Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ak ve karanın 30 Mart'ta belli olacağını söyledi. Başbakan Erdoğan, "Dün Sivas’ta yanıma gelen 8 öğrenci kızımız, 'Başbakanımız çok büyük baskı altındayız, geceleri ablalar bizi kaldırıp size beddular yaptırıyorlar' dedi" şeklinde konuştu.Başbakan Erdoğan, konuşmasına Afyonkarahisarlılar'ı selamlayarak başladı. Erdoğan, "Afyonkarahisar zaferin şehridir, yiğitliğin, mertliğin kahramanlığın, direnişin, istiklalin ve hürriyetin şehridir. Kocatepe'den taaruz emrini veren Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı, Yüzbaşı Agah Efendiyi, Reşat Beyi, Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını hayırla, rahmetle yad ediyorum. Her karışında şehitler olan, şehitlikler olan Afyonkarahisar'dan milletimizin tüm şehitlerine buradan rahmetler gönderiyorum. Mekanları cennet olsun. 30 Mart seçimleri için startı dün Sivas'ta verdik. Yozgat'ta kardeşlerimizle buluştuk. Muhteşem bir katılım vardı. Buradan Kütahya'ya geçiyoruz" dedi.“Dombıra” şarkısıyla kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan’a mitingi sırasında eşi Emine Erdoğan, Kadın Kolları Genel Başkanı Güldan Akşit, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağtay Kılıç, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Afyonkarahisarlı milletvekilleri, Afyonkarahisar Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan adayı Burhanettin Çoban, ilçe ve belde belediye başkan adayları ile çok sayıda partili eşlik etti.Büyük Türkiye yolculuğuna Afyonkarahisar'dan çıktıklarını belirten Erdoğan, "Afyonkarahisar’ın AK Parti tarihinde de büyük bir yeri var. Partimizin kuruluş hazırlıklarını burada yaptık. Afyon demokrasi mücadelesinde büyük Türkiye'nin mücadelesinde örnek olmaya, en önde durmaya devam ediyor. Desteğiniz, katkınız, ahde vafanız, Allah sizlerden razı olsun" dedi.Afyonkarahisar'da bugün 1 milyar 124 milyon liralık yatırımı resmi olarak hizmete açacaklarını belirten Erdoğan, "123 ayrı eseri bugün sizlerin hizmetine sunuyoruz. Burada sizlere çok önemli bir hususus hatırlatmak istiyorum. 1950 yılından bugüne kadar Türkiye'de konuşulan çok önemli bir konu var. 1950'den beri ülkemizde Türkiye'yi kim yönetecek bunun tartışması yaşanıyor. CHP diyor ki Türkiye'yi sadece biz yönetiriz. İktidarda olsak da muhalefet de olsak da biz yönetiriz. Medya diyor ki Türkiye'yi biz yönetiriz. Manşetlerimizle biz istikamet veririz. Bazı işadamları diyor ki para bizde, Türkiye'yi biz yönetiriz. Elitler, seçkinler, o çeteler, o mafyatik yapılanmalar, o parelel çeteler diyor ki Türkiye'yi biz yönetiriz. Gazi Mustafa Kemal daha 1920 yılında Türkiye'yi millet yönetir dedi. Merhum Menderes çıktı, Türkiye'yi millet yönetir dedi. Yeter söz milletindir dedi. Biz de Afyonkarahisar'dan yola çıkarken Türkiye'yi millet yönetecek, söz milletindir, karar milletindir, yetki milletindir dedik. Bu ülkenin sahibi millettir. Bu ülkeyle ilgili kararları verecek olan karar sahibi sadece milletir. Sizsiniz. Bu ülkeyi siz yöneteceksiniz. Son 12 yılda olduğu gibi. Bu ülkenin istikametini rotasını siz çizeceksiniz. Manşetten değil, işevren değil, paralel örgürtler değil, mafya değil, bu ülkeyi siz yöneteceksiniz. Türkiye'de bir kez daha bu sorun tartışılıyor. Milletin kararına itibar etmeyenler ittfifak yapıyorlar. Gezi olaylarından itibaren başlayan tartışma bunun tartışmasıdır. Hiç kusura bakmasınlar. Biz bu emaneti kimseye vermeyiz. Bu iradeyi kimseyle paylaşmayız. Milletin yetkisini, iradeseni çalmaya çalışanlara asla göz yummayız. Merhum Menderes'in milli iradeyi egemen kılmasından, yetkiyi millete devretmesinden başta CHP olmak üzere, medya, elitler çok rahatsız oldu. Bunlar 54 yıl önce merhum Menderes'e ne yaptılarsa, hangi tuzakları kurdularsa şu anda bize de aynısını yapıyorlar. Manşetlere bakın, bugün atılan manşetlerle 54 yıl öncesinin manşetlerinin aynı olduğunu göreceksiniz. CHP'nin tavrına bakın, çetelerin işverenlerin tavrına bakın 54 yıl önce neyse bugün yine aynı. Menderes'e, 6-7 Eylül sokak eylemlerine dava açtılar, İstanbul’da yaptığı yatırımlardan dolayı dava açtılar. Çok çirkin iftiralarla Menderes’e maalesef milletin gözünden düşürmek için her şeyi yaptılar. Aynı şeyi bize yapıyorlar. İstanbul'da açtığı yollardan dolayı dava açtılar. Menderes'e maalesef her türlü iftarayı attılar. Tuttu mu tutmadı. Tutmayınca ipe götürdüler. Onlar şimdi var, peki onları idam edenler bugün var mı? Kimse onları hatırlamıyor. Zalimler hiç bir zaman kalıcı olmaz. Zalimler her zaman zulümleriyle anılır. Biz mazlumların, mağdurların sesi olarak yürüyeceğiz. Manşetlerle, sokak eylemleriyle, iftiralarla bir kez daha aynı tuzağı kurmayı, aynı senaryoyu hayata geçirmeye çalışıyorlar. 3. havalimanını yapacağız onu engllemeye çalışıyorlar. Marmarayı engellemeye çalıştılar, ne oldu, engellemeye çalıştılar başarabildiler mi. Çalışa, çalışa çalışa engelleyemediler. Söke söke aldık ve Marmarayı yaptık. Engellemeye çalışanlar hangi yüzle Marmaraya binip de oradan karşıya geçiyorlar. Şimdi geçit yapıyoruz, ona da engel olmak istiyorlar. Havalimanını yaptık mı yaptık, bunlara kalsa olur muydu? Bunların böyle bir sevdası yok ki. Bunların önünü kesemeyecekler. Bu kez sert kayaya çarptılar. Bu kez millete tosladılar millete. Bu millet iradesine sahip çıktı. Bu aziz millet kimin ne yapmaya çalıştığını görüyor, olaylara hakemlik yapıyor" diye konuştu.Konuşmasında çok önemli bir belge açıklayacağını kaydeden Erdoğan, "Bundan 10 ay önce, 2013’ün Mayıs ayında. Türkiye’de tarihi nitelikte gelişmeler yaşanıyor. İstanbul’da 46 milyar dolarlık havalimanı ihalesini yaptık. Cebimizden bir kuruş çıkmıyor. 20 yıl burayı çalıştıracaklar, sonra devlete teslim edecekler. Tamamen ihaleye giren beş ortaklı konsorsiyum bunu yapıyor. Bunu durdurmak istediler, hala gayret içindeler. Ama başaramayacaklar. Ankara’da Japonya Başbakanı ile görüşme yapıyorum o ay içinde, nükleer enerji santrali yapacağız. Maliyeti 22 milyar dolar. Yapacaklar, işletecekler ondan sonra bize devredecekler. Bu da birilerini rahatsız ettiler" dedi.Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "MHP’nin başındaki zat ne diyor? Bu Başbakan hiç yere inmiyor ki, hep havada geziyor diyor. Ama onu da kulaklarından tutup getireceğim diyor. MHP’nin genel başkanı olan zat, sen zaten uçma özürlüsün. 3.5 yıl bu ülkede başbakan yardımcılığı yaptın, nereye gittin onu söyle. Biz öyle bir ecdadın torunlarıyız ki at üstünde kıtalar arası dolaşıyorlardı. Sen laf milliyetçisisin. Onların çürükleriniz biz topladık. Van, Bingöl, Simav depremini yaşadık. Şu an oralar deprem öncesinden daha güçlü hale geldi. Bir yılda deprem bölgelerini bu hale getirdik".İstanbul Borsası'nın ilk defa 93 binin üzerine çıktığını belirten Erdoğan, "Kıskandılar, borsa maalesef şimdiki seviyelere düştü ama yine çıkacakMerkez Bankası’nın durumu neydi? MHP’den böyle aldık. Döviz rezervi 27 milyon dolardı. MHP bırakıp kaçtı 3,5 yıl kaldı, yürütemedi bu ülkeyi gitti. IMF borcunu sıfırladık. Tam dört ayrı kredi derecelendirme kuruluşu Türkiye’nin notunu yükseltti. Güçlü Türkiye dünyada kendini hissettiriyordu. İşte bütün bunlar bir tek ay içinde oldu. Türkiye’nin heyecanı arttı. Çözüm sürecinde çok önemli mesafe kat ettik. Silahlar sustu. Barış umuduyla Nevruz kutlandı. Türkiye’yi zincirlerinden kurtarma noktasına geldik. Tarihimizin en başarılı Mayıs ayını yaşarken bir el devreye girdi. Ağaç bahanesiyle insanlar sokağa döküldü. Yaktılar, yıktılar. 3 milyar fidan ve ağaç diken bir iktidarız. Bu olaylar çok abartılı bir dille dünyaya servis edildi. Bazı uluslararası medya var. Dün Yozgat’ın çekimini bu kalabalık Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı protesto etmek için toplandı diye yayın yaptılar. Bunların cibiliyeti bozuk. Bunlarda dürüstlük diye bir şey yok. Medyayı bugüne kadar böyle kullandılar. Bunların bizde de uzantıları var. Eğer yüreğiniz varsa, namert değilsiniz şu gerçekleri aynen yansıtın" diye konuştu.YSK'nın Sarıyer seçimleriyle ilgili bir karar verdiğini belirten Erdoğan, "Geç teslim ettikleri halde CHP’nin orada seçimlere girmesine yönelik karar veren YSK’ya sesleniyorum. Sen geçen seçimlerde Uşak’ta farklı partiyi 3-5 dakika geç kaldıkları için seçime sokmadın. Şimdi bunu nasıl yapıyorsunuz? Sizler yargının içinden gelen insanlarsınız, adil davranacaksınız. Davranmadığınız sürece bu halk sizi affetmez. Oradaki koalisyonların ne olduğunu biliyoruz" dedi.Gezi olayları patlak verdiğinde 1 milyon kişiyle miting yaptıklarını belirten Erdoğan, "Hevesleri kursaklarında kaldı. Ama durmadılar bu kez 17 Aralık’ta farklı bir tuzakla düğmeye bastılar. Seçilmiş bir hükümeti kanunsuzlukla, iftirayla görevden uzaklaştırma yoluna gittiler. Ama başaramadılar, başaramayacaklar. Durmak yok, durmayacağız. Gençler, hanım kardeşlerim. Kapılarınızı bazı ablalar çalabilir. O çalan ablalara, 'Biz hükümetimiziden, devletimizden memnunuz. Biz baş örtüsüyle okullarımıza gidemiyorduk ama artık gidebiliyoruz. Bunlar ayrım yaptılar ama şimdi o yıkıldı. Partinizi kurun çıkın ortaya'.Konuşmasında tarihi bir belge açıklayacağını kaydeden Erdoğan, "1940’larda buraya Afyonkarahisar Cezaevi'ne bir mahkum getirdiler. Soğuktan dondurarak, zehirleyerek öldürmek istediler. Bütün işi okumak yazmak olan kişi kimdi? Saidi Nursi’ye burada büyük eziyetler yaptılar.Kaçmış vatanına toprağına dönmüştü, buradan da kaçabilirdi ama kaçmadı. Ya zalimler için yaşasın cehennem dedi. Mekanı cennet olsun. İşte bu CHP 1940’larda Saidi Nursi’nin kitaplarını yasaklayan partidir. İşte belgesi. CHP Genel Genel Müdürü senin belgelerine benzemez. İmza İsmet İnönü. Saidi Nursi’inin izinden gittiğini iddia edenler şu anda paralel örgütle kolkola geziyorlar. Saidi Nursi’nin kemikleri sızlıyordur. Medya patronlarıyla al gülüm ver gülüm yapıyorlar. Ses kayıtlarıyla, görüntü kayıtlarıyla şantaj yapıyorlar" dedi.KIZLARI UYANDIRIP BEDDUA ETTİRİYORLARBaşbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dün Sivas’ta 8 tane öğrenci kızımız yanıma geldi. Meğer paralel yapının evlerinde kalıyorlarmış. Dediler ki 'Başbakanımız çok büyük baskı altındayız, geceleri ablalar bizi kaldırıp size beddular yaptırıyorlar. Sizinle ilgili bize yalan yanlış bilgiler aktarıyorlar, inanmıyoruz ama korkuyoruz. Bizi karalayacaklarından korkuyoruz diyorlar, ailelerimize yanlış şeyler söyleyeceklerinden korkuyoruz'. Bunların vicdani, İslami bir yanı olabilir mi? Bu nasıl bir düşüncedir. Paralel örgüt çok büyük baskı yapıyor. Gazeteciler, siyasetçiler, işadamları var. Diyorlar ki dediğimizi yapmazsınız kasetleri, kayıtlar internete veririz. CHP, MHP bu şantaja teslim oluyor. Başbakanla ilgili bir şeyler düşünüyorsanız avucunuzu yalarsınız. Abdestimden şüphem yok ki namazımdan şüphem olsunBunların şüphesi var, iftira at tutmasa da iz bırakır. Ne yaparlarsa yapsınlar bu tehditlere boyun eğmeyeceğiz".Seçimlere kadar gece gündüz koşturacaklarının altını çizen Erdoğan, "Afyonkarahisar’da ne yaptık bunları anlatacağız. Bu millet size yol vermez. Bize verdiğiniz desteğe çok teşekkür ediyorum. MHP dönemindin pisliğini biz temizledik. Biz ödedik, biz temizledik. Anlata anlata bitmez kerdeşlerim. İstanbul’u aldığımda İstanbul çöplüktü, su yoktu. Temizledik, ödedik. Cezaevine giderken 1,2 milyar dolarla teslim ettikİstanbul’u yine biz alacağız Allah’ın izniyle. Ak kara 30 Mart’ta belli olacak" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz