Başbakan Erdoğan: O Hocalara Yazıklar Olsun

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) yaşanan olaylarla ilgili üniversite yönetimine yüklendi. Öğrencilerin...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) yaşanan olaylarla ilgili üniversite yönetimine yüklendi. Öğrencilerin sırtlarındaki çantalarda molotof ve taşlar bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Bunu protesto olarak nitelemek, ilimden nasibini almamaktır. Bu hocalar bu öğrencileri böyle yetiştiriyorsa onlara yazıklar olsun. Bir hoca öğrencisine ilme saygıyı öğretmesi lazım.” dedi.

DEİK genel kurulu toplantısına Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hicarcıklıoğlu, DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı ve çok sayıda iş adamı katıldı. Program İstiklal Marşı okunmasıyla başladı. Daha sonra DEİK ile ilgili tanıtım filmi izletildi.

Reklam
Reklam

Genel kurulda konuşma yapan Başbakan Erdoğan, 2013 bütçe görüşmelerinde muhalefetin gösterdiği tavrı eleştirdi. Muhalefetin sürekli olumsuz bir tablo çizdiğini anlatan Erdoğan, “2013 yılı bütçesi geçti. Muhalefetin toplam oyuna baktığınız zaman 235 civarında. Böyle olmasına rağmen ortaya koydukları performans ortada. Bütçe gibi önemli bir meselede 321 kabul çıkıyor. Bu ülkede demokrasinin ne denli kimler tarafından hazmedilebildiğini bütçe müzakereleri bu kadar güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Ortada çok çarpıcı bir fotoğraf var. Muhalefet partilerinin üç genel başkanı çıktılar, birer saat boyunca Türkiye ekonomisini eleştirdiler, karamsar bir tablo umutsuz bir tablo çizdiler, aynı gün İMKB tarihinin en yüksek seviyesine ulaşarak rekor kırdı. Bir tarafta bu karamsar tablo diğer tarafta İMKB tablosu. İstihdamlar nerede oluyor, işletmelerin değerleri nasıl yükseliyor.” diye konuştu.

'MERKEZ BANKASI'NIN REZERVİ 121 MİLYAR DOLAR'

Merkez Bankası’nın döviz rezervi açısından tarihinin en yüksek seviyesine çıktığını belirten Erdoğan, “10 yıl önce 27,5 milyar dolardı. Şu anda 121 milyar dolara dayandık. Bu bizim milli bankamız bununla gurur duymamız lazım. IMF bizden borç istiyor, 5 milyar dolar kendilerine borç vereceğiz. Alan el olmaktan çıkıyoruz; veren el oluyoruz. 1 Ocak’tan itibaren 2012 verileri netleşmeye başlayacak, Türkiye her alanda rekorlar kaydederek, yolunda ilerlemeye devam edecek. Küresel krizlerden alnımızın akıyla çıktık. Seçim dönemleri Türkiye’de ekonominin sıkıntıya girdiği dönemler olmuştu, mali disiplinden hiçbir zaman taviz vermedik. Tüm karalama kampanyalarına rağmen ekonomi rekorlar kaydetmeye devam etti. Türkiye’de iki seçmenden birinin oyunu aldık. Milletimizin bu teveccühüne rağmen muhalefetin karamsar tablolar çizmesi izahı mümkün değildir. Ülkenin gelişmesinden bir rahatsızlık var. Kamu bankalarının borçlarını biz ödedik.” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Konuşmasında kredi derecelendirme kuruluna yönelik geçmişte yaptığı eleştirileri hatırlatan Erdoğan, Temel fıkrasından bir cümle kullanınca salonda gülüşmeler oldu.

'ODTÜ'DE OLAY ÇIKARANLAR ARASINDA TERÖR GRUPLARI DA VARDI'

İleri teknoloji ve ileri demokrasi alanlarına daha fazla yoğunlaşacaklarını anlatan Erdoğan, Göktürk uydusunun fırlatılması ile ilgili ODTÜ’de katıldığı tören sırasında yaşanan olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Öğrencilerin protesto şeklini eleştiren Erdoğan, üniversite yönetimine yüklendi.

Öğrenciler arasında terör gruplarının da olduğunu ifade eden Erdoğan şöyle devam etti: “Ankara’da bir üniversite içinde bulunan TÜBİTAK uzay merkezinden bu organizasyon yapıldı. Orada yerleşke içinde ne yazık ki malum muhalefet tarzı kendisini gösterdi. Bizim oraya geleceğimizi bilen duyan maalesef oradaki bir kısmı oradaki üniversite öğrencisi bazılarının öğrencilikle de alakası yok, aralarında terör grupları da var. Sırtlarındaki çantalarda molotoflardan tutun da taşlara varıncaya kadar her şey var. Araba lastikleri yakıyorlar, şiddete dayalı protesto gerçekleştiriyor. Medyada protestolar yer alıyor, Göktürk-2 uydusundan ziyade. Hiç kimse böyle bir öğrenci olur mu? eleştirisi yapmıyor. Biz ekranlardan bu heyecanı yaşamak istiyoruz. Türkiye ilk defa böyle bir heyecanı yaşıyor. Onlar orada araba lastikleri yakıyor. Eleştiriymiş, protestoymuş. Biz de öğrencilik yaptık ama biz taşla sopayla öğrencilik yapmadık. Biz bu ülkede atılan hayırlı adıma destek veren öğrenci olarak yetiştik. Bunu protesto olarak nitelemek, ilimden nasibini almamaktır. Bu hocalar bu öğrencileri böyle yetiştiriyorsa onlara yazıklar olsun. Bir hoca öğrencisine ilme saygıyı öğretmesi lazım, ideolojik olarak bunu yapabilen iktidarı kabul etmeyebilirsin, gerçeği ama teslim edeceksin. Bu heyecanı yaşayamayan muhalefetin oralarda uzantıları var. Protestoları şirin göstermek demokratik bir tavır değildir. Her nerede olursa olsun muhalefet standartlarını yenilemek zorundadır. Biz herkesin bizim gibi düşünmesini istemiyoruz. İnsanların düşünceleri farklı olabilir, dünyaya bakışları farklı olabilir. Biz herkesin yaşam tarzına saygılıyız, fikirlerine, düşüncesine saygılıyız. Hiç kimsenin şiddete başvurma hakkı yoktur olamaz. Hiç kimsenin kendi özgürlüğünü savunurken başkasının özgürlük alanına müdahale etme hakkı yoktur. Hiç bir zaman şiddeti terörü anarşiyi benimsemedik. Milletten aldığımız yetki ile bize yaşatılanların başkalarına yaşatılmaması için cesaretle adımlar attık.”

Reklam
Reklam

Konya’da katıldığı törende kuvvetler ayrılığı ile ilgili yaptığı konuşmaya da atıfta bulunan Erdoğan, bu konuda kendisine yöneltilen eleştirilere şöyle cevap verdi: “Konya’daki törende bürokratik oligarşinin zaman zaman bizi nasıl engellediğini anlattım. Bunun üzerinde fırtına kopardılar. İşte bakın muhalefetin ve medyanın eski hastalıklarından biri. Geçmişte bunu yaptılar. Konuşmanın içinden cımbızla ifadeyi alıp senaryo ürettiler. Anamuhalefet lideri, bize ders vermeye çalışıyor ama o siyasete giriş dersinden geçerli not alamadı. Biz kuvvetler ayrılığını çok iyi biliriz. Biz kuvvetler ayrılığını bir demokraside olması gerektiği şekilde biliriz. Anamuhalefetin zihniyet itibarıyla onlar kuvvetler ayrılığını savunan bir zihniyet değildi. Onlar kuvvetler birliğini savunuyorlardı. Onlar kuvvetler ayrılığı denildiğinde hava, deniz, kara kuvvetlerini bilirler. Menderes ile ilgili olarak 28 şubatta yasamaya müdahale etmek suretiyle alkış tuttular. Yürütmeyi bir kuvvet olarak kabul etmediler. Menderes arkadaşları idam edilirken sessiz tepkisiz kaldılar. Yargıyı yıllarca kendi arka bahçeleri olarak gördüler. Bunları biz çok iyi biliriz. Kuvvetler ayrılığının çok iyi işlemiyor olmasının bedelini ödedik.”

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda yerli otomobili de bir gün ülke olarak yapacaklarını belirtti.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz