Başbakan Erdoğan: İsrail Yönetiminin Tevrat'la Alakası Yok

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kudüs Üniversitesi tarafından kendisine fahri doktora verilmesi için düzenlenen törende yaptığı...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kudüs Üniversitesi tarafından kendisine fahri doktora verilmesi için düzenlenen törende yaptığı konuşmada Kudüs ve Filistin’e bir kez daha sahip çıktı. Filistin konusunda II. Abdülhamit’in politikasını izleyeceklerini “Temin ederim ki Türkiye Cumhuriyeti dün olduğu gibi bugün de yarın da Filistin’e ve Filistinlilere desteği kesintisiz devam edecektir. Biz Abdülhamid’i asla unutmayız. Onun Filistin’le ilgili tavrı ne ise bizim de tavrımız odur.” sözleriyle vurguladı. “İsrail ne ki?” sözleriyle İsrail’i hedef alan Erdoğan, “Oraya gelemesek de Kudüs’ün kandillerinin yağını eksik bırakmayacağız.” dedi. Filistin’i açık bir hapishane olarak görmek istemediklerini belirten Erdoğan, İsrail yönetimine “Eğer siz Tevrat’a tabi iseniz bunun gereğini yapın. Şu andaki İsrail yönetiminin Tevrat’la alakası yoktur.” diye seslendi.

Reklam
Reklam

Ankara Rixos Otel'deki törende yaptığı konuşmada Kudüs’te Eski Kent’in Yafa kapısında yer alan kitabedeki ifadelerin Osmanlı’nın hoşgörüsünün örneği olarak üç dinin kutsallığına ithafen ebediyete kadar kazınmış olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bu şehirde Filistinlilerin ne zaman canı yansa halkımızın da canı yanmıştır. Bu dün de böyle olmuştur bugün de böyledir. Barış ve huzur ortamını yeniden tesis edilmesi Kudüs’ün bir küresel barış ve uyum merkezi haline gelmesi en temel ve samimi arzumuzdur” şeklinde konuştu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: Erdoğan, “Bu görüntünün bize verdiği mesaj, dini ve kültürel mirasımızın ortaklaşa korunması, şehrin tek bir din ve millet zaviyesinden yeni ve suni düzenlemeye bırakılmamasıdır. İsrail’in Kudüs’te yapmak istediği de budur. Ama bu isteklerine müsaade etmek mümkün değildir, ne İslam dünyasın ne de Hristiyan dünyası buna müsaade etmesi mümkün değildir. İsrail izlemekte olduğu politikalarla Kudüs’ün Filistin geçmişini silme çabasındadır.”

Reklam
Reklam

İsrail’in yürüttüğü kazıların kutsal mekanları tehdit etttiğini ve kendisinin de buraya kazılarla ilgili oraya mimarlar, arkeologlar, mühendisler gönderdiğini belirten Erdoğan, “İncelemeler neticesinde bir rapor hazırladılar. Bu raporu ilgili bütün vakıflara, sivil toplum kuruluşlarına ve dünyadaki devlet başkanlarına, hükümet başkanlarına gönderdik. Filistinlilere kendi toprakları olan Doğu Kudüs’te inşaat izni verilmemektedir. Kudüs’te Filistinlilere ait evler bir bir yıkılmakta ya da istimlak edilmektedir. Doğu Kudüs bugün Yahudi yerleşimleriyle tamamen çerçevelenmiştir. Ayrım duvarı ile Kudüs Batı Şeria ile fiziki siyasi kültürel ve sosyal bağlantısı kesilmiştir. İsrail bu şekilde Kudüs’ü diğer Filistin topraklarından ayırmaya çalışmaktadır. Amaç buranın gerçek sahipleri olan Filistinlileri yıldırmak, anavatanlarından tamamen koparmak, ve şehrin tarihi dokusunu değiştirmektir.”

El Kudüs Üniversitesi’nin de bu siyasetten en ağır şekilde etkilenen kurumlardan biri olduğunu ve üniversitenin gayri hukuki olarak inşa edilen ve dünyanın gözümü yumarak izlediği utanç duvarının dışında bırakıldığını belirten Erdoğan, “Bu duvarı yapanlar, yapılmasına göz yumanlar, harcına utanmadan katkıda bulunanlar tarihin önünde birgün hesap vereceklerini unutmamalıdırlar.” dedi.

Reklam
Reklam

İSRAİL NE Kİ?

El Kudüs Üniveritesi’nin Türkiye ile ilişkilerinin özel olduğunu ve diplomalarının İsrail tarafından tanınmazken Türkiye tarafından tanındığını hatırlatan Erdoğan, “Bırakın tanımasınlar, önemli değil. Ne ki İsrail?” ifadelerini kullandı.

"ERDOĞAN'DAN FİLM YORUMU: SABRIN SONU SELAMETTİR"

Kudüs Üniversitesi Rektörü’nün, Hz. Ömer’in Kudüs’te bir kilisenin korunması için anahtar teslim ettiği aileye mensup olduğunu belirterek, sözü Hz. Muhammed’e (s.a.s) hakaret eden filme ve İslamofobi’ye getiren Erdoğan, şöyle devam etti: Bir müslümanın Hz. Ömer tarafından bu kiliseye herhangi birşey yapılmasın diye bir bekçi tayin etmesi manidardır. Bu müslümanların farklı inanç gruplarına karşı nedenli anlayışla davrandıklarının en güzel bir örneğidir. Dünyaya bakıyorsun, dünyada maalesef özellikle İslam dışı güçlerin İslamofobia olarak yürüttükleri çalışmalara baktığınızda bir taraftan sevgili peygamberimize yönelik ahlak dışı, adice hazırladıkları filmler, karikatürler kabul edilebilir değildir. Mabedlere yönelik çirkin yaklaşımlar kabul edilebilir değildir. Biz bütün bunlara rağmen yine sabır telkini yapıyoruz çünkü biliyoruz ki sabrın sonu selamettir. Sevgili peygamberimizin mescidde ibadet esnasındayken başına müşrikler işkembeyi attıkları zaman Allah Rasülü ona karşı bile sabrını göstermiştir. Biz böyle bir peygamberin ümmetiyiz. Ama onlar bunu bilmiyorlar, cahiller. Onlar güçleriyle hakkı mağlup edeceklerini zannediyorlar. Hak er geç galip gelecektir.”

Reklam
Reklam

Filistinlilerden beklentilerinin her yerde gördüklerini, yaşadıklarını anlatmaları olduğunu söyleyen Erdoğan, “Az önce hocamızın okuduğu ayetlerden biri neydi er geç hak zulme galip gelecektir. İşgale kayıp gitmekte olan Kudüs giderse başka Kudüs yoktur, olmayacaktır. Bunu gördüğünüz herkese anlatınız.” dedi.

Kudüs Üniversitesi’nden aldığı fahri doktoranın şimdiye kadar aldığı ünvanlar içinde en anlamlısı olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, “Çünkü bunu El Kudüs Üniversitesinden alıyorum, onun için çok önemli. Zira bu Kudüs’ün bendeki somut bir yansımasıdır.” diye ekledi. Kudüs konusunda umutlu olduğunu belirten Erdoğan, Kudüs ziyaretinden bahsedereK, “Ben umutluyum, zira biz Mescid-i Aksa’da oradaki yavruların La İlahe İllallah Muhammedür Rasülülah dediği anı unutamıyorum. Ziyaretimde gördüğüm o haykırışları unutamıyorum. Onlar geleceğe çok farklı bakıyorladır. Er ya da geç onların bu azimleri galip gelecektir. Tüm Kudüslü, Filistinli kardeşlerimizin layık gördüğü bir unvan olarak ben de bu fahri doktorayı kabul ediyorum.” şeklinde kaydetti.

Reklam
Reklam

Erdoğan ardından Filistin’e desteklerinin süreceğini şu ifadelerle anlattı: “Sizi temin ederim ki Türkiye Cumhuriyeti ve halkının dün olduğu gibi bugün de yarın da Filistin’e ve Filistinlere desteği kesintisiz devam edecektir. Biz Abdülhamid’i asla unutmayız. Onun Filistinle ilgili tavrı ne ise bizim de tavrımız odur.”

TEVRATA TABİ İSENİZ BUNUN GEREĞİNİ YAPIN

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail’in sözlerine bugüne kadar güvenmedim güvenmiyorum. Marmara gemisine yapılan eylemde, onsan sonra araya soktukları kişilere devlet hükümet başkanlarına aynı şeyi söyledik, üç şey istedik: İsrail devleti özür dileyecek, ölenlerin ailelerine tazminat verecek ve Filistin’deki ambargo kaldırılacak. Biz Filistin’i açık hapishane olarak görmek istemiyoruz. Eğer siz Tevrat’a tabi iseniz bunun gereğini yapın. Şu andaki İsrail yönetiminin Tevrat’la alakası yoktur.”

Ardından İsrail ziyaretinde sınırda bekletilmesini anlatan Erdoğan, “Türkiye Başbakanını yarım saat sınırda bekleten İsrail yönetiminin insanlığa bakışı barış olur mu? O gün benim gideceğim ülke Filistin olmasaydı geri dönerdim. Filistin olduğu için yarım saat bekledim.” dedi. Erdoğan, İsrail yönetimi ile ilgili “Bunlardan hiçbir zaman iyi niyet beklemeyin” diye ekledi.

Reklam
Reklam

KUDÜS’E GELEMESEK DE KANDİLLERİNİN YAĞINI EKSİK BIRAKMAYACAĞIZ

Türkiye’nin tüm Filistinlileri bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bağrına basmaya devam edeceğini ifade eden Erdoğan, “Zor zamanlarınızda kötü günlerinizde yanınızda olmaya devam edeceğiz. Oraya gelemesek de Kudüs’ün kandillerinin yağını eksik bırakmayacağız.” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz