CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Başbakan Erdoğan’ın Fethullah Gülen’e yaptığı ‘dön’ çağrısıyla ilgili olarak, “Fethullah Gülen hakkında Türkiye’de bir yargılama yok. O zaman neden Başbakan’ın özel talebi, ricası devreye giriyor? Yani Başbakan, ‘benim iktidarımda sizin gücünüzü ben kabul ediyorum, siz benim iktidar ortağımsınız’ mesajını mı veriyor? Neyin pazarlığı yapılıyor?” diye sordu.
Kart, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’e ‘dön’ çağrısı yapması ile ilgili sorularını cevaplandırdı. Kart, Fethullah Gülen’in Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olduğunu ve hakkında herhangi bir soruşturma ve yargılama olmadığını belirterek, şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olduğuna göre Türkiye’ye gelip gitmesi noktasında irade herhalde kendisine aittir. Kendisi bu iradeyi kullanabilecek durumda olmalıdır.
O zaman neden Başbakan’ın özel talebi, ricası devreye giriyor, bunun anlamı nedir? Yani orada Başbakan ‘benim iktidarımda sizin gücünüzü ben kabul ediyorum, siz benim iktidar ortağımsınız’ mesajını mı veriyor, bunun anlamı bu mudur? Yani o iktidar ortaklığını Başbakan itiraf mı ediyor? Bir alışveriş mi yapılıyor? Neyin pazarlığı yapılıyor?
Bütün bunlar Türkiye’de devlet yönetiminde geldiğimiz noktanın itirafıdır.”
“CEMAATLERLE KAVGAMIZ YOK”
Kart, CHP olarak cemaatlerle ve tarikatlarla kavgaları olmadığını belirterek, cemaat mensuplarının da Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olduğunu ve yurttaşların sahip oldukları haklara sahip olduğunu söyledi. Bu anlamda ayrımcı bir anlayışa hiçbir zaman girmediklerini ifade eden Kart, “Ama, birileri o kavram üzerinden devleti ele geçirmek, bir ideolojiye mahkum etmek istiyorsa, bir ideolojiyle devleti teslim almak istiyorsa, biz onun karşısındayız. CHP olarak anlattığımız budur. Yıllardır da bunun maalesef bunun yaşandığı gelişmeler ortaya çıktı. MİT olayında çıktı, basın olayında yaşanıyor. Devleti yöneten bir siyasi erk var. Ama siyasi güçle başka güç bilek güreşi yapıyor, iktidar kavgası yapıyor. Bu demokrasilerde olmaz. Bu rejimin adı demokrasi olamaz” diye konuştu.
Cemaatin bir sivil toplum örgütü olarak bir baskı unsuru olabileceğini ifade eden Kart, “Ama onun ötesinde devleti yönetmek iddiasıyla ortaya çıkıyorsanız bu kabul edilemez. Sayın Başbakan açıklamasıyla aslında bu ortaklığı kabul etmiştir, itiraf etmiştir. Anlamı budur” dedi.
ZANA’NIN AÇIKLAMALARI
BDP’li Leyla Zana’nın ‘Kürt sorunu Başbakan çözer’ şeklindeki açıklamalarının sorulması üzerine de Kart, Kürt sorunu, terör sorunun çözümü konusunda samimi bir yaklaşım içinde olan her kim varsa bu görüşten yararlanmak gerektiğini söyledi. Bu sorunu Türkiye’nin kendi dinamikleriyle çözmek istediklerini belirten Kart, “Türkiye’nin kendi dinamikleri içinde katkı veren herkesin katkısı benim için şahsen saygıdeğerdir; yurtdışı dinamiklere bağlı olmamak kaydıyla. Bizim için temel ölçü budur. AKP’nin temel yanlışı nedir? AKP bu sorunu yurtdışı dinamiklerle çözmeye kalkışmıştır. Yurtdışı dinamiklere tabi olarak çözmeye kalkışmıştır ve Türkiye bu sebeple 10 yılını kaybetmiştir. Türkiye’nin kendi dinamikleri, kendi iradesi bağlamında çözüme katkı sağlamak noktasında ortaya çıkacak her görüş bizce değerlendirilmelidir” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz