Bir kahvenin 40 yıl hatırı olur da sıcak bir çorbanın olmaz mı?. Hele o çorba 31 yıl önce geleceğin başbakanına verildiyse… Gardiyan çavuşu Fehmi Kanlı da öyle diyor; “Başbakan Erdoğan’a 31 yıl önce verdiğim bir tas çorbanın bu kadar büyük bir dostluğa vesile olacağı aklıma gelmemişti.”
Fehmi Kanlı, 1980 ihtilalının ardından cezaevine düşen Recep Tayyip Erdoğan’a çorba verdiği için işkence gören o dönemin gardiyan çavuşu. Erdoğan’ın hayat tarzı ve insan sevgisinin 31 yıl aradan sonra da hiç değişmediğini ifade eden Kanlı, Tayyip abi diye bahsettiği Başbakan Erdoğan ile yaşadıkları 31 yıllık dostluğu anlattı.
Başbakan Erdoğan ile ilk olarak cezaevinde karşılaştıklarını ifade eden Kanlı, “Gardiyan çavuşu olarak vatani görevimi yapıyordum. Ona yemek verdim. Gelen herkese yardım etmeye çalıştım ama Erdoğan ile aramızda güzel bir dostluk kuruldu.” diyor. Cezaevinde şartların çok zor olduğunu aktaran Kanlı, “Yemek ve barınma kolay değildi. Biz de insanı görevimizi yaptık. Yemek, su götürdüm. Namaz için battaniye verdim, çorba ikram ettim. Bir çorbanın 31 yıllık bir dostluğu getireceğini tahmin etmemiştim.” diye konuşuyor. 1980 yılında hapse düşmüş genç Recep Tayyip Erdoğan ile şuandaki başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında hiçbir değişiklik bulunmadığını söyleyen Kanlı, “O zamanki gibi yine candan, mütevazı, yüreği yufka, gönlü güzel bir insan. “ diye tanımlıyor Başbakan Erdoğan’ı.
ÇORBA VERDİĞİ İÇİN İŞKENCE GÖRMÜŞ
O dönemde cezaevi şartlarının çok kötü olduğunu ifade eden Kanlı, başbakan ve arkadaşlarına yemek verdiği için -kendisi beni hırpaladılar dese de- işkence görmüş. Başbakan Erdoğan ‘Bir Lider Doğuyor’ adlı kitapta o anı “Herkes bir köşeye kıvrılıp yatmıştı. Tam uykuya dalmak üzereyken acı bir feryatla irkildik. Anlaşılan birilerini işkenceye almışlardı. Önce içimizden birini aldılar sandık. Sayımızı kontrol ettik, eksiğimiz yoktu. Sonradan öğrendik ki, ‘Anarşistlere acımak sana mı kaldı?’ diyerek çorba yapıp getiren çavuşu falakaya yatırmışlar” şeklinde anlatıyor. Hapishaneye gelenlerin işkenceye maruz kaldıklarını hatırlatan Kanlı, “İnsan üzülüyor dayanamıyor o şartlara. Aileden ne gördüysek insani görevimizi yerine getirdik. Aile ve gelenek olarak biz atadan beri CHP’liyiz. Oradakilerin hepsi insan, kimisinin annesinin babasının haberi yok kimisi evli kimisi bekar. Onlar hapse düşmüşse görevimiz yardımcı olmak.” şeklinde konuşuyor. Başbakan Erdoğan’ın o zamanlar genç, kendisinin de 20 yaşlarında bir asker olduğunu ifade eden Kanlı, “İnsana insan olduğu için değer verdik. Tabi o zaman başbakan olacağını bilmemiz mümkün değildi.” diye konuşuyor. Cezaevinin ardından başbakanla teskeresini aldığı gün görüştüğünü dile getiren Kanlı şunları söylüyor: “Terhis olduktan sonra Fatih’te görüştük. Beni İstanbul’da gezdirdi. Adana’ya döndükten sonrada telefonla da görüştük. Tanıdığım genç Recep Tayyip Erdoğan ile şuandaki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında insani olarak hiçbir değişiklik yok.”
BAŞBAKAN KANLI'YI HAPİSHANE ARKADAŞIM DİYE TANITIYOR
Başbakanın yakınlarına kendisini hapishane arkadaşım diye tanıttığını dile getiren Kanlı, “Bir keresinde meclise gitmiştim. Odasında Egemen Bağış, Taner Yıldız ve birkaç bakanla birlikte yemek yiyordu. Cezaevi arkadaşı olarak tanıttı beni. Sonra bir süre yalnız görüştük. Eski günleri yadettik. Duygulandı.” ifadesini kullanıyor. “Böyle bir insanı şahsen tanıdığım için gerçekten çok gururluyum.” diyen kanlı Kanlı, bunun nedenini şöyle açıklıyor. “Başbakan olmasına rağmen kendisinde hiçbir değişiklik gurur, kibir yok. İlk günkü tanıdığım gibi. Başbakan olmuş makamı belli. En son Şanlıurfa’da görüştük. Miting alanında koluna girdim. Çok yakın ve sıcak bir insan. Halk adamı. Başbakan oldu, beni tanımaya bilir, görüşmek istemeye bilir ama onda hiç kibir olmadığı için bana başbakan olduğunu bile hissettirmedi hiçbir zaman. “
BAŞBAKAN'IN VEFASI
Başbakanın iyi bir insan olmasının yanında çok da vefalı olduğunu vurgulayan Kanlı, “Benim bildiğim Tayyip abi, zeki olmasının yanında çok vicdanlı. Kişiliğinde hiçbir değişiklik yok. Başbakan benden önce vefat ederse kendi kendime sözüm var her yıl en az bir defa kabrine gidip dua edeceğim. Bu memlekete yaptıklarını gördükten sonra, zaten kişiliğini biliyorum. Allah bundan sonraki benim ömrümü ona versin. Böyle birini tekrar bulmamız çok zor. Türkiye’nin çehresini değiştirdi, insanların yüzünü güldürdü. Kalbinin güzelliğiyle de insanların gönlünü kazandı.” şeklinde konuşuyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz