Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘Türkiye’de ifade özgürlüğü yok’ diyen Paul Auster’e destek veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu’nun, bir gün BDP’nin papağanı, vagonu olduğunu, bir başka gün yabancı yazarın peşinden gittiğini söyleyen Erdoğan, “Asıl önemlisi CHP, Ergenekon davasını önemsiz hale getirmek adına bu kampanyayı yapıyor. Cebinden basın kartı çıkan teröristi savunuyorsun da ROJ TV’yi de savun. Batıda gazeteciler darbe planlarının içinde yer almıyor. Darbeye zemin hazırlamak için birilerine kitap, haber yazdırıp parti kapatma davalarına delil olarak koymuyorlar. Bu andan itibaren bu kara propaganda ile mücadele edeceğiz. Mücadeleyi yoğunlaştıracağız.” dedi.
Meclis’te, AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşan Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz hafta Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda söylediklerinin A’dan Z’ye arkasında olduğunu söyledi. 2002 öncesinde yabancı basında Türkiye ile ilgili küçük bir haber çıktığında bile herkesin sevindiğini söyleyen Erdoğan, artık her hafta Türkiye ve AK Parti iktidarıyla ilgili yorumlar, tezler, yazılar yazıldığını belirtti.
Türkiye’nin, artık haber olma kompleksinden kurtulduğunu belirten Erdoğan, Amerikalı yazar Paul Auster ile ilgili çıkan habere göndermede bulunarak, “Amerikalı yazar çok yanlış yönlendirilmiş. Biz buna güler geçeriz. Ancak burada gözden kaçırılan bir durum var. CHP genel başkanı tarafından bu sözler cımbızlandı iç politika haline geldi. Bu tartışmayı, polemiği başlatan biz değiliz. Kılıçdaroğlu’dur. Türkiye’yi antidemokratik bir ülke olarak değerlendiren o yazarın en son İsrail’e gittiğini hatırlatınca, bu yazar ‘İsrail’de tutuklu yazar ve gazeteci yok’ dedi. Anamuhalefet partisi lideri bu ifadeleri papağan gibi tekrarladı. ‘İsrail’de tutuklu gazeteci kaç?’ diye sordu. Bu tarihe geçecek ifadelerinden dolayı kutluyorum. Bu sözleriyle Kılıçdaroğlu, birilerinin takdirine, hayranlığına mazhar olmuştur. İsrail’e arka çıkan bu sözleriyle birilerinin gözüne girmiştir. Mavi Marmara’nın olaylarından sonra eleştirilerimize Tel Aviv değil Kılıçdaroğlu Keşan’dan cevap vermişti. ‘Ben olsam Mavi Marmara’yı Gazze’ye göndermezdim‘ diye tarihe geçecek bir laf etti. Tabi teneke.”
"İSRAİL’DE TUTUKLU GAZETECİ YOK DEMEK FİLİSTİN DAVASINA HAKSIZLIKTIR"
Kılıçdaroğlu’nun, kendi cümlelerini kuramadığını, bir gün BDP’nin papağanı vagonu olduğunu, bir başka gün yazarın peşinden gittiğini söyleyen Başbakan, Filistinli, sürgünde yaşamını yitiren Mahmud Derviş’in şiirini okuyarak şu açıklamaları yaptı: “O yazar CHP’nin davetine icabet eder buraya gelirse, lütfen Türkiye’den sonra birlikte İsrail’e gidin aksi taktirde bu seyahat eksik kalır. Gazze’yi gören tepede piknik yapsınlar. İsrail’de tutuklu gazeteci, yazar yok desinler. İsrail’de tutuklu gazeteci yok diyen en hafif tabiriyle yalancılıktır. Gazze’ye haksızlıktır, Filistin davasına, Filistin şehitlerine, sürgünlerine haksızlıktır. Öyle şairler, yazarlar var ki sürgünde. Filistin sokaklarında ölemeyen İsrail hapishanelerini göremeyen sürgünde ölen nice yazar, şair gazeteci var. İsrail’de tutuklu gazeteci yok demek 30 yıl ülkesine gidemeyen yazarlara haksızlıktır. Filistinlileri insan, yazar, gazeteci olarak görmüyorlarsa İsrail’li gazetecileri, İsrail askeri sansür komisyonuna sorsunlar.”
KILIÇDAROĞLU’NA ROJ TV’Yİ SAVUN ÖNERİSİ
Son derece art niyetli senaryo ve kampanya yürütüldüğünü dile getiren Erdoğan, bazı yazarları yedeğine alan Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’yi lekeleyerek son derece çirkin kampanya yürüttüğünü söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun, kendi ülkesini zedelemek adına bu kampanyayı yürüttüğünü ifade eden Erdoğan, “Asıl önemlisi, CHP, Ergenekon davasını önemsiz hale getirmek adına bu kampanyayı yapıyor. Cebinden basın kartı çıkan teröristi savunuyorsun da ROJ TV’yi de savun. Git Danimarka’ya savun. Batıda gazeteciler darbe planlarının içinde yer almıyor. Darbeye zemin hazırlamak için birilerine kitap, haber yazdırıp parti kapatma davalarına delil olarak koymuyorlar. Bu andan itibaren bu kara propaganda ile mücadele edeceğiz. Mücadeleyi yoğunlaştıracağız. Yürütülen bu kampanyayı da boşa çıkaracağız. Tüm dünyaya Türkiye’de gazetecilerin, yazarların değil, darbe eğiliminde olanların yargılandığını tekrarlayacağız. Acziyetli bir genel başkan böyle olaylara önayak olamaz. Fransa’da hükümete destek veriyorsunuz. Senin yıllardır içine ait Dersim meselesini sen hariç tüm insanlar konuşuyor. Dersim konusunu konuşmayı yasaklayacaksın, Diyarbakır il yönetimini görevden alacaksın, Türkiye’de özgürlük yok diye makale yazacaksın. Bırakın Türkiye’yi, CHP, bile böyle bir genel başkanı hak etmiyor.” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz