Başbakan Erdoğan, Gençleri Kabul Etti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Gençlerimizi sadece istiklal ve istikbal mücadelemizin neferleri olarak değil, ülkenin karar mekanizmalarında etkin olarak görmeyi istiyorum” dedi.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Başbakanlık Yeni Bina’da gençleri kabul etti. Erdoğan, kabulde yaptığı konuşmada, gençlerin Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı. Erdoğan, “Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını şükranla yad ediyor, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum” dedi.19 Mayıs’ın milletçe hüzün içerisinde yaşandığını dile getiren Başbakan Erdoğan, “Soma’daki maden faciasında 301 kardeşimizi şehit verdik. Ne yazık ki şehitlerimizin önemli bir kısmı da gençti. Bir kez daha burada Soma şehitlerimizi özellikle bu genç kardeşlerimizi rahmetle yad ediyor, mekanları inşallah cennet olsun diyorum” diye konuştu.19 Mayıs, Gazi Mustafa Kemal’in “Benim doğum günüm” diye ifade ettiği bir tarih olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Her toplumun gençlerine büyük bir vefa borcu vardır. Zira bir ülkenin savunmasında şehit olan gençlerdir. Bizde de biliyorsunuz askerlik yaşı 20. Bu gençler şehitliğe namzet adaylarıdır. Onlar, vatanları için hayatlarını ortaya koyanlardır. Hele hele Çanakkale Savaşlarında biliyorsunuz üniversiteli gençlerimiz şehit olmuşlardır. Şu anda sınırda nöbet tutan askerlerimiz, karakollarda güvenlik için çalışan polislerimiz hep gençlerden oluşuyor. Vatan savunmasında olduğu kadar ülkenin kalkınmasında ilerlemesinde daha özgür ve demokratik seviyelerine ulaşmasında gençlerimiz en ön safta yer alıyor. Maalesef gerek istiklal mücadelesine gerek istikbal mücadelesine fedakarlıkla canlarıyla katkı veren hep gençler oldu. İşte o yüzden millet olarak gençlerimize borçluyuz” şeklinde konuştu.“Gençlerimizi sadece istiklal ve istikbal mücadelemizin neferleri olarak değil ülkenin karar mekanizmalarında etkin olarak görmeyi istiyorum” diyen Başbakan Erdoğan şöyle devam etti:“Bunun da gereğini yapıyoruz. Hatırlarsanız 2002’de Kasım ayı itibariyle göreve geldiğimizde o zaman seçilme yaşı 30’du. Fakat açıklamalarım olmuştu. ‘Bizim ilk hedefimiz bu 30’u 25’e indirmektir’ demiştim, sözümüzde durduk. Seçilme yaşını 30’dan 25’e indirdik. Çünkü ben şuna inanıyorum. Seçme yaşı 18 olduğuna göre, seçilme yaşı niçin 30 olsun? Zor olan bana göre seçilmek değildir, zor olan seçmektir. Çünkü iyiyi kötüden ayırt etmek, asıl olan budur. Bu ülkeye öyle siyasiler gelmiştir ki, ‘Taksim’e dört ayaklı koysam seçtiririm’ demişti. Maalesef bu ülke bunları gördü. Ama biz asla parlamentoya gidecek olanlara böyle bakmadık, biz, ‘ecdadımızdan aldığım miras’ anlayışıyla baktık. Yani bir devri kapatıp bir devri açan Fatih’in yaşı neyse olaya öyle baktık.”“ŞİMDİ HEDEFİMİZ SEÇME VE SEÇİLME YAŞININ 18 OLMASIDIR”“Bunlar ‘Batılıyız’ derler ama Batıdaki sistemleri bile incelemezler” diyen Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:“Şimdi hedefimiz seçme ve seçilme yaşının 18 olmasıdır. Madem seçme yaşı 18’dir, seçilme yaşı niye 18 olmasın. Bugün Almanya’da, Hollanda’da oluyor. Türkiye’de niye olmasın? Bunun çalışmalarını yaptırıyorum ve en kısa zamanda bu yasama yılı olmasa dahi önümüzdeki yasama yılında seçme ve seçilme yaşını 18, bu şekilde çıkarma azmindeyiz. Birileri parlamentoda basın toplantısı yapıyor. Bir tarafına bir genç bir diğer tarafına yine bir genç alıyor. Yaptığı açıklama da çok manidar. ‘Parlamentoyu çoluk çocukla mı dolduracağız’ diyor. Bu gençliğe hakarettir, saygısızlıktır ve sevgili gençler sizler asla bunu hak etmiyorsunuz. Seçme yaşının 18 olduğu Türkiye’de seçilme yaşının 18 olmasından daha isabetli bir şey olamaz. Kaldı ki seçilme yaşının 18 olması demek parlamentonun 18 yaşındaki gençlerle dolması anlamına gelmez ki. Şu anda parlamentoda 25-30 yaş grubu arasında arkadaşlarımız olduğu 75-80 yaş grubunda arkadaşlarımız da var. Onların parlamentoda görev yapmasına hoşgörüyle bakanlar, 18 yaşında parlamentoya girebilecek olan gençlerin parlamentoda yer almasına anlayışla bakması gerekir.”