Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’deki 2010 Bütçe görüşmelerinde muhalefetin eleştirilerine hükümet adına yanıt verdi. Başbakan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
PROVOKASYON: Devlet ve hükümet aklına geleni söylemez. Türkiye’de bir terör örgütü yok. Terör örgütünün ismini sürekli zikretmeyi uygun bulmuyoruz. Reşadiye saldırısı bir provokasyondur. Açılıma yönelik PKK’nın provokasyonudur. Türkiye’yi her alanda kalkındırmanın gayreti çindeyiz. Küresel sermaye hiçbir zaman olmadığı kadar ülkeye geldi. Türkiye’nin nereden nereye geldiğini halkımız ve dünya biliyor.
SİZ NE YAPTINIZ?: Siz ne yaptınız Sayın Baykal, siz ne yaptınız Sayın Bahçeli, onu söyleyin? Enflasyonu yüzde 30’la aldık, şu anda yüzde 5,5. Üç haneli rakamı bile bu ülke gördü. Bu ülke faiz yoluyla ağır bedeller ödedi, bu bedeli millet ödedi. Türkiye terör belasından kurtulursa Doğu’da sıçrama olacak.
’Milli birlik ve kardeşlik’ismine bile saygı duymuyorlar. Sizin kitabınızda saygı yok. İnadına kardeşlik, inadına demokrasi diyoruz. İnadına milli birlik ve beraberlik diyoruz. Sizin hiç anneniz, babanız, yavrunuz, kardeşiniz öldü mü? Dersim’i kronolojik olarak bir istatistik olarak görenler, kendinizi Dersimli anne babanın yerine koydunuz mu? Biz samimiyiz. Attığımız hangi adım ülkeyi böldü?
SABAH BAŞKA, AKŞAM BAŞKA: (Baykal ve CHP grubuna) Kameraysa kamera... Umarım yine bırakıp gitmezsiniz. Ben işimi iyi biliyorum, sana görevini anlatıyorum. Ayağa kalkma, rahat ol rahat. Sayın Baykal’ı artık iyi tanıdım; sabah başka, akşam başka... DTP, PKK’nın muhatap alındığını, müzakere yapılmadığını; MHP ise muhatap alındığını, müzakere yapıldığını söylüyor. Hangisi doğru, bizim yaptığımız doğru. DTP de dağa çıkmaktan, MHP de dağa çıkmaktan bahsediyor. Çok ilginç. Hepinizi parlamentoya siyaset yapmaya çağrıyoruz. Bahçeli’nin hakaretlerini üzerime almıyorum ama dinleyen çocukların ruh sağlığından endişe duyuyorum. Anne babalardan çocuklarını Sayın Bahçeli konuşurken televizyondan uzak tutmalarını rica ediyorum.
ATATÜRK DE Mİ BÖLÜCÜYDÜ: Kandil’e operasyon yapılıyorsa bu bizim başarımızdır. Askerimiz nerede Ak Parti oradadır. Muhalefet ’Kürt kardeşimiz’diyemiyor. İnsanlar etnik yapı olarak doğuştan öyle doğar, sonradan kazanmazlar. Bunu bilirseniz etnik yapıya saygıyı öğrenirsiniz. Türkiye halkı ifadesini kullanan Atatürk de mi bölücüydü? DTP’yi kapatma kararı karşısında tavrımız net. Parti kapatmaya karşıyız. Cezanın kişiliklere değil, kişilere verilmesini düşünüyoruz.
EDEBİNİ TAKIN: (Kendisine sataşan muhalefet milletvekiline) Edebini takın, millet cevabını sandıkta veriyor. Başbakan’a, halkına ’göbeğini kaşıyan’ diyen sizsiniz. Teröre destek veren siyasal yapılara izin verilmez. Şiddet ve terörü reddedemeyen, hukuk düzenine uyum sayılmayan siyasetçiler nedeniyle bir ülkenin imajının zarar görmesini de uygun bulmayız.
VAMPİRLERE TESLİM ETMEYECEĞİZ: Bu meydanı vampirlere teslim etmeyeceğiz. Şehitler üzerinden maddi ve manevi rant elde etmeye çalışanlar var. Muhalefet Osmanlı ve Cumhuriyet’in eserlerine sahip çıkmadı. Sizin devlet anlayışınız yok, siyasetiniz yok.
Bahçeli: Çocuklara tavsiyem Başbakan’ı seyretsinler
Bütçe görüşmelerinin ardından TBMM’den ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın çocukların kendisini izlememeleri konusundaki uyarısını değerlendirdi. Bahçeli, “Benim çocuklara tavsiyem Başbakan’ı seyretsinler. İzlemelerinde fayda var. Walt Disney filmleri seyreder gibi eğlenecekleri kanaatindeyim” dedi. Kapatılan DTP’nin milletvekillerinin “toplu istifa” kararlarının sorulması üzerine, “Siyasi tercihleri, saygı duyarız” diyen Bahçeli, “İstifalar Genel Kurul’a gelirse, tavrınız ne yönde olur?” sorusuna, “Hele bir gelsin de...” karşılığını vermekle yetindi.
GERGİN ANLAR
Sayın Başkan, siz mi susturursunuz, ben mi susturayım
Başbakan Erdoğan’ın konuşması oldukça gergin geçti. Muhalefet milletvekillerinin konuşmasına itiraz etmeleri Başbakan’ı çileden çıkardı. Başbakan Erdoğan, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’e dönerek, ’Sayın Başkan, siz mi susturursunuz, ben mi susturayım’ dedi.
Erdoğan dışında DTP’yi anan olmadı
ERDOĞAN RENKLENDİRDİ: TBMM’de 2010 yılı bütçe yasa tasarının tümü üzerindeki görüşmelere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan damgasını vurdu. Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan DTP’nin bağımsız kalan milletvekillerinin aldıkları karar uyarınca katılmadıkları görüşmelerde, bu partinin adını anan tek isim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oldu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kapatma kararına hiç değinmedikleri, eleştirilerini büyük ölçüde ekonomiyle sınırlı tuttukları görüşmelerde, Erdoğan’ın kürsüye çıkmasıyla birlikte tansiyon yükseldi.
21 VEKİLİN SIRASI BOŞ KALDI: Kapatılmasına ilişkin kısa karar Resmi Gazete’de yayımlanan DTP, dün Meclis’te resmen ’tarih’oldu. 21 milletvekili de bağımsız kaldı. Bütçe görüşmeleri 3 parti grubunun konuşmalarıyla yapıldı. Bütçe görüşmeleri için Genel Kurul açılmadan önce, kapatılan DTP’nin milletvekillerinin daha önce grup olarak oturdukları sıraların önünde yer alan “Demokratik Toplum Partisi” tabelası kaldırıldı. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, “DTP’nin TBMM’deki tüm faaliyetleri sona ermiş bulunmaktadır, bilgilerinize sunulur” denildi.
+1 SALONDAYDI: İstanbul Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras, Meclis çalışmalarına artık katılmayacaklarını ilan eden ve bu çerçevede dünkü görüşmelere de katılmayan DTP’lilerin boş bıraktıkları sıralara oturan tek isim oldu. Uras görüşmeleri, DTP’lilere ait sıraların en arka bölümünde oturarak izledi. Mahsun bir yüz ifadesiyle görüşmeleri takip eden Uras’ın yanına önce AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç uğradı. Domaç’la bir süre sohbet eden Uras’ın, ikinci ziyaretçisi ise İçişleri Bakanı Beşir Atalay oldu.
BAYKAL-BAHÇELİ TOKALAŞMASI: Elitaş kürsüdeyken Başbakan Erdoğan, Genel Kurul’un arkasındaki Başkanlık Divanı’na ait bölüme geçerken, MHP lideri Bahçeli de kurmaylarıyla birlikte, makam odasına geçti. Elitaş’ın konuşmasının bitmesine yakın salona döndü. Elitaş’ın konuşmasının ardından Genel Kurul çalışmalarına 10 dakika ara verildi. Baykal verilen bu arada salona geldi. Milletvekilleri tarafından etrafı biranda sarılan Baykal, Bahçeli ile tokalaştıktan sonra yerine oturdu.
KABİNE 2 FİREYLE SALONDAYDI: Bütçe görüşmelerinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Devlet Bakanı Nafiz Özak dışında, kabine üyeleri tam kadro hazır bulundu.
KULİSTE KAZA: AK Parti temsilcileri kürsüdeyken CHP’li milletvekilleri kuliste kendi aralarında sohbet etmeyi tercih ettiler. CHP’lilerin kalabalık gruplar halinde sohbet etmeleri sırasında kuliste tatsız bir kaza yaşandı. Arkadaşlarının sohbetine dahil olmak isteyen ancak oturacak koltuk bulamayan Isparta Milletvekili Mevlüt Cokşuner, cam sehpanın üzerine oturdu. Coşkuner’in oturmasıyla birlikte cam sehpa gürültülü bir şekilde paramparça oldu. Arkadaşlarının yardımıyla kırılan parçaların üzerine düşmekten kurtulan Cokşuner kazayı yara almadan atlattı.
Merkez Bankası soyulurken milliyetçiliğinizi neden hatırlamadınız?
Tarih 20 Şubat 2001.. İktidarda MHP, DSP ve ANAP var. Bazı bankalar Merkez Bankası’ndan mesai saati dışında yüklü döviz aldı. Dolar kuru 685 bin lira. Dolar 1 milyon 80 bine çıkıyor. Bu bankaların karı, bir kaç saat sonra trilyonlar kazanıyorlar. O gece alım yapan 9 bankaya 4 milyar dolar kazandırdınız. Bunu benim milletime MHP- DSP- ANAP yaşattı. Bankanın başındaki Rahşan affına girdi. Bizi ülkeyi satmakla suçlayanlara sesleniyorum, peki bu nedir? Milliyetçiyim diye ortalıkta gezenlere söylüyorum, ülkenin göz göre göre soyulmasına neden seyirci kaldınız. Merkez Bankası soyulurken milliyetçiliğinizi o gün neden hatırlamadınız. 2001 krizi işte Türkiye’nin böyle kötü yönetilmesinin sonucuydu. 2009 krizi dünyanın kötü yönetilmesinin sonucudur. Yine söylüyorum kriz teğet geçiyor, teğet.....
BİZ ADAM GİBİ OTURURUZ: 2001’de IMF politikasını uyguladınız. 2 yıldır biz IMF’ye evet demedik. Biz masaya adam gibi otururuz, adam gibi. Muhalefet borçlandı biz ödedik. 21 banka o dönemin iktidarında maalesef fona devredildi, batırıldı. ABD’de 158 banka battı, bizde batmadı.
Stalin diyor ki; bir kişinin ölümü trajik. 1 milyonun ölümü istatistiktir. (Muhalefetten ’Allah Allah’ deyince) Şaşırdın değil mi, ben de şaşırdım. Sizin hiç evladınız öldü mü, anne-babanızı kaybettiniz mi?
(Vatan)