Başbakan Erdoğan Malatya’da Konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni Anayasa çalışmaları konusunda muhalefeti eleştirerek, “Bunların işi gücü iş bitirmek değil, ipe un sermektir” dedi.Erdoğan, Malatya Anemon Otel’de iş dünyası, kanaat önderleri, mesleki teşekkül ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı toplantıda bir konuşma yaptı.Başbakan Erdoğan, “Önümüzdeki hafta içinde kardeşliğimiz adına demokratikleşme paketini kamuoyuna duyuracağız. Büyük ihtimalle ayın son günü, pazartesi günü Ankara’da inşallah bu açıklamayı yapacağız. Toplumun her kesimini, 76 milyonun her kesimini, Türkiye’yi ağırlıklarından kurtaracak yeni aşamaya getireceğiz. Partimin toplantısında da ifade ettim, demokratik hak ve özgürlükler konusunda, her hakkın özgürce yaşanmasını, değerlerin muhafaza edilip inançların gereğinin yerine getirilmesini her zaman savunduk. Yasaklama ve kısıtlamalardan, ifade ve inanç özgürlüğünün daraltılmasından, ayrımcılıktan çekmiş bir millet olarak, şartlar olgunlaştıkça, engeller kalktıkça özgürlükleri genişleteceğiz. 11 yıldır yaptığımız reformların yeni safhasını yaşatmış olacağız.Demokratikleşme ile ilgili istismar ve karalama siyaseti yapanlar çıkaracaktır. Muhalefet partileri değişimin önüne set çekmeye çalışacaklar. Sizin bunlara prim vermeyeceğinize yürekten inanıyoruz.Biz ne yaptıysak sizinle istişare ederek yaptık" diye konuştu.Paket açıklandıktan sonra konunun Meclis'e geleceğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Gizlediğimiz, sakladığımız hiçbir konu yok. Muhalefet, 'Niye gizli yapıyorsunuz?' diyor. AK Parti iktidarı olarak biz yapıyoruz, sizin de bir öneriniz varsa söyleyin. Biz üzümü yiyelim, bizim bağcıyla işimiz yok. 'Sizin sayınız fazla, fazla kişiyle temsil ediliyorsunuz' diyorlar. Yeni Anayasa çalışmalarında iş ağır giriyor değil mi? Meclis Başkanı geldiğinde, 'İş yapın' dedik. Arkadaşlara, 'Tatil yapmayın' dedik. 'Gelin yaz tatilinde kalan kısımları bitirilsin, yeni yasama yılına şu işi bitirerek girelim' dedik. 'Zaten çalışmışız, mutabıkız, 1 ayda bu iş biter' dedik. Hemen manevra yaptılar. 60-61’e kadar çıktılar. Geri vitesle 59’a düştüler. 'Gelin 59 maddeyi Meclis'ten geçirelim' dedik. Ona da yanaşmadılar. Bunların işi gücü iş bitirmek değil, ipe un sermektir. 'Zaten bu maddeler işe yaramaz maddeler' dediler. Anayasa maddesine denilebilir mi? Bu kendine de yaptığınız çalışmaya da saygısızlıktır. Biz elimizden gelini yapıyoruz, yapacağız. Biz demokratikleşme paketi konusunda da Türkiye’nin önünü açan, Türkiye’yi bir üst sınıfa taşıyan paket hazırladık. Birliğimiz, dirliğimiz bu paketle daha da yükselecek.”Kirli bir tezgahın uygulamaya sokulmak istendiğini belirten Erdoğan, "Adıyaman’da olduğu gibi Malatya’da da Alevi kardeşlerimizin hissiyatlarıyla oynanıyor. CHP’nin Genel Başkanı dahi, Alevi kardeşlerimizi tahrik etmek suretiyle bayat senaryoları uygulamaya çalışıyor. Bayat senaryolara, CHP Genel Başkanı ve yönetimi ile milletvekillerinin yaptığı tahrikleri ve nasıl ateşle oynadıklarını görmelerini istedik. Dün Reyhanlı saldırısını yapanlarla CHP’yi Şam’a götürenlerin bağlantılı olduklarını gördük" dedi.Ankara Emniyeti'ne düzenlenen roketatarlı saldırıya değinen Erdoğan, şöyle konuştu:"Eli kanlı kişi veya örgüt, roketler duvarlara isabet etti. Çok şükür can kaybı ve yaralanma olmadı. Taksim’de CHP ile bu örgüt el ele eylem yaptı. Ankara’da birlikte eylemler yaptıklar. Özellikle bazı CHP milletvekilleri eli kanlı örgütlerle el ele, kol kola hareket ediyor. Barikatların önünde, şiddet olayları ve yalan haberlerinde en önde onlar. Milletvekilliği sorumluğunu, kimliğini unutup, milletvekilleri eline taş alıp polise taş atıyor. Sandıkta sonuç alamayanlar, sokaktan çare arıyor. Sonra da barış havarisi oluyorlar. CHP’nin Genel Başkanı önce barış kavramını, Esed ve kendi milletvekillerine anlatsın. Suriye’de insanlar öldürülürken gidip Esed’in sırtını sıvazladılar. Sarin gazının kuzey doğu istikametinde atıldığı belirlenmiş, elde deliler var. Türkiye’de kanı durdurmak için çözüm paketine karşı çıkacaksın, ardından Esed’e kol kola olacaksın. Dersim ile ilgili bir Başbakan olarak özür dilediğimde kendisi kalkıp da 1940’ların o karanlık dönemlerini hatırlattığımda ses çıkarmadı. Şimdi kendisi 9. yüzyıldaki Haçlı Seferlerinden bugüne gelemedi. Çanakkale’de bize saldıranlar Haçlı zihniyeti değil miydi? Suriye, Afganistan’dan hanım kardeşlerimiz bileziklerini göndererek bizim yanımızda yer almadı. 18 Mart 1915’te bize saldırdıklarında, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' mu dedik, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Size ölmeye emrediyorum' dedi. Tarihi misyonumuzu iyi bilip iyi anlamamız lazım. Bizim topraklarımıza birileri saldıracak olursa aynen alır ve almak durumundadır. Kimse bize çirkin benzetmeler yapmasın. CHP Genel Başkanına bizim kim olduğumuzu öğrenmek istiyorsa Şam ve Bağdat sokaklarındakiler anlatır. Dün akşamki olayda da saldırganları gece saat 12.00'de buldular ve neticesinde, o aynı zamanda partimize saldıran idi, onu öldürdüler, diğeri ise yaralı. Bu tür şeylere tevessül edenler, cevabını alır.”Suriye helikopterinin düşürülmesi olayına da temas eden Erdoğan, “Helikopter düşürüldü, CHP Genel Başkanı çıkmış, ‘Başbakan gaz aldı’ diyor. Bu cümle kullanılır mı? Sınırımızı 2 kilometre geçeceksin, uyarılar alacaksın ve ihlali devam ettireceksin, turist gibi takip mi edecektik? Bizim Suriye, Mısır halkıyla sorunumu yok. Mısır’da darbeciler, Suriye’de katil Esed rejimi ile sorunumuz var. Zulme rıza zulümdür. Tarihte yaşanan acı olayların tekrar yaşanmasına müsaade etmeyiz. Bu tür tuzakları boşa çıkaracaktır” dedi.Erdoğan, Malatya ile ilgili de şunları söyledi:”735 milyon liralık 79 farklı hizmetleri hizmete açacağız. Doğanşehir ve Darende'de 776 milyon liraya açılış kalemi 93’e ulaşacak. 24 eğitim, ulaştırma 3, gençlik spor, öğrenci yurt ve spor tesisi 6, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar, Enerji ve Çevre Şehircilik, gıda, tarım, valilik, özel idaresi, vakıflar, özel sektörlerimizin , belediyemizin yaptığı eserlerle birlikte 2 gün eserlerimizin açılışını gerçekleştireceğiz, resmi olarak hizmete alacağız. Malatya için hizmet ve eser üretmeye devam edeceğiz. 17 Mayıs 2011’de gerçekleştirdiğimiz mitingde Malatya’ya söz vermiştim. Nüfusun 750 bini geçmesi durumunda Malatya'nın da büyük şehir olacağını ifade etmiştim. Malatya 750 bin nüfusunu geçti. Çıkardığımız kanunla Malatya’yı büyükşehir statüsünü kavuşturduk. Yolda gelirken bazı vatandaşların sıkıntıları olduğunu gördüm. Yol, su ve toplulaştırma ile yolumuza çıktılar. Burası büyükşehir olmuş olsaydı, oralar köy değil, mahalle olacaktı. Eğer hizmet götürülürse oy isteme hakkı olur. Bunu bazı yerlerdeki gibi söylemiyorum. Buradan başka partiye oy çıkarsa oralarda henüz demokrasi yok. Halkın iradesinin egemen olduğu yerler için söylüyorum. 2014 Mart seçiminde Malatya artık büyükşehir. Malatya da büyükşehir avantajından yararlanacak. Ödenek artacak ve hizmetlerde geriye gitme olmayacak, aksine hizmetlerin hızı ve yaygınlığı daha çok genişleyecek.Muhalefet partileri, bu yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Bu kardeşiniz, damdan düşmüş bir kardeşinizdir. İstanbul’da büyük şehir belediye başkanlığı yaptım. Farklı bir statüde yaptım. Bizim arzuladığımız ancak gerçekleştiremediğimiz ancak şimdi mülki sınırların büyük şehirlerde gerçekleştirilmesi önemlidir. Mesela İstanbul gibi. Malatya'nın mülki sınırlarını İstanbul ve Kocaeli gibi, 30 büyük şehre yayıp inşallah başarı ile uygulayacağız. Muhalefet, Malatya büyükşehiri kendilerinin yöneteceğini iddia edecekler. Siz dün, 'Yönetilmez' diyordunuz. 'Bu yasa ile yönetilemez' diyordunuz. Şimdi hangi yüzle aday olacaksınız? Malatya buna en güzel cevabı verecektir. 11 yıl önce Malatya Havaalanı'ndan gelince böyle yol yoktu. Şimdi havalimanı oldu ve modern yolları yapıldı. Tabii daha eksiklerimiz var. Şehircilik, kavşaklar, dalçıklar giderilmek suretiyle büyükşehir ile farkı siz de hissedeceksiniz.”