WASHINGTON (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin IMF ile yaptığı görüşmelerle ilgili olarak, "Burada bütün hedef karşılıklı olarak dayanışma içinde bir çözüm yolunu bulmaktı, yani çözüme en çok yaklaştığımız noktadayız diyebilirim" dedi.
Başbakan Erdoğan, "IMF'nin ortağı olarak da zaten buradan gelebilecek herhangi bir destek özellikle ülkemizdeki şu geçiş süreci için argüman olur diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan, katıldığı G-20 Zirvesi'nin ardından ikamet ettiği Hay Adams Otele gelişinde gazetecilere temaslarını değerlendirdi. Gerek dün akşam, gerekse bugün tüm G-20 ülkelerinin liderleriyle, başta ABD Başkanı George Bush olmak üzere, görüşme fırsatı yakaladığını ifade eden Başbakan Erdoğan, görüşmelerde genel itibariyle dünyadaki ekonomik krizle ilgili değerlendirmeler yaptıklarını ve bir zirve gerçekleştirdiklerini söyledi. Zirvede bir deklarasyon yayınlandığını dile getiren Erdoğan, "Bu deklarasyonla birlikte olayın bir küresel dayanışma içerisinde sürdürülmesinin gerçeği üzerinde duruluyor" dedi. Erdoğan şöyle konuştu:
"Bir dayanışmanın olmasının gereği üzerinde durulduğu gibi bu konularda özellikle gelişmekte olan ülkelerin ihmal edilmemesi ısrarla vurgulandı. Gelişmekte olan ülkelerin ihmal edilmemesinin yanında bir de geri kalmış ülkelere yönelik de Dünya Bankasının gerekli desteği vermesi IMF ile Dünya Bankasının müşterek olarak güçlendirilerek yine bu süreçte likidite sıkıntısı çeken ülkelere gerekli desteğin verilmesi noktası da var... Geneli itibariyle gerek IMF, gerekse Dünya Bankası gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere geri kalmış ülkelere gerekli noktada desteği vermesi. Tabi bu süreçte de IMF'nin ve Dünya Bankasının da özellikle desteklenmesi, sermaye noktasında güçlendirilmesi konuları üzerinde duruldu. Liderlerin genele verdikleri mesajlar bu istikamette yoğunlaşıyor. Bankaların gerek kredi çağırması durumları, gerekse bankaların kobileri destekleme noktasına hassasiyetle vurgu yapılıyor. Tabi bir çok ülkenin sıkıntılarının, bu noktadaki sıkıntılarının hemen hemen aynı olduğunu görüyoruz. Yani finans sektörünün bu konularda çok daha olumlu bir yaklaşım içerisine girmesinin isabetli olacağı üzerinde duruluyor. Bizler de kanaatlerimizi bu noktada pekiştirdik. Döner dönmez tekrar gerek finans sektöründeki aktörlerle bir araya geleceğiz, gerekse kendi ekibimizle görüşmelerimizi yapmak suretiyle bu sürece yönelik atacağımız adımları yeniden bir planlamanın gayreti içerisinde olacağız."
Erdoğan, bir gazetecinin IMF Başkanı'nın G-20 Zirvesi'ne ilişkin açıklamasına yönelik sorusu üzerine, Zirve deklarasyonuna aykırı bir durumun söz konusu olmadığını, mutabakatın sağlandığını kaydetti. Türkiye'nin bu krizi nispeten ağır atlattığını ifade eden bir gazetecinin, "Meslektaşlarınız Türkiye ile ilgili herhangi bir takdir ifade ettiler mi?" sorusuna, Başbakan Erdoğan, toplantıda ülke ülke bir değerlendirmenin içine girilmediği yanıtını verdi.Toplantıda global anlamda krizle ilgili
değerlendirmeler yapıldığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Burada şu anda atılacak adımda daha çok her ülke kendi sorularını kendi içinde bir defa çözme gayretine gireceği gibi, bir de uluslararası bir kurumla birlikte bir dayanışmayı nasıl ortaya koyabiliriz, bunları görüşme fırsatı bulduk. Tabi tüm bu görüşmelerden sonra, yani her ülkenin burada alacağı kendi ülkesi içinde bir çok tabi çözüm yolları söz konusu. Biz de tabi buna benzer bazı tüm bu açılımlardan sonra ülkemizde yapabileceğimiz ve finans sektöründeki aktörlere sunabileceğimiz argümanlarımız olacak.'
'
Erdoğan, "İki gün öncesine kıyasla IMF ile anlaşmaya varma yönünde daha yakın olduğunuz ya da aynı noktada olduğunuz söylenebilir mi?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Şuana kadar tabi ülkemizdeki IMF temsilcisi arkadaşlarla arkadaşlarımızın görüşmeleri oluyor. Şimdi burada gerek bakanım, gerekse ben, bildiğiniz gibi dün Sayın Başkanla (IMF Başkanı) görüşmelerimiz oldu, bugün yine görüşmelerimiz oldu. Dünya Bankası Başkanı ile aynı şekilde görüşmelerimiz oldu. Burada bütün hedef karşılıklı olarak dayanışma içinde bir çözüm yolunu bulmaktı, yani çözüme en çok yaklaştığımız noktadayız diyebilirim. IMF'de burada bu anlayışını bize gösterecektir. Çünkü IMF zaten bu dönemlerde bu tür destekleri verme için kurulmuş olan bir kurum. Kaldı ki biz de Türkiye olarak küçük de olsa bunların bir ortağıyız. IMF'nin ortağı olarak da zaten buradan gelebilecek herhangi bir destek, özellikle ülkemizdeki şu geçiş süreci için argüman olur diye düşünüyorum"
Bir gazetecinin "IMF ile ilgili "şikayetlerini" anımsatması üzerine Başbakan Erdoğan, "O şikayetlerimle ilgili herhangi bir değişiklik yok. Eğer o şikayet konuları ortadan kalkarsa biz de memnun oluruz" dedi. Aynı gazetecinin "Şikayette değişiklik yok" sözleri üzerine Erdoğan, "Onu göreceğiz şimdi. Aşacağız gibi geliyor bana" diye konuştu. Çalışmalarla ilgili bir takvimlemeye gidilip gidilmediği sorusuna da Erdoğan, şu cevabı verdi: "Bunlar ülkenin performansı ile ilgili şeyler. Bizim şu andaki performansımızı ben iyi görüyorum. Yani öyle umutsuzluk veya bir panik böyle bir şey görmüyorum. Şu anda biz o bakımdan iyiler arasındayız. Burada bütün mesele... Ben bir örnek vereceğim, o da şu; Bizim bankacılık sektörümüz geçen yıl 11.7 milyar dolar kazanmış, kar etmiş. Bu yıl ki görüntü 11 milyar dolar gibi. Şimdi geçen yıl bunu kazanmış olan bir finans sektörü var. Şimdi de neredeyse buna yakın bir karı olan bir sektör... Şimdi bu sektörün bu noktada paniklemesinin hiçbir anlamı yok diye düşünüyorum. Kuruluş amacına uygun olarak da bizim finans sektörümüz atması gereken adımları atmalıdır. Temenni ederiz ki bu konularda da kendi finans sektörümüzle mutabık kalırız. Çünkü finans sektörü dediğimiz zaman en garanti de olanlar onlar.'