24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Çankaya Köşkü'nde, 81 ilden öğretmenlerle bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım, okul öncesi eğitimin zorunlu olacağını açıkladı.
Başbakan açıklamasında şunları kaydetti: Göreve geldiğimizden bu yana eğitime öncelik verdik. Eğitime ayrılan bütçe 2002'de 10 milyar lira iken 122 milyar 500 bine çıktı. 12 kat arttı. Üniversiteye girişteki katkı puanlarını kaldırdık. Üniversitesiz hiçbir ilimiz kalmadı. Göreve başladığımız ilk anda adeta bir seferberlik başlattık. Özellikle kız çocukları için önemli projeler gerçekleştirdik. Okul öncesi eğitimide zorunlu hale getireceğiz. 2019 sonuna kadar sabahçı, öğlenci uygulamasını tamamen ortadan kaldıracağız.
Başbakan Binali Yıldırım, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Çankaya Köşkü'nde 81 ilden öğretmenlerle öğle yemeğinde bir araya geldi. Başbakan Yıldırım burada yaptığı konuşmada, "Eşim Semiha hanım öğretmen olduğu için öğretmenlerin ruh dünyasını biliyorum. İnsanlığa büyük faydası olan bütün öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum" dedi.
Başbakan konuşmasında iktidara geldikleri 14 yılda eğitim alanında önemli hizmetlere imza attıklarına dikkat çekerek, "Göreve geldiğimizden bu yana eğitime öncelik verdik. Eğitime ayrılan bütçe 2002'de 10 milyar lira iken 122 milyar 500 bine çıktı. 12 kat arttı. Üniversiteye girişteki katkı puanlarını kaldırdık. Üniversitesiz hiçbir ilimiz kalmadı. Göreve başladığımız ilk anda adeta bir seferberlik başlattık. Özellikle kız çocukları için önemli projeler gerçekleştirdik. Okul öncesi eğitimide zorunlu hale getireceğiz. 2019 sonuna kadar sabahçı, öğlenci uygulamasını tamamen ortadan kaldıracağız" dedi.
Başbakan Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü:
"EĞİTİME AYIRDIĞIMIZ BÜTÇE 12 KAT ARTTI"
Bu cennet vatanın çocuklarını geleceğe hazırlayan her öğrencinin ruhuna eğilen bütün öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Çok değerli öğretmenlerim bugün eğitimin bir millet için ne derece hayati bir öneme sahip olduğunun bilincinde olan bir yönetim var. Bizler eğitime yapılan yatırımın ülkenin geleceğine yapılan bir yatırım olduğunu biliyoruz. İnsana yatırım yaparsanız bu nesilden nesile devam eder.
Bizim hükümetlerimizde bütçede en büyük payı eğitim alıyor. Geçen 14 yılda eğitim hayatımızın nereden nereye geldiğine bakarsak hassasiyetimizin sonuçlarını görürüz. Eğitim camiamızdaki insan sayısı birçok ülkeye göre çok fazla. Göreve geldiğimizden bu yana eğitime öncelik verdik. Eğitime ayrılan bütçe 2002'de 10 milyar lira iken 122 milyar 500 bine çıktı. 12 kat arttı. Üniversiteye girişteki katkı puanlarını kaldırdık. Üniversitesiz hiçbir ilimiz kalmadı. Göreve başladığımız ilk anda adeta bir seferberlik başlattık. Özellikle kız çocukları için önemli projeler gerçekleştirdik. Okul öncesi eğitimide zorunlu hale getireceğiz. 2019 sonuna kadar sabahçı, öğlenci uygulamasını tamamen ortadan kaldıracağız. Tam gün eğitime geçeceğiz. Okullarımızda yabancı dil öğretimini artıracağız. Fatih projesi ile birlikte okullarımızda akıllı tahtalarımız var. Öğretmenlerimize ve öğrencilerimize tablet bilgisayar dağıtımı başladı. Dünyanın neresinde olursa olsun bilgiye öğrencilerimiz bir tuş mesafesinde. Köy okullarındaki öğrencimizle Ankara'daki öğrencimizin bilgiye aynı anda ulaşmasını sağlıyoruz. Öğretmenlerimizin birçoğu hatırlar; eskiden kara tahtalar vardı. Yazı yazıldığında tebeşir tozundan boğulacak kadar öksürürdük. Birde tahtayı silme sırası vardı. Artık internete bağlanan sayısal ekranlara sahip akıllı tahtalarımız var. Bu örnek bile eğitimde nerelerden nerelere geldiğimizn göstergesi.
15 TEMMUZ'UN ŞEHİT ÖĞRETMENLERİ
Beni çok duygulandıran bir hususu paylaşmak istiyorum. 15 temmuz gecesi hayatını kaybeden şehitlerimiz var. İki şehit öğretmenimiz var. Eşleri burada bizimle beraberler. Kendiside bir öğretmen olan Hacer hanımın konuşmasını dinledik. Hepimizi o geceye götüren hikayesini dinledik. Onlar bir kalkışma var, sedasını duyunca korkmayın öleceksek bugün ölelim diye ana, eş ve çocukla beraber gecenin karanlığında bu ülkenin selameti için meydanlara indiler, tıpkı diğerleri gibi. Gerek bölücü terör örgütü ile mücadelede gerek darbe kalkışmasındaki şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Daha yüzlercesi binlercesi bu ülke için hayatını seve seve şehadet şerbeti için bütün kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
"BU ÇOCUKLARI BETÖ'CÜLERE FETÖ'CÜLERE BIRAKMAYACAĞIZ"
Hiçbir öğretmenimizin amacı terör örgütlerine hizmet edecek yetişkinleri eğitmek değil. Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal'in hedef gösterdiği muassır medeniyetler seviyesine çıkaracak insanlar yetiştirmektir. Bunun için siz öğretmenlerimize büyük görev düşüyor. Çocuklarımızın hayatında en önemli rolü siz oynuyorsunuz. Bu güzel ülkenin her evladı bizim için emanettir. Eğitimde fırsat eşitliği için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu çocukları BETÖ'cülere, FETÖ'cülere bırakmayacağız. Hiçbir öğrencimiz ya da çalışanımız kökeni, kültürü gibi sebeplerle dışlanmayacak. Birliğimizi bozmaya çalışan kötü niyetli yapılanmalara izin vermeyeceğiz. FETÖ'cüleri de BETÖ'cüleri de aramızdan temizliyoruz.
"İLKOKUL ÖĞRETMENİM ARAMIZDA"
Bugün benim ilkokul öğretmenim sağlık sorunu olmasına rağmen ve eşim Semiha hanımın öğretmeni bugün yanımızdalar. Okul sınırlarından kötülüğü def eden yarınları sevgiyle inşaa eden siz öğretmenlerimiz iyiki varsınız. 14 Kasım 1928'de başöğretmen ünvanı olan Gazi Mustafa Kemal'i ve silah arkadaşlarını şükranla yad ediyorum. 15 Temmuz gecesi şehit olan Yusuf Elitaş'a ve Ramazan Konuş kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Terör nedeniyle şehit olan tüm öğretmenlerin emanetleri bizim öğretmenlerimizdir. Çocuklarımızın geleceği siz değerli öğretmenlerimize emanettir. Hepinizi bu mutlu gününüzde tekrar tebrik ediyorum.
"ÖĞRETMEN OLMAYI ÇOK İSTEMİŞTİM"
Orta okul son sınıftayım. Annem babam köyde. Ben amcamın yannda kalıyor. Öğretmen olmaya karar verdim ve yatılı öğretmen okuluna müracat etmek için okul müdürüne başvuruda bulundum. Sınav için verilecek kağıdı almak için müdür beye gittim. Müdür beyin kapısını çaldım. Sert mizaçlı ama babacan bir insan. Gözlüğünü çıkarıp bana baktı. Efendim öğretmen olmak istiyorum dedim. Onun için sınav giriş belgesini almaya geldim dedim. Bana baktı kağıdı aldı yırttı çöpe attı. Sen öğretmen olmuyorsun git dedi. Bana bak görmüyor musun? dedi. Çok ağladım, çok üzüldüm. Bazen sizin elinizde olmadan, kader çizginiz değişebiliyor. O yüzden öğretmenlerin insanın şekillenmesinde çok büyük katkısı var. Aynı şekilde lisede okurkende kafama mühendisliği soktu. En yüksek puanı almama rağmen, ailem de tıp okumamı istiyordu. Fizik hocam üniversite hayatımın hangi yöne gitmesini belirledi. Bunları anlatmamın nedeni öğretmenlerimiz öğrencilerimizin geleceğini belirliyor.