Başbakan Binali Yıldırım'dan taziye telefonu

Başbakan Binali Yıldırım, Adana'daki öğrenci yurdu yangınında hayatını kaybeden öğrencilerden Zeliha Avcı ve Bahtınur Baş'ın babasını arayarak başsağlığı diledi.

Zeliha Avcı'nın babası Mustafa Avcı, dün yangın sırasında 'Yurdu yıktılar, bizim çocuklarımızı buraya yerleştirdiler' diyerek tepki göstermişti.

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Aladağ ilçesindeki özel öğrenci yurdunda çıkan yangında hayatını kaybeden öğrencilerin ailelerine taziye ziyaretinde bulundu.

Kaynak ile Bakanlar Soylu, Kaya ve Yılmaz, yangında yaralanan ve kentteki çeşitli hastanelerde tedavi altına alınan yaralı öğrencilerle ailelerini ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti. Daha sonra Kaynak ve beraberindeki bakanlar, yangında hayatını kaybeden Zeliha Avcı ve Bahtınur Baş'ın ailelerini Sarıçam ilçesinde ziyaret ederek başsağlığı diledi.

Reklam
Reklam

BAŞBAKAN YILDIRIM TELEFONLA ARADI

Basına kapalı gerçekleşen ziyarette, Başbakan Binali Yıldırım'ın yangında hayatını kaybeden Zeliha Avcı'nın babası Mustafa Avcı ve Bahtınur Baş'ın babası Mehmet Ali Baş'la telefonla görüşerek başsağlığı dilediği bildirildi.

Adana'nın Aladağ ilçesinde dün akşam saatlerinde özel öğrenci yurdunda çıkan yangında 12 kişi yaşamını yitirmiş, 22 kişi yaralanmıştı.

Öğrenci yurdunda çıkan yangının ardından olay yerine giden gazeteciler, Zeliha Avcı'nın babası Mustafa Avcı'ya yangının nasıl çıktığını sormuştu. Baba Avcı, 'Benim çocuğum kayıp. Burası Süleymancıların yurdu. Yurdu yıktılar, bizim çocuklarımızı buraya yerleştirdiler' demişti.

FEVZİOĞLU: YURT MESELESİ EL BİRLİĞİYLE ÇÖZÜLMELİ

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu ile Adana Baro Başkanı Veli Küçük, Aladağ İlçesi’ne gelerek yanan yurt binasında inceleme yaptı. Metin Fevzioğlu, binaya ilk bakışta bile pek çok sıkıntı olduğunun görüldüğünü söyledi.

Reklam
Reklam

İlçede devlete ait yurdun yenilenmek üzere yıkıldığını ve öğrencilerin bu özel yurda gönderildiği bilgilerine değinen Feyzioğlu, şunları söyledi:

"Burada bir devlet yurdu varken, o devlet yurdu büyütülmek, yenilenmek için yıkılabilir ama çocukları özel yurtlara sevk etmek bir alternatif olmamalı. Yani devlet, devlet yurdundan çocuğu çıkarıp özel yurtlara vermemeli, veremez. Bunlar neticede 11-12 yaşında yavrular. Devlete emanetler. Devlete emanet yurtlara alıp da özel yurtlara veremezsiniz. Öyle olursa işte böyle rezalet olur. Bu işe partiler üstü yaklaşmak, çözmek lazım. Devletin siyasi parti gözlükleri olmadan el atması lazım. Ortaöğretimde anlaşılan o ki özel yurt olmamalı. Aksi takdirde ne güvenliklerini sağlayabiliyorsunuz ne de istismarı önleyebiliyorsunuz ne de beyinlerinin yıkanmasını önleyebilirsiniz."

Anahtar Kelimeler: