıyorsunuz. Bütçe olsa alacaksınız. Demokrasi, insan hakları, düşünce özgürlüğü kadar güzel bir şey yok. Bu anlattığım tablonun tamamını hayata geçireceğim. Tek bir cümle eksik olmayacak. Göreceksiniz sizler güçlendikçe demokrasinin güçlendiğini. Kadınlara sözüm var devletin üst kademesinde yönetici en az yüzde 35 kadın olacak. Kadın erkek eşitliğini sağlayacağız. Kadınlar toplumun güçlü bireyleridir. Sorunlarımız var. Çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. Bütün sorunlar çözülecek. Masa başında oturarak sorun çözemezsiniz. Muhatapları dinlemek zorundasınız. Gelişmiş ülkeler bu şekilde yapıyorlar. Yeni bir barış ve huzur evresine gireceğiz. Bütün bunları düzelteceğiz. Kim üretiyorsa onun kazanması lazım. Havadan para kazanma dönemi bitecek. Londra’daki tefecilere 82 milyon boyun eğmiş durumda. Suriyelileri de en az 2 yıl içerisinde davullu zurna ile ülkelerine göndereceğiz. Suriye ile Türkiye ve Suriye ile Mısır arasında derhal büyükelçilikler açılacak. Buradan gidecek olan Suriyelilerin can ve mal güvenliğini sağlayacaksınız. Sonra oraya iş adamlarına gidin fabrika kurun diyeceğiz. Onlardan tek şey isteyeceksiniz kazandığınız paraları Türkiye’ye getirin. Ortadoğu’da barışı da sağlayacağız. Türkiye Ortadoğu’nun en güçlü ülkesi olacak.”

Reklam
Reklam

Kaynak: İHA

Anahtar Kelimeler: