Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: İzmir, Binali Yıldırım'a muhtaç

İzmir'de modern çöp depolama tesisinin olmadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Orası da AK belediyeciliğe muhtaç, Binali Yıldırım’a muhtaç" dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, "Mecidiyeköy- Mahmutbey Metro Hattı" temel atma töreninde yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu.

Bir hanım kardeşim bir şikayette bulundu. "Kocam dedi sigara içiyor dedi, ne olur seslen bıraksın” dedi. Hanımlar rahatsız görüyorsunuz. Ben de sigara içen beylere diyorum ki lütfen hanımlarınızı rahatsız etmeyin. Sigarayı bırakın. Çünkü aktif içiciden çok pasif içiciler daha fazla rahatsız oluyor.

İnşallah 30 Mart’tan sonra sizlerin desteğiyle bu hizmetler, aynı sevda ile daha da artarak devam edecek. Çünkü İstanbul’da yapacağımız daha çok iş var. üçüncü havalimanını yapıyoruz. Şimdi burada hemen bir şey söylemem lazım. Bakınız biliyorsunuz bir paralel yapı çıktı ortaya. Bu paralel yapı bir kısım yargıda, bir kısım emniyette işbirliği yapmak suretiyle bizim müteşebbislerimize, iş adamlarımıza yönelik adımlar attılar.

Reklam
Reklam

Bakınız üçüncü havalimanının maliyeti 42 milyar dolar. Beş firma ortak olarak bu ihaleyi aldılar. Devlet olarak biz buraya para ödemiyoruz, ödemeyeceğiz. 20 yıl süreyle bu beş firma burayı yapıp çalıştıracak. Kendileri işletecekler ve aynı zamanda da devlete buradan ödemeler yapacaklar.

Şimdi kalkıyor, bu ana muhalefetin genel müdürü, CHP’nin genel müdürü bu ortaklardan bir tanesinin grup toplantısında adını vererek diyor ki, başında bulunduğu filanca STK’dan ayrılması lazım. Dünde söyledim, o girişimcimiz oraya ne devletin ne de senin atamanla gelmedi. O girişimcimiz oraya, oranın üyesi durumunda olan tüm üyelerin oylarıyla geldi. Onlar getirdiler, onlar alırlar.

Senin demenle oradan bu girişimcimiz ayrılmaz, ayrılmamalıdır. Çünkü demokrasi mücadelesi budur. Ama bu adam demokrasiyi bilmiyor ki. bu adam sadece işine gelmeyen yerlerde, talimatlar yağdırıyor. Oradan istifa etmesi lazım. Sen kimsin yahu? Sen işine bak. Bunlar sandıkta alamadıkları için Menderes’i ipe götürenlerin ta kendileridir. Bunlar sandıktan netice alamadıkları için Gezi olaylarının içinde yer alanların ta kendileridir.

Reklam
Reklam

Şimdi de paralel yapılanmayla beraber çalışıyorlar. Düne kadar bu kadar veryansın ediyorlardı, ne oldu yahu? Ne kadar çabuk arkadaş oldunuz, dost oldunuz.

11 yıldır gerek hükümette gerek yerel yönetimlerde adeta nefes almadan, yola çıkarken biz ne dedik? Tıpkı Aşık Veysel gibi uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece dedik. Adeta canımızı dişimize takarak, gece gündüz demeden bu ülkeye hizmette aziz millete hizmette inşallah şehirlerimize hizmet üreterek adımlarımıza devam edeceğiz.

“BİZE TAŞ ATIYORLAR”

11 yıldır biz eser üretiyoruz, onlar bize taş atıyorlar. Sadece hakaret ediyorlar. Türkiye’yi büyütmek için gayret gösteriyoruz, onlar bizi de Türkiye’yi de paçasından tutup aşağı çekmeye çalışıyorlar. Biz millet dedikçe, onlar kendi küçük zümrelerinin peşinde koşuyorlar. Biz balkanlar Ortadoğu islam coğrafyası AB dedikçe onlar Türkiye’yi küçültmenin mücadelesi içinde bulunuyorlar.

PARALEL DEVLETİN UŞAKLARIN BİRİ ÇIKMIŞ ‘AK PARTİ KAPATILMALI’ DİYOR”

İnanın bizi ülkeyi sevindiren ne varsa bunları üzüyor. Dik duracağız dikleşmeyeceğiz. Bizi bu yoldan koparmak için her yolu her yöntemi denediler. Bizi engellemek için bizi yıpratmak için ellerinden geleni yaptılar. Partimizi kapatmaya tevessül ettiler. Birileri çıkmış kenarlarında köşelerinde bu paralel devletin uşaklarından bir tanesi çıkmış, ‘AK Parti kapatılmalı’ diyor. Önüne de bunun bir “Prof” koymuşlar. Senin aldığın ilim buysa biz batmışız. Senin demokrasi anlayışın buysa biz batmışız.

Reklam
Reklam

“PARTİMİZ İÇİNDEN İHANET EDENLER ÇIKTI”

Partimizin içinden de bazı ihanet edenler çıktı. Ne yazık ki olumsuz oy kullandılar. 330’u bulamadığımız için anayasa değişikliği reformuna o madde giremedi. Eğer girmiş olsaydı parti kapatılması gibi bir şey kalmayacaktı. Biz başta Allah’a sonra sizlere güvendik.

İşte şimdi yeni bir oyunun peşindeler. Önce gezi parkı dediler sokakları ateşe verdiler. Günlerce Türkiye’yi hem içerde huzursuz ettiler hem dışarda. Ama siz millet olarak geldiniz Kazlıçeşme’ye bir buçuk milyon İstanbullu onlara gerekli dersi verdiniz. Ankara Sincan’da 750 bin Ankaralı orada toplandı, oradan gerekli dersi verdi. şu anda da yine aynı şekilde, hangi vilayete gidiyorsak, Manisa bir başka güzel, Sakarya bir başka güzel. Bütün bunlar gerekli cevabı veriyorlar.

İnşallah şimdi bütün illeri yine dolaşmaya devam edeceğiz. İller bu paralel yapıya gerekli cevabı inşallah meydanlardan verecek. İşte geçen hafta Almanya’daydım. Berlin’deki büyükçe bir kapalı spor salonunu tıklım tıklım dolduran kardeşlerimiz Berlin’den Türkiye’ye seslendiler. Biriz dediler, beraberiz dediler, hep beraber Türkiye’yiz dediler.

Reklam
Reklam

Başta ekonomi olmak üzere ağır bedeller ödettiler. 17 Aralık’ta yine birlikte düğmeye bastılar. Türkiye ekonomisini hedef aldılar. Milli bankası Halkbank’ı, MİT’i hedef aldılar. Bir yıldan fazla süredir devam eden çözüm sürecini, bahar havasını hedef aldılar. Bir yılı aşkın zamandır artık şehit geliyor mu? İşte şimdi bunu tahrik ediyorlar. Çünkü bunlar evet şehitlerimiz üzerinden prim yapmaya alıştılar. İşte şimdi de rüşvet iftirası atarak, yolsuzluk iftirası atarak, her türlü yalana başvurarak yaptıkları, internetteki düzenlemeyi bahane ederek bir kez daha güven ortamına demokrasiye milli iradeye kast etmeye başladılar.

Bu süreçte, 17 Aralık sürecinde, kimlerin kimlerle iş tuttuğuna dikkat etmenizi rica ediyorum. yıpratmaya çalışanlar kimler? Sokakları hareketlendirmeye çalışanlar kimler? Rüşvet nedir biliyor musunuz? Bir memurla sivilin iş tutması demektir. Onların arasındaki muamelenin adıdır. Yolsuzluğa gelince, yolsuzluk karşısında en büyük güç biz olduk bugüne kadar.

Türkiye’yi hem içerde hem dışarda karalamanın peşinde olanlar kimler? Bu ittifakı çok iyi görmeniz gerekiyor. Bu hükümet yolsuzlukların hükümeti olsaydı milli gelirimiz 800 milyar dolara çıkar mıydı? Türkiye’nin dış borcu yüzde 35’e düşebilir miydi? Enflasyon tek haneli rakama düşer miydi?

Reklam
Reklam

“TÜSİAD’A BAK YA”

Bu işin içinde bir de TÜSİAD var. TÜSİAD’a bak ya. Sen işine bak be, sen git üretim yap.

Ha şöyle kazandınız. Bundan önce iktidarlarda istediğiniz gibi meşru yada farklı yoldan farklı şeyler istiyordunuz. Onlar size vermiş olabilir. Ama bizden bunu alamazsınız. Bizden hakkınızı alırsınız. Bakkal dükkanı nasıl kontrol ediliyorsa, sen de öyle kontrol edileceksin. Bundan öncesi kontrol etmiyor olabilirler, ama şimdi kontrol edileceksin. Bu işin içinde belli medya kuruluşları da var. Bu işin içinde CHP var MHP var. ama bu sefer bu ittifakın içinde yeni bir örgüt var. kökü dışarda olan bir örgüt Türkiye’deki saf temiz kardeşlerimizi kullanarak bu ülkenin bu milletin çıkarlarını hedef alıyor. Bu örgüt arkasına aldığı bazı uluslararası çevrenin desteğiyle, Türkiye’deki marjinal örgütleri, medyayı, CHP’yi ve MHP’yi adeta parmağında oynatıyor. Bunların tek bir derdi var AK Partiyi yıpratmak. Türkiye bunların derdi değil, Türkiye yara almış. Bunların umurunda değil. Ben şimdi buradan soruyorum. Ey CHP, yahu senin bu paralel örgütle ne işin olur? Bu paralel örgüte savaş açan sen değil miydin yahu? En büyük tehlike olarak gören sen değil miydin? CHP’nin genel müdürü, CHP gençlik kollarının karikatür sergisine gidip bu paralel örgütün başını sahtekarlıkla suçlayan sen değil miydin yahu? Peki şimdi size ne oldu? niye bu kadar yakınlaştınız? Nasıl oldu da ittifak kurdunuz? Sizi birbirinize yoldaş yapan ne? Eğer CHP bu örgütün tabanından, samimi mensuplarından oy alabileceğini zannediyorsa fena halde yanılıyor.

Reklam
Reklam

Ben inanıyorum ki, burada bu örgütün tabanı demeyeceğim, çünkü onları tenzih ederim. Böyle bir örgüt yapılanması içinde o samimi temiz insanlar bu yapılanlardan çok rahatsızlar. Ve onlar 11 senedir, bu ülkede inanç düşünce özgürlüğü noktasında atılan bu adımları onlar daha iyi görüyorlar, o tepe noktada olanlar görmeseler dahi.

Bu paralel örgüt CHP’yi ele geçirmiş olabilir. Parmağında oynatıyor olabilir. Ama benim samimi temiz kardeşlerim bu oyuna gelmez. Bu çirkin ittifaka asla prim vermez. Yanlış hesap yapıyorlar.

Biz internette kişilik haklarını ihlal eden yayınlara karşı bir düzenleme yapıyoruz. Ne yapıyoruz? Çirkin görüntüler, insanların mahrem konuşmaları yayınlandığında, bunlar hemen engellensin. Bir yandan mahkeme süreci devam etsin, mahkeme karar verinceye kadar hiç kimse mağdur olmasın. Bu paralel yapının yönetimi bu düzenlemeye karşı çıkıyor. Sayın Baykal ile ilgili o çirkin görüntüleri sergileyen de bu yapıydı. Anayasa tartışmalarını yapıyorduk. Ulaştırma bakanıma dedim ki, bunu hemen anında durdurun. Talimatı verdim ve hemen o yayın anında yarım saat içinde durduruldu. O kaset sebebiyle bugünkü genel müdür partinin başına geldi. Şimdi utanmadan sıkılmadan bunun karşısına dikiliyorlar. Yanındaki yardımcısı için de bunlar yayınlandı. Biz durdurduk. Bahçeli’nin yanındaki kişiler için de bunlar yayınladı. Onları da biz engelledik durdurduk. İşte bu paralel yapıydı bunları yayınlayan. Paralel yapının yönetimi bunları yaparken, şimdi nasıl oluyor da bunları savunuyorlar anlamıyorum.

Reklam
Reklam

İşte dün bir grup Taksim meydanına çıkıyor. Ne için? Bununla ilgili olarak. Haber verme, böyle bir toplantı. Artık Taksim Meydanı bu tür protestoların meydanı değildir bunun bilinmesini istiyoruz. Ayrılmış meydanlar neresiyse gider orada yaparsın. İstediğim yerde istediğim gibi miting yaparım, yok böyle bir şey. Kendi tabanlarına, temiz insanlara neyle izah edecekler böyle bir internet yayınını?

Çok çok affedersiniz, kusura bakmayın, edepsiz görüntülere dokunma diyerek, edepsizce sokağa çıkıyor, bu paralel yapı onları destekliyor. Allah ıslah etsin diyorum, başka da bir şey demiyorum. Devletin kılcal damarlarına sızmaya çalışan bu örgüte fırsat tanımayacağız. Yaptıkları ajanlığın casusluğun hesabını soracağız. 30 Mart seçimleri Türkiye için hayati önem arz ediyor. 30 Mart’ta sadece filanca kişiyi belediye başkanı seçmeyeceksiniz. Aynı zamanda Ak Parti’nin iktidar gücünü bu ülkede siz artıracaksınız. Bu seçimin böyle bir özelliği de var.

30 Mart’ta milletim adeta haykıracak. Demokrasiye kast edenleri sandığa gömecek ben buna inanıyorum. Bir çağrı yapmak istiyorum. Biz demokrasiden hukuktan hiçbir zaman ayrılmadık. Bu süreçte de asla ayrılmak gibi bir şey düşünemeyiz. Sağ duyumuzu muhafaza edeceğiz. Tahriklere karşı son derece dikkatli olacağız. İftiralara yalanlara her zaman uyanık olacağız. Şunu unutmayın, kapımıza gelen olursa, hiçbir partiye oy istemeyip, sadece AK Parti’ye oy vermeyin talebinde bulunanlara, bu siyaset dışı aktörlere gidin partinizi kurun öyle gelin cevabını verin.

Reklam
Reklam

Göreceksiniz bunlar kaybedecek. Türkiye kazanacak. Millet kazanacak siz kazanacaksınız. Yeni Türkiye kazanacak. Temelini attığımız metro hattının tekrar İstanbulumuza hayırlı olmasını diliyorum. Hizmete giren otobüslerimizin emniyet içinde yolcuları evlerine ulaştırmalarını diliyorum.

BİR SÜRE OTOBÜS KULLANDI

Erdoğan, Alibeyköy Meydanı'nda düzenlenen "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mecidiyeköy-Kağıthane-Alibeyköy-Mahmutbey Metro Hattının Temel Atma ve 201 Erguvan Otobüsünün Hizmete Alım Töreni"ne katıldı. Başbakan Erdoğan, hizmete alınan otobüslerden birinin şoför mahalline geçerek bir süre sürdü.

Anahtar Kelimeler: